YAŞAR KEMAL-KADİRLİ
Çukurova’nın sıcaklığı kaleme, kağıda yansır mı?
Adınız Yaşar Kemal ise yansır. Güneşin en az 6 ay hüküm sürdüğü, kavurucu ateşlerini hiç esirgemediği Kadirli toprakları Yaşar Kemal’in kulağına ağıtlar, türküler, ninniler, destanlar fısıldadı.
Henüz çocukken ezberlediği aşk, hasret kokan koşmalar, semailer, destanlar onun ileride kaleme alacağı pek çok eserin de lezzetini oluşturacaktı. Kadirli’de nam salmış Aşık Mecit adında kendinden yaşça büyük biri sazını karnına yaslayıp da dilinden sözleri dökmeye başlayınca Yaşar Kemal de aynı ölçü ve kafiyede şiirler söyleyerek Aşık Mecit ile atışmaya başlamış. Aşık Mecit “Sen şimdiden böyle sözler söylersen ileride ne olacaksın, merak ediyorum.” diyerek Yaşar Kemal’in zekasına, halk kültürünü özümseyişine mührü çoktan vurmuştu.
İlkokulu Kadirli’de Cumhuriyet İlkokulunda okurken halk ozanlarının şiirlerine daha bir ilgi gösterdi. Onun için artık ozanların dilinde nefes alan türküler, ağıtlar, koşmalar sıcak bir yuva olmuştu ki bu coğrafyada söylenen pek çok şiiri ezberlemişti. Şiire çok büyük ilgi duyuyordu ve bu ilgiyi de kısa bir zaman sonra kitaplaştırdı. Ortaokul yıllarında Kadirli’nin dağ ve ova köylerini gezerek buradaki ağıtları “Ağıtlar” adıyla derlemiştir.
Bu eseriyle birlikte Kadirli’nin kültür kokusu Yaşar Kemal’in kaleminden tüm Anadolu’ya ve hatta dünyaya yayılmaya başladı.
Abidin ve Arif Dino, Yaşar Kemal’in bir romancı olarak yetişmesinde önemli rol alsalar da Yaşar Kemal’i konu yönünden besleyen en önemli nokta da Kadirli’dir. Yazdığı romanların çoğunda Kadirli’nin sıcakları, sinekleri, hastalıkları, ırgatları, ağaları, eşkıyaları yer almıştır.
Bu romanların herhangi birini okuyan, Kadirli’yi ve Kadirli tarihini hiç bilmeyen bir kişi bu coğrafyayı ve coğrafyanın insanlarını yakından tanıyacaktır.
İnce Memed, ağaya başkaldıran bir gencin Kadirli’de eşkıyalığa soyunmasını,
Höyükteki Nar Ağacı’nda Kadirli’ye ilk defa traktörün gelmesi ve buralarda işsizlik ve hastalıkla mücadele eden ırgatların öyküsünü,
Demirciler Çarşısı Cinayeti ve Yusfçuk Yusuf’ta birbirine düşman olan Kadirlili ağaları anlatır.
Bir röportajında “Güney Savrun Gözesi” adlı bir roman yazmak istediğini belirterek Kadirli’deki Savrun Çayı’nın hikayesine hayat vermek istemişti. Ancak ömrü ne Anavarza kayalıklarını ne Savrun Çayı’nı anlatmaya müsaade etmedi.
Yaşar Kemal bugün onlarca dilde Kadirli’yi dünya insanlarına tanıtmış en büyük yazarlardan birisidir.