KAYBOLAN ‘’P’’ LERİN FLUTTER ÖYKÜSÜ
Anlara bölündüm dilim dilim. Her bir kapakçığın sağır bir kulakçığa gittiği yolların içinden geçtim. Gözleri olmayan bazı beyaz şeylerin arasında seni aradım. Öyle çok ses vardı ki kendimi, kendimden duyamadım. Savaş tam tamları çalarken bir yangının ortasındaydım. Alev alev yanan bir ağacın tüm sırlarıma dek dokunduğu yollardan geçtim.
Ve bir ‘’olmak’’ anında;
Kıpkırmızı bir kalabalığın karşısında deli gibi koşan atlar vardı. Baktım, bakındım… Sen buralarda bir yerde olmalıydın. Kıpkırmızı o şeyin sana dönüştüğünü çok geç anladım. Koca bir ağacı yakmaya aldırış etmiyorsun yine de!
Ağacın kollarını kesen bir testerenin, ağacın acısını umursadığını kim söyledi ki?
Deniz…
YORUMLAR
merhaba
testere icat oldu mertlik bozuldu baltalar adına
bilinç evet
ne demişti Şair;
Irmak
Ağaç demiş ki baltaya
Sen beni kesemezdin ama
Ne yapayım ki sapın benden
Bak şu ağacın bilincine sen
Ölen ben, öldüren benden
Bunca analar ağlayıp durur da
Akıp gider gelinciklerden
Kör müdür sağır mıdır bu ırmak
Ölen ben, öldüren benden
Her yerde böyle olmuş bu
Önce dağa, taşa, ağaca söyletmiş halk
Sonunda sabahın bir yerinden
Uyanıp kalmış ayağa ırmak
Ölen ben, öldüren benden
Ruhi Su
saygımla sayın Yazar
Elbruz.
Fuzuli'nin meşhur şiiridir.
Beni candan usandırdı, cefadan yaz usanmaz mı ?
Felekler yandı ahımdan, muradım şem-i yanmaz mı ?
... diye devam eder.
Şirin özüne inince, Fuzuli'nin aslında aşka aşık olduğu, sevgiliye kavuştuğu an sihrin yok olacağını anlarsınız...
Senin kesik acın hiç dinmeyecek... Çünkü istemiyorsun. Yoksa yazamazsın.
Yada ben öyle anladım...
ben küçükken bir teybimiz vardı hala duruyor mu bilmiyorum ama beni o ana götüren bir kelime oldu bu flutter, bazen hızlıca geçerdi bazı bölümleri ve bazı harfleri yutardı eksik dinlerdik o an,
an
hatırlıyorum da ben yine küçükken öğretmenin yanağımı sıkmıştı, hatta annem bir an başımı okşamıştı
ve galiba bir an vardı ben çok gülmüştüm, çok sevdiğim bir çerçevem vardı ellerimin arasından kayıp kırıldığı bir an, sebebli sebebsiz akıttığım göz yaşalarım, kapkaranlık bir odada yalnızlıkla boğulurken, hani duvarlar üzerine üzerine gelirken, seni kurtarmasını istediğine bile isteye kapıyı çarptığın o an, hepsi sadece bir anda olup bitiveren
anlar vardır böler bölünür ama bir anlıktır işte,
bazı anları da hiç hatırlamayamıyorum hatta, kaybolan ‘p’ lerin etkisi altında, bu yazı beni o anlara götürüverdi bir an da.,,
sevgilerimle