Mekberiyat manifestosu

• 15 Haziran 2019 Cumartesi 01:48:54

Toplumun huzura işlenmis bir ışık varsa o da hakkın huzurundadır .bu dünyada anlayabilecegin farkına varabileceğin tek dusunce ölümgâhında gizlenmiş bir makber uykusudur ruhta düşunünce beden oynamazmis
Startinda basliyor bu manifestonun ilk işıklari...
Ve devam ediyor bir cift yorgan bir yastik bir kara topragiyla..
Kuruşu kuruşuna akrabalarin karsidan karşiya ic ge(çi)rişlerinde
Ve döngusu değişir dünyanin
Bir ruya icinde ruyayla
Peltek ve eytel hasmet dudakli bir oyun sihirbaziyla yasanan cennetin istikbalinde
Yerlerde surunerek bir (e)kb(e)rinde kosarak
Makber aleminde bir rucudur istugfar eylemis duzgun bir fatiha uzere gittik mi ne âla..
Neylen öldün be kardes sucun ney’di senin bir hapishane kösesinde der gibi
Ve vaveylalar cigliginda kaaaff lam miiimmm
Döngüsünde bir ıslık ki kendi nefesinden hakka düşmüş mahşerinde ışık kendinden ve de sahibinden kendini arayarak meleyen bir kuzu gibi araya araya...
Ve de sandalyesinde bir kahve kenarinda akrabalarini bir kovus sirtinda bekledigini gorerek
Ney’le dirildin kardes
Bir cift kemikken borularda kemik oldu ruhun..

Kendi dünyasında alfabesi bilinçaltinda büyük bir görünümde hıfzen kayıtlı bir sürü dönemeçi okuyan ve bu dönemeçte tarihin oluşturmuş olduğu kendi semazeni etrafında yeniliğe açık kendi
Kimliğinde gercek ve tezahuri manada aynelyakin bir içgörüyle gercekliğin menkıbesinde ve hakikatın kutbuna yakın bir temasta bir alışveriş sözkonusudur bir kebrin aynasından bir canlının tepsisine dönük yasamı

Hıfzın dünyasında kendi kebrinden uzakta gerçek bir muhabbetle ;lakin büyük bir uyanışla yaşamın öbür kıyısında duran tarihin hafızasında arka kapakta yatan büyük büyüteçten okunan nâra ve kıskacın soguklugunun farkında bir anlayışla..

Kendi ufuk çizgisinde büyük bir dalgalanmayla saf bir ruhun normal şartlar altında bile kendi hareketliliğinde pratikteki bir akışkanlığında bile bozulmalara uğradığı bir gercek ve hakikat eğilimidir;çünkü ruh her zaman aralığında bile hiç değişmeyen ve uhrevi dünyada kendi kendini sömürmesi ve bozulmaya uğraması rizikosuna ve kaosuna yakındır..
Ruh, her nerede olursa olsun .bozulmalara uğrayacağı gerçekliğe yakındır.

Ruhun diğer bir gerçekliği çok hızlı hareket ettiği ve değişken kalıpta olduğudur.bir mumun dumanından ucundaki yanmış ateşten büyüteçle görünmeyecek normaliteden dünyayı sarabilecek bir mikroskobik alana yayılacağı da gercektir.
Kendi kendine oluşturmuş olduğu semazenden kendi kendine yayılacağı bir bilmişlik şadırvanında kocaman bir devlet oluşturabilir.

İleri mekanızmada ruh kendini dünyanın her alanına bütün uhrevi mekanlarda lâ gibi gezgin bırakır.ve ileri süren bir dunyayı kendine alet ederek tanrının oluşturmuş olduğu sistem çarkında gezer ve uhrevi manana hakikatin haritasında oluşmuş olan yeni duzeni sürdürmektedir;bu yönüyle yeni düzen çarkında ceza modeli olarak ateşin varlığından uzak bir sistemde mukafat olarak da doğanın oluşturmuş oldugu yeni dengeyi kullanmak pek bir acınası durumun vazgeçilmezliğini anlatir soğukkanli bir duruşla ;eğer sistem çarkın da bir nohut taneciğinde akl alınamıyorsa bir ruh gelismisligindan uzaktır.
Eğer ruh bir hayvan pisliğinden yaratılan bir çiçeği de süslemiyorsa kendi etrafına dolanamiyorsa ruh kendi mekanızmasinda makinesi bozuk bir şekilde yaşamaya mahkumdur...

Ve geri bir sistemin ruh kategorisinde duygusal zekanın çığır açtığı bir dönemeçte ruh kendi kadesinde akraba ve ailesine düşkün bir çığırtkanlıkta vazgeçilmezin dünyasinda tanrının eski kalibında gezer durur..
Gercek bir sey varsa o da tanrının her değişkenliğinde kendi ile beraber yaratıklarında kendisiyle yürumesi ve koşmasına vesile olunmasına yardımcı olmaktır...

Yenilenmiş bir alemi makberiyatın eskiye nazarında görüş mesafesinde şaşa kalmış bir dünyanın mevcudiyetinde kalacağını söyleyebiliriz.ve bu dünyanın çemberinde gezinirken makber cürmünde beyin ve kalbe temas eden bir güzelliğin de fışkırdığını söyleyebiliriz.

Gerçeklik ve hakikat anlayışında kutbun seviyesi ve volumesi yüksekteyken düşebileceği en derin ve has özelliklerini kendinden ve kendinin en doğal haline temas edecegi gerceğini unutmamak lazım.makberiyat aleminde kendi döngüsü etrafinda bütünsellik ruhundan ana gercek kalıba bu döngüde olağan biçimde dönüşecegi ve bu kalıp etrafında yasayacagi her cinsel birleşme sonucu kendi kalıbına geriden ve yeniden dönüsecegi gercektir...

Makber aleminde başlıklar kendi döngüsunde tanrinin imaresi ve emri altinda sundugu dunya etrafinda makber alemi de kendi istekleri yönunde her kılığa girebilecek yapıyı mevcudiyetinde bulundurabilir.bu mevcudiyet yönünde istekleri ile buyuk baslikli erkekler yani sarap ehliler kadinsi yönde buyuk baslikli kadinlar şehy olarak erkeksi yonde bir evrilmeye dönüşebilirler.
Bu evrilme sonucu sarap ehli erkekler kadın olma yolunda istekleri sonucu ve yasadiği sonsuz hazla yeni hazlar aramaya sokulurlar..

Yeni mevcudiyet tanrınin da kendi kalıbinda erkegi kadinda kadinligi erkekte bir donanimla birlikte yasayarak doganın kendi evriminde değişimini izleyerek kendindeki rolü kendinde saklar.ve evrilme sonsuzluğa doğru değişim yeniliğiyle tanrıyi kutsallaştirir. ..

Gerçeklik alanında temas edebileceğimiz bir tema varsa o da makberiyat aleminde toplum nezdinde olusabilecek bilgisizlik normunun altını doldurabilecek kıvamda tanrısal döngülerin mevcut olduğudur...

Makberistan çilingirinde herşey doğal bir şekilde akışındayken kendi degişkenliğinde ruh sönüp kayıp haline de girebilir aynı zamanda yeniden bir doğuş gerçekleştirebilir.
Bu ruhun tanrı ile iliskisinde istegine göre değişebilir.
Yani ruh kendine göre uygunsuz bir şey hissettigi anda yine kendini yok etme gibi  itilmiş kuytu köşede ve de ötekilestirilmis duyguyu kullanabilir.
 Kendi içinde ölüm gerceklestigi andan itibaren tanrı tarafından sunulmuş yeni bir dünyayı isteme seçimine bağlı kalması mümkündür
Dileyen kul olur tekrar hizmet yarışında çalışır.
Dileyen hayvan olur kendinin bilinmezliginde yasar
Dileyen bitki kendi kalıbının yalnızlığinda kalır.

Donuk kalan ruh herhangi bir etkileşimden aydınlığa geçip çözülerek kendi hareketliliğini kurabilir.

Tanrı bir cin ile peri arası bir perdenin arkasında saklanırken çizgi film karekteriyle indandaki fıtratında bir oyuncak gibi saklarken makber aleminde ölüyü kebir duygusunda farklı oyunlar sunarak oyuncak misali değişken ruhunda oyuncak kalarak temas ediyor hasbihal...

Makber aleminde bir kayıp olanağında ayni şekilde onlara ruh açlığını dindiren bir ihtiyaç doyurgani bir nizam da beslemiş bir durumda olur.bu durumda nizam etrafında oluşmus bir sistem çarkı etrafında farklı mekanlara temas edebilirler.

Makber aleminde belirsiz(lâmekan) bir yer tanimlaması yapılabilir.bu bilinmezlik bilinmeyen ve bilinmesi tanrı kudsiyetinde yaratılmış insan gözünde meçhul hir yaradılışın yani kıyamet diye bilinen bir son oluşun çizelgesi etrafında farklı meccaliyetlerin oluşumuna vesile kılınacağı da söyleyebiliriz;mâmâfih makber alemindeki dünya yine bitik değildir.nizamda herkes yerli yerince bir adalet üzere doğup suçlanılır.suçlandığı yerden ceza görüp batık bir günesin ardından izlemeye koyulurlar...