- 934 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
MÜHENDİS-2
Ertesi gün oldu. Düşünüyorum. Düşündükçe “Benim adım Ömer” diyerek kapıma gelen kişinin birçok açığını, yanlışını, yalanını buldum. Evet, O bir sahtekârdı.
Aldatılmış olmanın ezikliğini yaşıyordum.
İstanbul’daki avukat arkadaşımı aradım. İyi bir avukat olduğu gibi, mantıklı ve zekidir de.
“He Babam” diye açtı telefonunu.
Ben de ona “Gardaşım” derim. Aynı yaştayızdır. Arkadaşlığımız çok eskiye dayanır. Anlattım olanları:
“Sen akıllı adamsındır. Bu ne iş?”
Önce güldü. Sonra:
“Evet akıllıyımdır. Ben de sana bir akıllılığımı anlatayım. Biliyorsun bir süre halka satış yapan bir şirketin avukatlığını yaptım. Şirkette ki odamdayım. Biri geldi yanıma.”… Bey beni hatırlamadınız değil mi?”
Şirkette ki görevim nedeniyle birçok kişiyle karşılaşıyorum. Hafızamı zorluyorum. Kim olduğunu hatırlayamıyorum.
“Kusura bakmayın çıkartamadım.”
“Neyse önemli değil. Benim çocuk Zeynepkamil hastanesinde yatıyordu. Biraz evvel çıkartmam gerekti. Annesi hastane de bekliyor. Çıkış için 375 Tl. gerekliymiş. Evim karşı da. Şimdi yanımda para yok. Siz bana verseniz çocuğumu hastaneden çıkarsam. Yarın mutlaka ben size getiririm.”
Kişiyi tanımıyorum. Ama bir çocuk ve bir hastalık söz konusu. Ne yapmalıydım?
“Kusura bakmayın. Benim yanımda da o kadar para yok.”Dedim. Çıkardım 100 Tl. verdim. Teşekkür edip. Gitti.
O gittikten sonra şirket çalışanlarına sordum. “ Tanımıyoruz. Sizin isminizi sordu. Biz de söyledik.” Dediler. Anlaşılmıştı ben de dolandırılmıştım. Sadece bu mu? Ben sana bir arkadaşımın yaşadığı olayı da anlatayım:
Bir yaz günü arkadaşım vapurla Üsküdar’dan Karaköy’e geçecek. Vapurda birisi telefonla konuşuyor. Ya da konuşur gibi yapıyor. Yanında bir bayan ve bir de çocuk var:
“ Muhtar ne yap yap bana 500 Tl. gönder. Çocuğumu ameliyat etmiyorlar. Ölsün mü çocuğum?” Daha buna benzer bir sürü bazen yalvarmalar, bazen çıkışmalar. Arkadaşımın yanında 50 Tl. varmış. Hepsini veriyor. Başka yolcular da kimisi 50, kimisi 100 Tl. veriyor. Teşekkür ederek iniyorlar vapurdan.
Günler sonra arkadaşım aynı kişileri aynı oyunculukla başka bir vapurda para toplarken görüyor.
Peki, niye müdahale etmemiş? Diyeceksin. “ Niye yalan söyleyeyim. Bunlar yalnız değillerdir. Başıma iş almaktan korktum.” Dedi. Bence haksız da değil.
Biliyorsun bu olayların bir de telefon versiyonu var. O daha büyük boyutta. Profesörler dahi inandıktan sonra bizler haydi haydi inanırız. Tanıyorum seni duygulu bir insansın. Canını sıkma. Yine senin kaybın fazla değil. İyi ki başka iş gelmemiş başınıza.”
Evet, arkadaşımın dediği gibi üç nedenle canımı sıkmıyorum.
1.Ben o parayı hayır olsun diye vermiştim. İnşallah kabul olur.
2.Rolünü o kadar iyi oynadı ki oyunculuğuna veriyorum.
3. Bana bu yazıları yazma imkânı verdi. Telif ücretine sayıyorum.
Oturduğum apartmanda 18 daire var. Benim zilde de, kapıda da ismim var. O mühendis bozuntusu ismimi oralardan görüp ismimle hitap etti. Diğer dairelerden birine aynı oyunu oynasaydı. Belki de inandıramayacaktı. Komşularımı tanıyor, kendi huyumu da biliyorum. İsabetli bir tesadüf. Yani adres, doğru adres…
Bizden ayrıldıktan sonra:
“ Salakları nasıl da kandırdım”demiş midir? Bence demiştir.
Ya da:
“ Ne kadar iyi insanlardı. Vicdanım sızladı” diye mi düşünmüştür? Tahmin etmiyorum. Vicdanı olsa böyle işler yapmazdı.
Demek ki artık bu gibi olaylar bir sektör oluşturmuş. Ben idarecilerin yerinde olsam, yakalananları bir yerde toplarım:
“Hadi size izin. Senaryoyu kendiniz yazıp, kendiniz oynayın.” Derim. Bu kadar yetenekli sahtekârlardan ne güzel tiyatro oyunları, ne güzel filimler çıkar.
Haksız mıyım?
YORUMLAR
Değerli abim.
Bahsettiğin gibi bu işler artık sektör haline gelmiş. Bu duygu sömürücü namussuzlar neyse ki insanları madden çökertecek vurgunlar yapmıyorlar. Elli- yüz gibi rakamlar artık bir yerde bize attıkları kazıklar ile kazandırdıkları hayat tecrübesinin bedeli bile sayılabilir. Ama yazında belirttiğin o profesör yok mu? Koskoca bir profesör 35 Milyar gibi bir rakamı bu hainlere kaptırıyorsa artık sade vatandaş ne yapsın?
Selam ve sevgiler.
Bedri Tokul
Doğru söylüyorsun.
Önemli olan kemiyet değil keyfiyet.
O insanı üzüyor. Ne diyelim sağlık olsun...
Selamlar.
Annemin çok sık kullandığı bir söz vardır; iyilik yap at denize balık bilmezse halik bilir. Kapıya gelen hiç bir dilenciyi de boş çevirmez. Anne yapma sahtekar bunlar derim, senden zengindir emin ol. Olsun kızım der ben Allah rızası için veriyorum, belki gerçekten ihtiyacı vardır bilemeyiz. Kandırmışsa kendini kandırmıştır, beni değil der.
İyi niyetinizle o sahtekar gence yardım etmişsiniz, bütün paranızı vermişsiniz. Kandırıldım diye üzülmeyin, karşı taraf üzülsün sizi kandırdığı için. O cezasını siz de mükafatını göreceksinizdir bu yaşadığınızın Bedri Komutanım.
Gene ders veren, gene sımsıcak sohbet havasında bizleri öğütleyen şahane bir anı paylaşmışsınız.
Tebrik ediyorum, saygımla.
Bedri Tokul
Beni de Halikin bileceği teselli ediyor zaten...
Selam ve Saygıyla...
Abi gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Trajikomik bir olay. Merhamet avcısına denk gelmişsin. O senin saflığın değil içinin güzelliğinden istifade etmiş. Başının gözünün sadakası olsun.
Bak benzer bir olayı ben yaşadım ama sahtekarı boşa düşürecek bir kaç şey sayesinde yemeim.
Bir gün Konya'dan Alanya'ya gidiyorum. Arabayı değiştireli bir kaç gün olmuştu. Hem onun keyfini süreyim hem de bir kaç gün tatil yapayım istemiştim. Neyse... Gündüz 10.00 gibi Toroslardan aşağı sallandım gidiyorum. Ford focus marka bir arabanın beni takip ettiğini farkettim. Bir süre sonra seyir halinde hıizama geldi, camı açtı. Ben de hayırdır gibilerden camı açtım. İki kişiydiler. Arabayı kullanan şahıs sırıtarak Ali abiii naaber filan dedi. Benim adım Ali dedğil dedim. Bu arada yavaşladık ama seyir halindeyiz hala. Arabamın plakası 07. Abi ben süleyman gibilerden bir laf etti. B... servisinden dedi. Arabayı aldığım adamla karıştırıyor sanırım diye düşündüm. Abi bi soluklan da konuşalım dedi. Tamam dedim. Ama içimde bir tereddüt var. Bir tesisin karşısına gelince durdum. İndi arabadan. Ben hala arabadayım. Buyur dedim. Ya abi senin arabayla az uğraşmadık hatırladın mı dedi. Hayır dedim. Abi olur mu nasıl hatırlamazsın seninle sohbetimiz var o kadar dedi. Her neyse sen beni karıştırdın dedim ve hareket etmeye yeltendim, abi dur dur diye arabaya yağıştı. Hayırdır ne oluyor dedim. Abi bana az bahşiş bırakmadın, seni görünce onlar aklıma geldi, sana bir hediyem var dedi. Ne hediyesi dedim, abi bi saniye dedi gitti bagajını açtı ve bir bidon getirdi. Ne var bunda dedim, bal abi dedi. 3-4 kiloluk bir bidon... Alamam dedim, abi al hediyemdir diye ısrar etti. İyi peki tamam dedim. Bidonu aldım. Bu sefer arabada oturan 60 yaşlarında kasketli adamı göstererek, abi bal bu abimizin, hediye babında ama üç beş kuruş atıver dedi. 1 sn dedim, bidonun ağzını açtım ki pekmeze benzer bir şey. Muhtemelen mısır şurubu ama onu da becerememişler. Sen bana elin adamının balını ne diye hediye ediyorsun ki dedim. Kaldı ki biz seninle hiç tanışmadık. Olur mu abi falan filan. Al lan şu bidonu s.ktir git dedim. Hala bıdı bıdı konuşuyor. Ben hareket ettim ama hala arabanın arkasından koşuyordu. Az gittikten sonra bunu başkalarına da yapacaklarını düşünerek jandarmayı aradım ve konuyu anlattım. Arabanın plakasını ve tarifini verdim. Benden önce de şikayet olmuş bu konuda. Hemen ilgileneceklerini söylediler. Sonra ne oldu bilmiyorum.
Yani senin anlayacağın minik bir badire de ben atlattım. Ama seninki baya ustaymış :)
Abi Allah beterinden korusun. O senin kalbinin güzelliğinden, vicdanından faydalanmış. Aynı iktidar partisi gibi :)))
Olan paraya olsun, sana bir şey olmasın da...
Geçmiş olsun abi.
Bu güzel yazı için hem kutlar hem teşekkür ederim.
Bedri Tokul
Dilek Hanıma dediğim gibi ben de kendimi uyanık sanıyordum.
Şu bende ki iyi niyete bakar mısın? Birde evime aldım o şerefsizi.
Bozuk bir liraları da alıp cebine koyunca uyandım. Müdahale etseydim. hanım korkacaktı. Olayın seyri değişecekti. Dişimi sıktım. Vaz geçtim.
Demek seni de dolandırmaya kalktılar ha?
Vay aptallar vay.
Karşınızda ki Ahmet Çıtak...
Siz kiminle aşık atıyorsunuz?
Öptüm gözlerinden. Kendine iyi bak.
Çoğumuzun iyi niyeti ve merhamet duygusu baskın geliyor böyle durumlarda.
Bence "Akıl ücreti" demeliyiz Bedri bey verdiklerimize. ama akıllanırmıyız bilmem.:)
Çok güzel ve kusursuz bir anlatım.
Sevgi ve selamlarımla
Bedri Tokul
Ben de kendimi uyanık sanırdım.
Ama öyle etkiliyorlar ki; insan semeleşiyor, beyni duruyor.
Verilen para önemli değil.Canımızı kurtardık ya ona şükrediyoruz şimdi.
Değerli yorumunuz için yürekten teşekkürler...
Yazılarını yeni gördüm Can Dost. Küçük oğlumun yemin töreni, başka işlerim falan derken siteye girememiştim.
Çok güldüm gülmesine de hepimiz aynı yöntemlerle dolandırılmışızdır.
Çok yıllar önce ben de dolandırıldım.
Ankara Maltepe 'de bir ofisimiz vardı. Birkaç arkadaşla birlikte otururken bir kadın geldi.
- Suat Bey bi bakar mısınız dedi.
Çıktım özel görüşmek isteyince yan odaya geçtik. Yukarı kattaki Avukat Eyüp Beyin yanında çalıştığını, maaşını ertesini günü alacağını, bu gün mutlaka kira vermesi gerektiğini söyleyip 500 Lira istedi. Çıkarıp kimliğini gösterdi.
Ben de üzerimde o kadar yok dedim, 150 Lira verdim. Ertesi günü parayı getireceğini söyledi, teşekkür edip gitti.
Arkadaşların yanına dönünce ne istiyormuş dediler. Anlattım.Arkadaşlar dolandırılmışsın dediler. Fırladım avukatın ofisine çıktım. Böyle böyle bir kadın sizde çalışıyor mu dedim. Yok dediler.
Ertesi günü çok bekledim. Diyorum ki kendimce "Bu parayı getirir, bir kaç gün sonra daha büyük vurgun yapar". Ama gelmedi. Gidiş o gidiş.
Ayrıca size çok büyük geçmiş olsun Can Dost. Öyle birini eve almak ta çok tehlikeli. Adamı kıtır kıtır keserler valla. Eter meter koklatıyorlarmış.
Geçmiş olsun. Selam ve saygılar..
Bedri Tokul
"Gözüm hep seni arıyor neredesin sen?" dedim.
Meraklandım.
Bu gün nerede olduğunu öğrenince de duygulandım.
Ne güzel olur o yemin törenleri.
Ağlamadıysan da gözlerin dolmuştur mutlaka.
Koçuma hayırlı teskereler dilerim.
Ne mutlu sana bir yiğidi askere göndermişsin.
Evet.
Senin olayın da çok ilginç. Senin söylediklerini bir kaç kişi daha söyledi.
Bu tip olaylar da korkunç sonuçlar da olabiliyormuş.
Allah korudu demek ki.
Niye insanlar böyle oldu ki?
İnsanlık eskidenmiş
Şimdi insanlık yüzsüz para...
Selam ve Saygılar Canım Dostum benim.
Suat Zobu
Şükür 21 günlük askerliği tamamladı dün teskereyi de aldık. İskenderundaydı. Çok teşekkür ederim Can Dost VAROL.
Selam ve saygımla..
Bedri Tokul
Teşekkürler Sultan.