- 527 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EĞİTİMDE NİTELİKLİ ÖĞRETMEN SORUNU
EĞİTİMDE NİTELİKLİ ÖĞRETMEN SORUNU
Eğitim öncelikle öğretmenden başlar. Ne mekan, ne zaman, ne de teknik değildir öğretimde başat olan. Öğretimde ve eğitimde öncelik öğretmenindir. İlk muallim Allah’tır. O ilim sıfatının hakiki sahibi olmakla birlikte ilmi öğreten de odur eğiten de. ‘Beni Rabbim terbiye etti, ne de güzel terbiye etti.’
İşte öğretmenin en mümeyyiz vasfı eğitmektir ve eğitim olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Gençliği yoğuran, ülkenin geleceğini teminat altına alan eğitim hareketidir. Devlet eğer bu alanda iyi çalışma yapmaz, yapamazsa, ülkenin geleceği için iyi ve güzel şeyler söylemek mümkün olmaz. Aksine bu alanda yapılacak yanlışlık ülkenin istikbaline vurulan en büyük darbedir.
İşte şimdi biz bu alanın en büyük etmenini irdeleyeceğiz. Kendimde bir eğitimci olduğum için rahatlıkla söyleyebilirim ki eğitimde bir iyi sonuç varsa bu öğretmenindir. Kötü bir sonuç alınıyorsa yine en baş sorumlu öğretmendir.
O halde ne yapmalı. Bir fakülteyi bazen kopya ile bazen zar zor bitirerek KPSS’ de iyi bir puan almayan ama öğretmen ihtiyacı yüzünden düşük bilgi ve beceriyle eğitime koyulan bir öğretmen kadrosundan ne beklenebilir. Dahası amacı yalnızca para kazanmak olan, hiçbir ideal taşımayan, dahası ahlaken toplum katmanlarının en alt tabakasında yer alan bir öğretmen grubundan – büyük çoğunluğu tenzih ederim- ne beklenebilir?
SIRF bir kadroya atanabilmek, yine kendisi gibi öğretmen biriyle evlenerek son model araba çekmek, lokantalarda yemek yiyerek, eğlenerek yaşamak, arada hükümeti lanetleyerek vakit geçirmek, milli olan ne varsa aleyhinde propaganda yapmak, hiçbir dini inanca tam bağlanmadan, neye inandığını bilmeden yaşamak, dinsiz denmemesi için ‘benim de annem beş vakit kılardı, ben de Kuran’ın çevirisini okuyorum, benim kalbim temiz diyerek ve cennete en önce kendisinin gideceğini varsayarak, kendisini örnek insan olarak lanse ederek geçinip giden bir insan tipi.
Gayri meşru yaşamından edindiği çocuğu aç bırakarak ailesine giden, artistler gibi giyinen bir zavallı tip. Savunmasında biberonunu yanına koydum diyecek kadar akıl izan yoksunu. Bir diğeri ise öğrencilerine tecavüz eden, karısını döven, tehdit eden, not tehdidiyle süfli arzularını tatmin eden tip ve tipler. Sırf para kazanmak için derse giren, ücretli ders vermek için en zor sorularla öğrenciyi başarısız kılan, öğretmediği konulardan soru sormayı marifet sayan, öğretmek için değil öğretmemek için her şeyi yapan, idareye yaltakçılık yaptığı için her alanda kayırılan, övülen, ödüllendirilen ve başarılı sayılan öğretmen.
Bu kadroyla mı iyi bir nesil yetiştireceğiz. Peygamber en iyi öğretmen ve eğitmendi. Rabbinin kendisini terbiye ettiği, Cebrail’in ona okumayı öğrettiği gibi, örnek ahlak ve şahsiyetiyle altın nesli yetiştirdi. Ve bu nesil İslam öğretisini üstün ahlak ve aldığı eğitimle dünyaya yaydı.
O halde biz önce öğretmeni ele almalı ve onu en iyi bir şekilde yetiştirmeli değil miyiz? Dahası öğretmen seçiminde yalnızca KPSS gibi test sorularıyla değil, ahlaki bir tavır göstermemeli miyiz?
Bu da yetmez, bir zamanlar planlanan öğretmen akademisini yeniden yeni bir anlayışla ele alarak öğretmen adaylarını orada iyi bir uygulamalı eğitime tabi tutmalı değil miyiz?
Bunlar yapılması gereken en acil işlerdir ve bu işlerde geç kalınmıştır. Yeni nesillerin gezici, twitçi, y kuşağı, z kuşağı gibi olumsuz olmaması için yeni yepyeni bir altın nesil oluşturmak için buna mecburuz. Yoksa milli manevi değerler önem veren bir iktidar bu gidişle kendi sonuna hazırlar, en geç 10, 20 sene sonra kendi mezarını kazan bir kuşağa cesedini teslim eder sade cesedini değil ruhunu da bitpazarında beş kuruşa sattırır da alanı bulunmaz.
Ahmet Kemal
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.