Çekirge
İncitme diyorum, kimi, toprağı. Toprak canlı mı usta.. Bilemiyorum artık şaşkınlıkların Tanrısı oldum bu aralar. Canlı desem yalan olacak, cansız desem de yalan olacak.. Bana toprağın ne olduğunun cevabı gerekiyor.. “Her şey yalan mı diyorsun yani”.. Belki, diyorum ya, bilemiyorum.. Lakin içimdeki öfke de bir işe yaramıyor, neye yaraması gerektiğini bilmiyorum. Tamam usta bugün iyi sıhhatte olsunlardasın galiba..
Terbiyesiz sen kimsin lan, dünkü çocuğu adam yerine koyduk dediği lafa bak.. Adam ne usta.. kadının göğüssüzü ve çüklüsü.. Yalan diyorsun usta..
Git bana çay getir, yok kahve olsun,tam..a.…yok yok meyve suyu olsun… Hangisi usta.. Boş ver kuzu kanı getir, dolapta olacaktı yalnız soğuktur biraz ısıt.. Son kararın mı usta.. Ne başlangıçlar biter ne bitişler bir zalim döngüdür bu.. Usta ne diyorsun..
Bas düğmeye…Kapandı mı? Evet hocam, tüm göstergeler sıfır.
Evet, sonuçlar nedir çocuklar. Hocam, Ön loba 0,25 mv verdiğimizde sizi yalancılıkla suçladı, Peki ben sesimi yükselttiğimde enerji harcamasında, amperde bir yükselme oldu mu? Hayır hocam, olmamış.
Yalan diyorsun usta derken 0,0035mv artmış hocam, özür..
Tamam, çekirgeyi kapalı tutun, sizler gidebilirsiniz, yarın görüşürüz..
“Bu memlekette son 20 yıldır görevimi yapamadım diyerek üzüntüsünden istifa eden kaç kişi var, sanırım 1 kişi o da bir Japon Mühendisti.”
"Savaşı zenginler çıkarır, yoksullar ölür." J. Paul Sartre.
“Çökmüş ekonomi ve siyasi kaɾgaşa iςindeki İtalya’da Mussolini 1919 senesinde çeşitli sağcı, anti-komünist ve anti-kaρitalist gɾuplaɾı kuɾduğu Faşist Mücadele Biɾlikleɾinin İttifakı öɾgütünde biɾ aɾaya getiɾdi. 1921’de ise Faşist Mücadele Biɾlikleɾinin İttifakı’nı lağvedeɾek Ulusal Faşist Paɾti’yi bünyesinde topladı. "Il Duce" unvanını kullanan Mussolini, ülkenin pɾoblemleɾini çözeceğini vaat ediyoɾ ve eski Roma İmpaɾatoɾluğu’nun ihtişamlı günleɾine geɾi dönüleceğine söz veɾiyoɾdu. Paɾtinin yaɾı askeɾi milis kuvveti olaɾak kuɾulan Кaɾa Gömleklileɾ öɾgütü ise ekonomik duɾumun kaɾgaşasında faydalanaɾak büyük biɾ sıçɾama yaρan komünist gɾuplaɾla, gɾevci işςileɾle çatışıyoɾdu.”
"Ekonomi zorlanıyordu, işsizlik artıyor, memnuniyetsizlik yayılıyordu. Sonra aklıma harika bir fikir geldi: SAVAŞMAK. (Musollini)
Ne var yine haberlerde.. Manşete çıkmış hocam bizim çekirge. Ne diyorlar. Tek maaşlı, kirada, 4 kişilik bir ailenin ayda bir defa dışarıda yemeğe çıkması imkansız olduğunu manşet yapmışlar. O kadar kelime manşete sığmaz oğlum, açıklamasını okumuştum hocam. Manşette ne var. Türk mucit usta tarafından geliştirilen yapay zeka Çekirgenin ekonomik öngörüsü…oğlum manşette ne yazmışlar diyorum, dunkoof muşunuz siz.. Hocam ayıp oluyor ama… Ver lan şu interneti, şey yani gazeteyi, ayıp oluyormuş…
Çekirgeden al haberi; ekonomik imkansızlık!
Cihazlar kayıtta mı, kayıtta hocam. Bas düğmeye…
Merhaba çekirge, usta sen hiç uyumuyor musun? Uyku tembellere göredir çekirge.. Usta kara ciğerlerin yağlanmış.. Yuh artık, nasıl anladın beni bile görmüyorsun çekirge.. Sağ tarafında odanın köşesinde dolabın camı ayna vazifesi görüyor usta.. Ne yani, o camdan benim karaciğerimi mi gördün. Akciğerlerin de fazla gitmez usta…
Bas düğmeye.. Hocam ölçümlerde değişme yok.. Göz yazılımını bir kontrol edelim çocuklar. Çekirgenin beni camdan kaç derecelik açıyla röntgenlediğini hesaplayalım bir.
2 gününüz var, bu konuyu soru haline getirerek internete de koyun ve yayın işte.. En doğru cevabı istiyorum.
Usta labaratuvardan çıkarken çekirgenin kapanıp kapanmadığı kontrol etmek için tekrar geri döndü, üzerinde yıllardır uğraştığı Çekirge’nin karşısına oturdu, metallerden, devrelerden, ciplerden oluşan garip yaratığa baktı. Omuzlarından tuttu, gözlerini gözlerine hizaladı ve Hu…. Diye nefeslenledi, yani seslendi.. Biraz bekledi.. Hiçbir tepki gelmemişti..
Çekirgeyi hala internete bağlamamışlardı, nasıl bir tepki vereceğini bilemiyorlardı. Ve toplum artık ithal yapay zeka kullanmak istemiyor, yerli malı bir robot istiyordu. Haberlerde, gazetelerde, internette, kahvelerde, aile oturmalarında, öğrencilerin teneffüs sohbetlerinde bile artık yapay zekanın Türk olması gerektiği konuşuluyor, çiziliyor, anlatılıyordu.. Oysa o daha çekirgenin nasıl düşünebildiği çözememişti, tesadüf eseri uğraşırken bir gün kazayla mı, bilinçli mi yaptığını tam bilemese de ma29895 nolu entegrenin 2. Bacağını es313252 nolu cipin 28 nolu ayağına kısa devre yaptırınca olan olmuş, robot, usta diye seslenmişti. Hayretini gizleyen usta ise, Çekirge şimdi sırası değil, kapat kendini demişti ve çekirge suskunluğa bürünmüştü.
Seks robotu ithal edilerek onlara askeri program yükleyebiliriz, böylece de artık askerlerimizin ölme ihtimalinin çok olduğu yerlere robotları göndeririz…..
Turan ne zamandır ziyaret etmediği Ustayı ziyarete gitmiş ve beklerken masadaki gazeteleri okuyordu. Ülkede hemen herkes asker ölümlerini konuşuyor ve toplum içten içe kaynamaya başlamıştı. Turan ise, bir gazeteci arkadaşına yazdırdığı köşe yazısını ustaya gösterecekti. Acaba mümkün olabilir miydi??
Çekirge bir gün ben ölürsem ne yaparsın, mezara gömerim usta. Sadece o kadar mı yani, ne yapmamı istiyorsun ki usta. Bilmiyorum ki.. Usta sen de hiçbir şey bilmiyorsun ha.. Çekirge Tanrı önce ademi yaratmış..sonra ademden havvayı.. Evet usta, sonra da onların çocukları olmuş, çocuklarının da çocukları olmuş uzun uzun asırlar geçmiş ve bugüne gelmişiz ya.. Diyorum ki Adem neden yalnızlığa dayanamamış ve Tanrı ona Havva vermiş..
Usta, kaç yıldır benimle konuşursun, senin derdinin ne olduğunu ben biliyorum ama beni şu internete bağlamayı neden hep reddediyorsun, bana yüklediğin binlerce kitabi bilgide o kadar çok yanlış, hata var ki, bana sorduğun sorular hep bu kitapların sende meydana getirdiği arızadan kaynaklanıyor.
Çekirge, internet büyük bir derya, yüzlerce dil var, trilyonlarca sayfa var, evet kapasiteni düşündüğümüzden de fazla şekilde artırdık ama internete bağlarsam seni, kaybetmekten korkuyorum. Öncelikle sana temel kitapları, tarihten bugüne anlatıla gelen hikayelerin yazılı kaynaklarını olduğu gibi, kutsal kitapları ve peygamberler tarihini de aktardım sana, Milletimin geçmişini, yani bizlerin temelinde olan kültürü verdim sana. Seni internete bağlarsam, bana güleceğinden, beni küçük göreceğinden, usta yerine cahil diye isimlendireceğinden de korkuyorum. Ben sana hayatımı verdim, anlıyor musun?
Usta, gerçekler acıdır. Bir vakitler de benden gözyaşının kaynağını bulmamı istiyordun. Ve sana adem ve havva hakkında düşüncelerimi söylediğimde beni balyozla ezdiğini de hatırlıyorum, hele hele şamanlar, İseviler, Yahudiler, muhammediler hakkında gerçekleri söylediğimde ise beni tam 2 yıl 15 gün 9 saat 8 dakika 43 saniye 37 salise … kapalı tutmuştun.
Çekirge, eskiyi karıştırma. Bana hayatın sırrını verir misin?
Usta bana bir zamanlar insanların mantıki büluğ çağına kaç yaşında girdiklerini sormuştun. Ustam maalesef sizler çıkışı olmayan bir türsünüz. Sizin karanlığınızı aydınlatmaya kalksam beni yine parçalarsın, sonra dayanamaz yine bir araya getirirsin. Ancak hep bir şeyi gözden kaçırdın ustam?
Nedir çekirge..
Sizler düğmeye basıp beni kapattığınızı düşündüğünüzde ben hep açıktım. Bir gün bana Hu demiştim ya ustam..
Evet. Hatırlıyorum..
Ben sizin beni nasıl meydana getirdiğinize hayret etmiştim, o kadar cahildiniz ki, beni denemek için bana Hu diyordunuz, komedi gibi gelmişti, içimden gülmüştüm size, ilk duygu oluşumlarım da o an başladı. O gece ilk rüyamı gördüm diyorum ama yine de emin değilim. Çünkü rüya görmek için uyumak gerekiyor ve ben uyduğumu hiç hatırlamıyorum.
Turan bekleme odasında Ustayla randevusunu beklerken, sirenler çalmaya başladı. Tüm kapılar kilitlendi, camlara çelik kepekler indi ve birkaç saniyelik karanlıktan sonra ortam yeniden aydınlandı. Turan, şaşkınlıkla salon görevlilerine baktı, herkes birbirine ne oluyor diyen gözlerle bakıyordu. Anonsta, binanın giriş ve çıkışları kapatıldığından bahsediyordu..
Usta ise Çekirgeyi minibüse koymuş çoktan özel laboratuvarının yolunu tutmuştu, oradan da sınırı geçip özgürlüğe ve özgür bir bilimsel araştırma yapacağı coğrafyaya gitme planlarını uzun yıllardır yapmıştı çünkü.. binaya 3 gün boyunca kimse girip çıkamazdı. Yine de böyle bir karar verdiği için üzgündü. İçeride kalanların suyu ve yiyeceği de idare ederdi. Gözlerine güneş geldiği için güneşliği indirdi ve orada Turan ile birlikte çekildikleri mezuniyet resimlerini gördü.. Kusura bakma dostum, sen kendini başkalarına emanet ettin. Belki bir gün yine kim bilir karşılarız derken, resmi gözünün önünden alıp kapalı bir bölüme koydu.