- 331 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Feyzaaa!.. Feyzaa!..
Yıl 1963-4 olmalı
Ankara Gülveren Ortaoku
Yaşım 14-5 delilik çağı
Tabiat ananın iksi suyunu aşıladığı yıllar.
Sınıf başkanıyım. Gözdem gönlümü
kaptırdığım var ki ondan başkasını
görmem, benden başkasının görmesini de istemem
birisiyle merhabasına dahi tahammülümün olmadığı bir tutku
Evleri okula yakın olmasına değin yaverim Kadirle evi
önüne kadar seyisliğini yaparız.
Meğer aynı sokakta evleri olan bir delikanlı kıskanıyormuş.
Haberler gitti geldi.
" Mahallemzin kızıdır evlerinin önüne kadar bir daha gelmeyin..."
" Gelirsek no’lacakmış!"
" O zaman belli olur" diyormuş.
O 16-7 liseli delikanlı. Arkası da var.
Kendi aramızda örgütlendik
Araştırdık dul ana oğullarmış.
Kafaya koyduk külhan beyimiz Jemal
ulakçı Jadir rahmetli Durmuş evleri önünde
beklerken evden çıkan annesi olduğu anlaşılan
kadın durumu anlamış olacak ki bizi eve aldı.
Bir taraftan nasihatlarda bulunuyor bir taraftan
çay kek vs. hazırlıyor.
Lal olmuştuk dut yemiş bülbül mü olmuştuk dilimizi mi
yutmuştuk.
Hazırlığını getirdi bize masaya buyur etti.
Utana sıkıla masaya vardık
Bir birimizin yüzüne bakarak ecel terleri dökerek
çaylarımızı yudumluyoruz.
O konuya ne biz değine biliyoruz ne de kadıncağız
Derken önceden tanıyan kadir oğlunu sordu,
sıkıla mıkıla sorabildi.
İşte o zaman kadıncağız munis sevecen bir anne sevgisiyle
" Bakın çocuklar. Duymuştum. Bizim komşunun kızı peşindeymişsiniz.
Benim oğlum da ya kıza yanık ya mahalle kızını koruyormuş,
bana öyle diyor. dedi devamla birazdan kendisi de gelir.
Yavrularım bu yaşlarda bu duygular hep yaşanır. Siz yaşıyorsunuz da
bizler yani kızlar yaşamıyorlar mı sanıyorsunuz. Kızların duygularını düşünen,
aldıran olmuyor. İçinizden hangisi ona gönül vermişse bilmiyorum.
Acaba o kız ne düşünüyor kimi düşünüyor...
Gençlerim şunu da bilin ki hemen hemen hiç kimse ilk görüp sevdiği ya da
sevdiğini sandığıyla evlene bilmiş değildir.
Kimin kaderinde, yazgısında kimin yazılı olduğu bilinmez.
Severek enlenenebilen muradına erdiğini sananların da mutlu olmadıkları da
yaşananlardan bilinenlerdir.
Bakışlarımızdan ne demek istediğimizi anlamış olacak ki gayet bilgece "
Anlıyorum mesela benim o yaşlarda hoşuma giden hayallerimi rüyalarımı
süsleyen biri vardı, vardı elbet..
Ama yazgımda yokmuş.
Benim rahmetliyle imiş yazgım hiç tanımadığım bilmediğium halde...
10 yıl mutlu yaşadık. oğlum 6 yaşındayken kay ettik trafik kazasında körü körüne
gencecikti.
12 yıldır ana oğul onun dul ve yetim maaşıyla yaşıyoruz Bir de borç harç bu
kooperatif evi kaldı....
Şimdi oğlumun başına bir şey bir bela gelirse ben ne olurum düşünebiliyor
musunuz...
Hepimiz ağlamaklıydık gözyaşlarımızı siliyorduk ki kapı açıldı oğlu içeri girdi.
Anası gayet sakin ve sevecen anacan bir sesle;
"Bak oğlum, kadir arkadaşlarıyla tanışmaya gelmişler " demesiyle,
kalktık oğluyla yani dövmeye geldiğimiz delikanlıyla sarmaş dolaş dost oluvermiştik.
Israrları üzerine oturduk konu döndü dolaştı o konuya geldi.
Yine kadıncağız dayanamadı ; " hepiniz yani oğlum da bilin ki o kız assubay olan
babasının arkadaşı bir assubayın oğluyla sözlü gibidir. Her gün iç içeler. Ben de
içlerindeyim.." demesiyle gözlerim karardı oralar karardıiçim bulandı yığılmışım.
Gözümü açtığımda başımda ağlaşıyor gibiydiler...
O dur budur çok az raslanan FEYZA ismini duydukça heyecan duyarım
o baygınlık anım gözlerimin önünde canlanır.
Bu nedenledir ki Sitemizde olsun okurlarımdan olsun FEYZA isimli arayan olursa
ALLH onun muradını versin dileklerini kabul etsin derim......... l
Kadığnın dediklerinin tümü doğruydu.
Tek dileğim ölmeden onu görmektir Allah’tan...
Dilerimki sağsın vemutlusundur.
Bir de Allah rızası için arasan cennetlikolursun bilesin...
Feyzaaa, Feyzaa!..Nokta!
Mustafa Ertürk Em. Hakim
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.