- 317 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
grant... ard-öyk 2020-14
el konulmak mı...
el koyulmak mı...
öğrenmenin sonu elhak olmazdır.
küçüktüm insanların ve adamların ağızlarına bakardım.
sabah gün ışıkları;celil ağanın (azeri) dükkanı; mütrüf mahallesinden püskürttüğü sarı liralar aydınlatmıştı.
çayı memet emi şekerli içerdi.
kırtlama teklifi kabul etmedi.
garson koşa durdu ve kaşık getirdi.
memet emi hiddetle:
- garsiyon musun soytari mi...
anasını sen si..... bunun; bilmir misin, ben gevşesiz çay içem!
garson:
- ya emi neblem yadımdan getmiş!
istanbul sosyeteleri gibi memet emi çayı şekerli, hem kaşıklan karıştırdı.
ve içti.
kurtoğlu köylü bir adam...
sırtını duvara vermişti.
ona bir libasa sarılmış eşyayı genç adam uzattı ve aniden uzaklaştı.
kurtoğlu köylü:
- gegge... gegge... sağolasız... amma grant libas ha sen getirmişsin.
şimdi youtube’da ingilizce dinliyordum yazılı ve sesli yayında.
"grant" is gift...
"grant" hediye imiş.
nereden nereye...
şimdi... yarın: 58 yaşıma gireceğim.
celil ağanın taht-ı revan dükkanlarından vali hurşit bey; dereye doğru cadde...
yönde dükkanın kavağında işitmiştim bu kelimeyi.
bizimmişti dükkanlar öyle kurunurdum; annemim amcasıydı celil ağa.
ve ben çocuktum...
8, 9 yaşlarım olsundu!
amma "grant" günlermiş!
yalçıner yılmaz
960toki
çanakkale
20-01-2020
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.