- 394 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yakınımdaki Uzaklara Bakıyorum Anlam Veremiyorum!
Yakınımdaki uzaklara bakıyorum anlam veremiyorum, yürümek varmak için çabalasam da yakınımdaki uzaklık kısalmıyor, mutluluğu sizlere dostlara postalarken yansımalarınızda ki gülümsemeler düşlerimi hayallerimi süslüyor. Cevapları arama isteğim biteviye devam ediyor cevaplar aranınca eninde sonunda bulunuyor, en bildiğim şey hiçbir şeyi bilmediğimdir, Rabbimin bildirdikleri dışında bir bilgim yok. Bilginin yanına Rabbim getirmeden önce, aklım içim dışım boştu bunu biliyorum, Rabbim bildirdiği için şükürler ediyorum. Anlıyorum ki içimizdeki gizemli yol Rabbimi bilmekten geçiyor. Yakınımdakiler iç değişimime, uzaklardaki duygu ve düşünce dünyamda düzene kavuşturulmasına yönelik bir çalışmasının olmadığına kanaat getirdim
Sevda ile gökyüzünü dikiyorum, elime batan iğnenin acısını hissetmiyorum. Sevda hayatımızın bir parçası olsun diye koşarken dikiyorum gökyüzünü ve sevdayı gökyüzüne yazıyorum, kaldırın başınız ve okuyun, bakın ne yazdım. Okuyabildiniz mi? Bir daha bakın “Sevdiklerinizin omzuna yük olmayın, yüküne omuz verin” yazmıyor mu?
Sevgi aşk diyorum paylaştıkça tıpkı bir mum diğer bir mumu tutuşturduğunda ışığından bir şey kaybetmez söylemi gibi, sevgiden aşktan hiçbir şeyiniz eksilmez verdikçe paylaştıkça çoğalır. Bakıyorum kendime sahip olduğum olumsuz koşulları değiştirdim mi aşkla, aşk diyor ki farklı düşün düşünüyorum diyorum ki yenilgilerim var, aşk işte senin zaferlerin bu değil mi yenilirken yeniden başlama azmi coşkusu, hak vermiyor değilim. Direksiyondaki benim de muavinim aşk, aşkın has nedenleri var , aklım hiç bir zaman anlamadı gönlüm anladı hep yanında kaldı ,buydu başarım evet buydu.
Yaşamımdaki olası sorunları unutturan aşk yazdırtıyor, algıyla tamamlama algıda seçicilik ayırt etme ile aşk bana, gelişimler nöbetleşmeyle devam eder, her zaman ben bir nöbetçi dikerim başına teşekkürler ettim.
Kelimeler bizler gibi canlıdır, içinde bir can hayat taşırlar okurken yazarken hissettim, yoksa nasıl tesir etki ederler okurken? Ağlarlar ağlatırlar, gülerler güldürür mesut ederler, mesut ederken kendisi de mesut olur. Hayat ve yaşam nasıl tüm renkleri içimizde bizleri renklendirirken, kelimelerde hayata yaşama dair renkleri içinde barındırır, tüm seslerini, tüm duyguları içinde taşırken bizim içinde bir anlam ifade ederler. Anlamaz değilim okurken yazarken anlayabiliyorum sizler gibi, kelimelerin yansıması hayatımda gülümsemelere yol açarken, gülümseyerek yazıyorum.
Baktığım gökyüzü tüm güzelliğiyle bizi kaplarken, güzelliğindeki renklerin güzelliği kelime kelime güzelliğini bize okutuyor. Başkahraman değilsin, olumsuzluklara yıkanlara sarmayanlara asla başkaldırmadın işte bu nedenle başkaldırmadıkça da asla bilinçlenemeyeceksin. Düşün beş yılda hiçbir yere gelinmemişsen, bir başkaldırın olmadığındandır. Düşüncelerim hislerim hiçlik le yaşanmalı hiçliğe giden yolda, varlıkla karşılık gelmedin ne bekliyorsun haklı. Dün böyleydim sanki o gün aniden boşluğa olanca hızla düştüm ve kendime geldim yazmaya duygularımla hislerimle başkaldırıyorum şimdi yazılarımla olumsuzluklara. Bu düşüşüm hayatın gerçek yüzünü gösterdi. Şimdi hayatımda bir düşüş yokmuş gibi yaşayamam çünkü düşüşüm kalkışımdı varışımdı. Düşülen yerden yıldızlar seyredilemez deseler de, ben düştüğüm yerde başımı kayaya çarptım mütemadiyen yıldızları saydım seyrettim ta ki kendime gelene kadar!
Bazen doğru yolu bulmak için içimde kayboluyorum, doğru yolla kendimi arıyorum girdiğim bu çıkmaz sanki bir labirent, lakin bu labirentler içine giren kaybolsun ve dolaşsın diye yapılmıştır girersin ve bir daha çıkamazsın! Sonradan anladım ki kendi labirentimde çıkmazımda labirent, içinde kalan ve gezen kişiye, çıkışı bulması için yeni bir plan çizmeye aramaya bulmaya sevk edermiş. Çıkılamamanın sancısı arama bulma sabırla labirentin gücünü yok ederek çıkış yolunu buldurtuyormuş. Çıkmak için insanda, başkaldırıyı da düşündürürmüş, çıkamazsın derken çıkarım, sen zorluk varsa bir kolaylık vardır diyen Rabbine güvendikçe ona iman ettikçe bir çıkış yolu muhakkak vardır dersin ve çıkarsın. Bu güven iman gücü insanda olduğu sürece takdirde, insan labirenti yıkacaktır, inancı itikat’i imanı boydan boya geçen içine alarak hapis eden hiç bir labirent yoktur.
Ne kendimin dışındayım ne çok içindeyim orta kararda bir yerdeyim. Şu anda siz onları zaten Düşsüz görüyorsunuz, onlar sizi görmüyorlar çünkü hisleri duyguları körelmiş diyelim, Karacaoğlan’dan bir dörtlükle noktalayalım.
Üryan geldim gene üryan giderim
Ölmemeye elde fermanım mı var
Azrail gelmiş de can talep eder
Benim can vermeye dermanım mı var
Karacaoğlan
Asıl anlatılmak istenen anlamamız gereken bence ey insan ölüm var, ölüm gelmeden önce götüreceğin ne var ahengi sağlamak için heybende (gönlünde) olandan ne ekledin yoksa olmayan dikenleri dikenliklerde toplayarak dikenlerimi ekledin, selamlarımla.
Mehmet Aluç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.