- 1045 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK ILE...
Herkesin bir hikâyesi vardır mutlaka.
Çünkü hayatın kendisi hikâyelerimizi oluşturur.
Sonra anılar olur arkadaşlarımız.
Kimi ağlatan kimi güldüren.
Gerçekte ise kişiliğimizin hangi yönde geliştirdiğimizi anlarız.
Bazıları tutkularının peşinde koşarken yorulur.
Bazılarıda küçük mutluluklarla hoşnut olur yaşamda.
En doğrusu kendini bulmak!
En uzak yolculuktur aslında çıkılan.
En sade düşünceye erişildiğinde yakalamıştır ipin ucunu.
Her şeyden sıyrılıp en sade olan düşünceye!
Her şeyin ’Aşk’tan yaratıldığını kavrayabilmek,
üstün bir idrakla gönlünün sahibine yönelmektir.
Bunu yapabilmenin tek yolu da Aşk ile bakan gözlerle mümkün.
Zamanımızda her şey çıkar ilişkilerine dayanıyor.
Aklın yerine mantık geçtiği için çıkarların birinci davranış mimarı.
Oysa ,akıl sadece doğruları söyler...
Ve beyinde sadece doğruları kabul eder.
Mantık çerçevesinde değerlendirilen ne varsa kişiyi ruhundan uzaklaştırmak için yapılan eylemlerin tümüne yardım eder.
Ya ’Ruh’un hali?
Akıl süzgecinden geçmeyen her düşünce ruhu bunaltır ve yok eder.
Bu durumdaki insanların ’Aşk’ı anlaması mümkün değil.
Mecazda bir yolculuktur ve hüsranla biten sona dayanır tüm emekler..
Peki ruhun özgür olması neye bağlı?
Bilgi ve inancın en saf haliyle karşıladığı ’Aşk’a...
Sonsuzlukla el ele olmak isteyene...
...
SEVGİYLE.
...
Nigâr Güler.
27/09/ 2016
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.