- 821 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEDELLİ ASKERLİK TARTIŞMALARI - III-
BEDELLİ ASKERLİK TARTIŞMALARI - III -
Dr. Sadık ÖZEN
TARİHİ GERÇEKLERİ ANIMSAMAYA DEVAM EDELİM
Bedelli askerlik bir hak ve adalet kuralları ile bağdaşmayan bir Osmanlı geleneğidir. Saraya yakın olanlar ve İstanbul doğumlular ve azınlıklar için birtakım kayırıcı uygulamalar içermekteydi. Böyle bir sistemi onaylamayan ve devletin yönetimini değiştirme girişimlerini kafasında başlatmış olan Mustafa Kemal, Osmanlı’nın bedelli-bedelsiz askerlik sisteminin karşısında ve ilk fırsatta düzenli bir askerlik sistemi getirme kararındaydı.
Bedelli askerlik konusu; TBMM’nin açılışından sonra özellikle Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkanlar tarafından gündeme getirilmiş ve uzun tartışmalara neden olmuştu. Sivas Kongresi, Sakarya ve İnönü Savaşlarında yaşananlarla kafası bir hayli karışıktı Mustafa Kemal’ in.
Mustafa Kemal Paşa, mahut Sevr Antlaşması ve arkasından imzalanan Mondros Mütarekesi’nden sonra Kuvayı Milliye Teşkilatı’nı kurmuştu. Onun, 15 Mayıs 1919’da Yunanlılar’ ın İzmir’i işgalinden sonra, çalışmalarını hızlandırarak 19 Mayıs’ta Samsun’a boynunda Sultan Vahdettin’in idam fermanı ile çıktığı biliniyor. Bu tarihten sonra bu fermanın uygulamaya konması Damat Ferit’ in yoğun baskısı ve takibi altındaydı. Mustafa Kemal buna karşın hiç korkmadan yoluna devam etmişti.
Amasya Tamimi ve Erzurum Kongresi’nden sonra 4 Eylül günü toplanan Sivas Kongresi’ne katılan 33 kişiden yarıdan çoğu padişah taraftarıydı ve Gazi Mustafa Kemal dışında kongre başkanlığına talip olan başka adaylar da vardı. Ama o seçilmeyi başarmıştı. Kongreye katılanlar arasında bu kongrenin ilk günü padişaha bağlılık, ikinci günündeyse bayram kutlaması için telgraflar çekildi. Birkaç gün sonra da sıra Amerikan mandası tartışmalarına geldi. Esasen Amerikan ajanları Sivas’a gelmişler ve kongreden ne sonuçlar çıkacağını takip etmekteydiler.
Kongrede, Amerika’dan konunun görüşülmesi için bir heyet gönderilmesi için telgraf çekilmesi tartışmaya açıldı ve onaylandı. Maalesef telgraf çekilmesi karar altına alınmıştı. Mustafa Kemal Paşa buna şiddetle karşıydı. Ama bu aşamada tartışmaların büyümemesini istemiyordu. Bu nedenle bu kararın alınmasına engel olmaya çalışmadı. Ancak alınan karara rağmen telgrafı da çektirmemişti. Çünkü ısrarcı olması halinde kongre başarıya ulaşmadan dağılabilirdi.
Mustafa Kemal’in bu kongredeki amacı Kurtuluş Savaşımızı başlatabilmek için ulusal birliğin sağlanmasıydı. Bunun ilk adımı olarak “Doğu Vilayetleri ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri”ni birleştirmek istiyordu. Sivas Kongresi’nde işte bunlar başarıldı, Temsilciler Meclisi seçilerek; Kurtuluş Savaşımız ve kurulması düşünülen Cumhuriyetimizin ilk adımları atıldı.
Mustafa Kemal için yaşanan bu olumsuzluklar, kalbinde yaralar açan büyük bir acıydı. Ama o, içindeki yaraları milletinin sevgisi ve güveniyle sararak yoluna devam etti. Yılmadı, bıkmadı, korkmadı ve yorulmadı. (Devam edecek)
03 Ekim 2018 / Antalya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.