- 410 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sen Gidince Durdu Hayat
Sen gittin gideli, her șeyin tadı ekși, her șey ulmuș ve ҫürümüș, kekremsi, adımlar buruk, güneș hüzünlü, yüreğim gamlı, gözlerim yașlı, bașım dumanlı, mevsim hazan, haberler kötü, ҫocuklar ağlıyor yüreklerinde kaybedilenin kıymetini ҫocukҫa bildikleri iҫin. Senin gidișin benim bitișim oldu! Benzim soldu, ama ben yașıyorum kendimi egoist hissederek! Ne kadar acımasız bir eșitlik! Kabullenmek, ya da zora ki, kabullenmek beni incitiyor, panik ataklar eșliğinde! Samimiyetime veya samimiyetsizliğime kimsenin de inanmasını istemiyorum. Bu onların iși!
Ҫünkü ruhumu örseleyen, beni depresyona götüren sürekli baș ağrılarım nöbetler halinde, bu günkü hava șartlarının sıcaklığından dolayı daha da arttı. Sen gittin gideli hiҫ ama hiҫ daha Türk kahvesi iҫemedim, elektrikli cezvelerin ikiside tozlanmıștır șimdi, oysa ikimiz birlikte ne güzel kahvelerimizi birlikte höpürdete höpürdete iҫerdik. Sen gittin gerҫekten bütün bahҫe kurudu, sulamadık hiҫ bir șeyi, șimdi orası viraneye bir adım kalmıș ve tarümar olmuș bor bir yere dönmüștür. Sen gittin ya, ben oraya sadece bir defa on dakikalığına uğrayıp pasaportumu ve diplomlarımı alıp ҫıktım hıҫkırıklarla … ҫok, ama cok acıyordu yüreğim kapıyı ҫekerken! Gidip elinin değdiği her șeyi yeniden öpesim geldi, ama arkadașım „haydi daha fazla hüzünlenme, artık orada bir Gül Yanaklı Prensesin yok! Bunu kabullen, sen o kadar millete psikolojik yardımlar vermișsin, konușmalar yapmıșsın, seminerler vermișsin, teselli etmișsin, dersler vermișsin, insanların sorunlarıyla ilgilenerek onların yașamdan yeniden zevk almalarına ve kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olmușsun“ diyerek uzaklaștirdı beni evden! Ama düșüncelerimde ve hayallerimde yine de sen vardın!
Sen gittin, ben yarım kaldım! Savunma mekanizmalarını kaybetmiș bir ordu gibiyim! Karargahım dağılmıș, lojistik sistemim bozulmuș, balans ayarlamaları dengelerini kaybetmiș ve ruhuma dört köședen saldıran hüzünlü acılar silahlarıyla ateș ediyorlar! Vücudum yorgun, bir civciv gibi viyaklayarak etrafta dolanıyorum amaҫsızca. Hiҫ bir șeyden zevk almıyorum. Dișlerime kadar zangırdıyor ve kan ter iҫinde on dakika gibi kısa kestirmelerimde bile uykudan sıҫrayarak uyanıyorum! Her adımda karșımda seni hatırlatan bir șeyler görüyorum, beni uyarıyorsun, yakanı düzelt diyorsun mesela! Bu pantolonu niye giydin? Bașka giyecekmi kalmadı? Diye mirıldanıyorsun! Su șișesini unutma diyorsun, bisikletini garda iyi kitle, kontrol et diyorsun tekrar tekrar! Yemek yemeyi ihmal etme diyorsun! Kızar gibi yapıyorsun, ama gülümsüyorsun. Ben her zaman ki gibi sessizce kabulleniyorum hiҫ bir șey demeden seni zevkle ve itinayla dinleyerek! Ama yokluğun aklıma gelince ҫıldırıyorum! Kapasitemin ve gücümün üzerinde bir bekleyișe yöneltiyorum kendimi! Sen geliyorsun aklıma, yüreğim ağrıyor usul usul yanına varmak adına! Sen gittin ya, seninle planladığımız umutlarımız, geleceğimiz, beklentilerimiz, bisiklet turlarımız, Doğu Expresi yolculuğumuz, Ҫin Seddi’ne yapacağımız yolculuk, arzularımız ve seyhatlerimizin hepsi kursağımızda kaldı! Gidișin öyle herhangi bir sıradan gidiș olmadığı iҫin hüzzam nağmeler söylüyor yüreğimde! Gidișin aҫıkҫası beni benden, bedenimden ve ruhumdan alarak gitti!
Artık hiҫ bir șey eskisi gibi, ya da seninle yașadığımız gibi değil ve de olmayacak. Ben șimdi de bir kușum, ama kanadı kırık, boynu bükük bir kușum. Kanatlanmak öyle sanıldığı gibi kolay bir durum degil! Beklentiler bir balon gibi șișirilemez! Bende ne varsa, ne kadar iyimserlik ve pozitif düșünce varsa seninle onlarda beni terk ederek gittiler! Artık hayata eskisi gibi bakmıyorum, zaten istesem de bakamam! Buna imkan da yok! Migren denen bir illet geldi ve oturdu düșüncelerimin ortasına ve beni bunaltıyor uykusuzluktan. Kendi varlığımdan veya yokluğumdan bir zevk almıyorum! Tek amacım bir an önce sana gelmek, seni orada yanlız bırakmak istemiyorum benim Gül Yanaklı Prensesim! Bekle beni ve hemen sar kollarına geldiğimde! Buralar artık yeryüzünün cehennemi olmuș ve yașanacakkadar güzel değil hayat!
Seni düșünüyorum! Hayallerden de ötede ve iҫimde yașattığım ҫekirdek gerҫeğim olarak! Ҫok acıyor! Hemde hiҫ bir ilacın kar etmeyeceği kadar!
H. Hüseyin Arslan - Kleve – 23Temmuz 2018