- 272 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PASAJDA DÖRT CESET BÖLÜM-20
PASAJDA DÖRT CESET BÖLÜM-20
Sedat Amirle beraber diğer arkadaşların yanına giderken, panoda asılı olan bir resme gözüm takıldı. Durdum ve resme dikkatle bakmaya başladım. Bu kadındı yanılmama imkân yoktu. Sedat Amir,
‘’ Ne oldu Hayal, resimle çok ilgilendin?’’
‘’ Ben bu kadını gördüm Amirim. Hatta konuştum, aynı masada yemek yedik.’’
‘’ Sen ne diyorsun Hayal, bunları Eda Komisere de anlat. Çocuklar gelin buraya.’’
Herkes panonun önüne gelince, Sedat Amir.
‘’ Sizi Hayal Komiserle tanıştırayım ama daha önce anlatacaklarını dikkatle dinleyin. Bilhassa sen Eda Komiser?
Hayal, bu kadın hakkında bildiğin her şeyi anlat. Seni dinliyoruz.’’
Eda komiser,
‘’ Benimle ne ilgisi olabilir Amirim?’’
‘’ Sen önce bir dinle.’’
‘’ Antakya’dan ayrılırken bir hafta yol izni verdiler. Önce Marmara adasına uğrayıp üç günümü orada geçirmeye karar verdim. Bu kadınla plajda tanıştık. Daha doğrusu bana açıkça asıldı. Yanındaki erkek arkadaşıyla beraber beni yemeğe davet etti. Bende işin nereye varacağını merak ettiğim için kabul ettim.
Yemekte bana yatak arkadaşı olmam için teklifte bulundu. Bende kibarca teklifini reddedip o taraklarda bezim olmadığını söyleyerek yanlarından ayrıldım.’’
Eda Komiser,
‘’ Emin misin Hayal? Bana öyle bir şey söyle ki inanayım?’’
‘’ Kadın için bir şey söyleyemem. Bildiğimiz sevicilerden biri. Benim asıl dikkatimi çeken, adam oldu. Konuşurken zorlanıyor ve peltek, peltek konuşuyordu.’’
‘’ Allah kahretmesin biz onları burada ararken, onlar günlerini eğlenerek geçiriyorlar.’’
‘’ Merak etmeyin Eda Komiserim, iki üç gün daha takılıp İstanbul’a dönecekler. Bana adreslerini bile verdiler.’’
Eda, birden heyecanlanarak,
‘’ Nerede adresin yazılı olduğu kâğıt?’’
‘’ Sadece söylediler. Beylikdüzünde’’
‘’ Orayı biliyoruz ne yazık ki.’’
Sedat Amir,
‘’ O adresi alırken ne düşünüyordun?’’
‘’ Amirim sizin burada çalışma şeklinizi bilemem ama bu tür insanların elimizin altında olmasının her zaman faydasını gördüm. Bende telefon numaramı verdim. Bakarsınız beni arar. Bende teklifini düşündüğümü ve kabul etmeye karar verdiğimi söylerim. Buluşmaya geldiğinde, karşısında beni değil bizim ekibi bulur. Hepinizle tanıştığıma memnun oldum. Zaman içinde tek, tek de tanışırız.’’
Konuşmasını bitirdiğinde hepimizin ağzı bir karış açıktı. Edanın şaşkınlığı yüzünden akıyordu.
Hansa,
‘’ Eda kapa ağzını yoksa sinek kaçacak.’’
‘’ Hepiniz kapayın ağzınızı. Aramıza hoş geldin Hayal Komiser, hem de dolu, dolu geldin.’’
2
Paydostan sonra, sağa sola bakınmadan otele döndüm. Odama çıkarken, az daha biriyle çarpışıyordum. Başımı kaldırıp kadına bakınca, göz göze geldik.
‘’ Hayal burada ne işin var?’’
‘’ Fatima sen burada, şu Allah’ın işine bak. Kader bizi yine karşılaştırdı. Seni gördüğüme çok sevindim. Burada kalıyorum.’’
Yanlarından geçip birkaç basamak çıktım ve bu fırsatı kaçıramazdım. Dönerek,
‘’ Fatima?’’
‘’ Efendim Hayal?’’
‘’ Hayatta her şeyin bir ilki vardır,’’ dedim.
‘’ Telefonun yanında mı?’’
‘’ Evet.’’
‘’ Çaldıracağım kaydet numaramı.’’
Aceleyle numarasını kaydettikten sonra, manidar bir şekilde baştan ayağa süzdüm.
‘’ Çok güzelsin, eğer bir gün yan yana gelirsek, becerilerinde güzelliğin kadar güçlüdür inşallah.’’
Sağına soluna bakındıktan sonra, birden dudaklarıma uzun bir öpücük kondurdu.
‘’ Telefonumu bekle güzelim.’’
‘’ Yalnız tek bir şartım var?’’
‘’ Neymiş o?’’
‘’ Benim üzerimde sevişirken ne yaparsan yap ama kızlığıma dokunmak yok.’’
‘’ Söz tatlım yatağımdan geldiğin gibi kız oğlan kız çıkacaksın.’’
Erdal hiç sesini çıkarmadan bizi seyrediyordu. Yanlarından ayrılınca, hemen lavaboya koştum. Elimi, yüzümü, dudaklarımı sabunladım. İğrenç bir şeydi kadın kadına seks. Düşüncesi bile midemi bulandırıyordu. Ama yine şanslı bir kadındım. Asayiş Şubenin uzun zamandır peşinde olduğu katili birkaç kelimede avucumun içine almıştım. Yarın Asayişi yine karıştıracağım. Huyum kurusun.’’
3
Otelden çıkan Rezzan’la, Olcay otele yakın kafelerden birine girip bir masaya yerleştikten sonra, Cebinden yeni bir hat çıkaran Rezzan, telefonun hattını değiştirdi. Olcay,
‘’ Neden hattı değiştirdin?’’
‘’ Sen beni aptal mı sandın. O numarayı laf olsun diye verdim. Birden doksan derece dönüş yapmasından şüphelendim. Nasıl olsa bende numarası var. Şimdi işimize bakalım. Arkadaşını ara, ona güvenebilir miyiz?’’
‘’ Sonuna kadar güven, eline birkaç kuruş tutuşturduk mu kendine köle yaparsın.’’
‘’ Güzel, ara gelsin.’’
Mülayim, sandalyesini masaya yaklaştırarak,
‘’ Olcay abi ortalıkta ne dolanıp duruyorsunuz? Bütün gazetelerde boy, boy resminiz var.’’
‘’ Beni bu kıyafette kim tanıyabilir Mülayimciğim. Bırak şimdi boş, boş konuşmayı Da beni dinle.’’
‘’ Buyur abla bir emrin mi var?’’
‘’ Emir demeyelim buna Mülayim, senden bir, iki isteğim olacak.’’
‘’ Emret abla, hemen yerine getireyim.’’
‘’ Olcay’la beraber kalacağımız kiralık bir daire bulacaksın. Vatan caddesinde Asayiş Şubenin bulunduğu binanın yakınlarında. Parayı düşünme.’’
Rezzan, çantasından yirmi bin lira çıkartarak, Mülayimin önüne bıraktı.
‘’ Bak aslanım bu para senin emeğinin karşılığı olacak. Daireyi tuttuğun zaman bu kadar daha alacaksın. Bu on bin lirada dairenin birkaç aylık karşılığı. Senden bir an evvel haber bekliyorum. Paranın üzerine yatmaya kalkarsan, seni kıtır, kıtır keserim haberin olsun.’’
Mülayimin paraları görünce gevşediğini gördüm
‘’ Gevşemek yok arkadaşım. Hemen araştırmaya başla fazla zamanımız yok. Anlaşıldı mı?’’
‘’ Hemde nasıl bana müsaade işe hemen başlayayım.’’
‘’ Benim telefonu biliyorsun? Beni ara buluşacağımız yeri sana söyleyeceğim.
Mülayimi başımızdan savdıktan sonra, kafede biraz daha takıldık.
‘’ Bu kadar sürtüğümüz yeter otele dönelim.’’
Ben odama girerken, Rezzan’ın üst kata, tırmandığını gördüm. Nereye gidiyorsun diye sordum.
‘’ benim kuşun hatırını soracağım. Bakalım ne yapıyor?’’
Kızın kapısını çalıncaya kadar bekledim sonrada içeri girdim.
‘’ Kim o?’’
‘’ Ben geldim tatlım hayranın.’’
Kapı açıldı Hayal kenara çekilerek, Rezzan’a yol verdi. Kadın içeri girerek kraliçe edasıyla üçlü koltuğa kuruldu.
‘’ Tatlım yanıma gel?’’
Robot gibi gidip kadının yanına oturdu.
Rezzan,
‘’ Biliyorum çok ürkeksin ama inan sende zevk alacaksın.’’
‘’ Bilmem daha önce hiç başıma gelmedi.’’
Elini tişörtünüm içine sokarak Hayal’in memelerini avuçladı ve oynamaya başladı. Hayal, karışık düşünceler içinde, ben deliriyorum galiba diye aklından geçiriyordu. Kadın acele etmeden tişörtünü çıkarınca belden yukarı çıplak kaldı. Rezzan hiç vakit kaybetmeden Hayal’in üzerine abandı. Hayal bütün direncini toplayarak Rezzan’ı üzerinden itmeye çalıştı. Ama kadın kene gibi yapışmıştı.
‘’ Lütfen bu günlük bu kadar yeter. Başka gün devam ederiz.’’
‘’ Tamam, bırakacağım ama müsaade et dudaklarının tadına bakayım.’’ Daha sözünü bitirmeden Hayal’e sarılarak dudaklarından öpmeye başladı. İstemeden de olsa Hayal’in üzerinden kalkarak,
‘’ Nasıl istersen hayatım’’ diye kapıya doğru yürümeye başladı. Kadın çıkıp gitmişti ama Hayal yaşadığı şoku hala üzerinden atamamıştı. ‘’ Allah’ım bana akıl fikir ver böyle bir şeye nasıl izin verdim.’’ Bütün gece uykusunda Rezzan’la uğraşıp durdu. Sabah kalkınca aynaya baktığında gözlerinin uykusuzluktan kan çanağına döndüğünü gördü.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.