- 1305 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
''BEDELİ ÇANAKKALE'DE KAN OLARAK TESVİYE OLUNACAKTIR --''PARA PARA PARA VARLIĞI BİR DERT YOKLUĞU YARA 3. BÖLÜM
Evet, bir hikaye ( Daha doğrusu gerçek bir olay ) Anlatacağım bugün...
Çanakkale Savaşı sürerken savaşta kullanılan araçlara lastik almak üzere görevlendirilen “zabit namzedi( Yedek subay ) Mehmet Muzaffer’in başından geçen bir olaydır bu. ( Tamamen alıntıdır bu hikaye.)
Çanakkale savaşı esnasında, harbin yoğun olduğu dönemlerde, at arabaları ile tıbbi malzeme ve yaralı taşımak oldukça zordur. Zira atlar en ufak gürültüden etkilenen hayvanlardır. Kağnı arabaları ise oldukça yavaş kalmaktadır. Bu nedenle de kritik tıbbi malzemeler Almanların verdiği kamyonlar ile taşınmaktadır. Ancak kamyonların lastikleri kısa sürede harap olmuş ve yenisi bulmak gerekmektedir. O dönemde ise bu tip malzemeler yalnızca İstanbul‘da bulunmaktadır.
Komutanlarının emri üzerine lastik almak üzere İstanbul’a gönderilen Mehmet Muzaffer, aradığı lastiklerin Karaköy’de Yahudi bir tüccarı tarafından satıldığını öğrenir. O yıllarda İstanbul’da otomobil ve kamyon nadir rastlanan vasıtalar olduğu için lastikleri ise yok denecek kadar azdır. Nadir rastlandığından dolayı ise fiyatları yüksektir. Yahudi tüccarla anlaşan Muzaffer, lastikler için ödenecek parayı almak üzere, elindeki tezkere ile Erkan-ı Harbiye’ye gider ancak istediğini alamaz.
Mehmet Muzaffer, 1. Dünya Savaşı’nın başlarından itibaren çıkarılan ve karşılıklarının harpten sonra altın olarak ödeneceği yazılan ”evrakı nakdiye”nin basımında kullanılan kağıdın aynısını Karaköy’den tedarik eder ve bütün gece çini mürekkebi ile gerçeğinden bir bakışta ayırt edilemeyecek kadar başarılı bir şekilde taklit eder. ”Bedeli Dersaadet’te altın olarak tesviye olunacaktır” ibaresi yerine ise tarihe geçen o cümleyi yazar: ”Bedeli Çanakkale’de kan olarak tesviye olunacaktır” yazar.
Mehmet Muzaffer, 100 altın karşılığındaki ”yüzlük kaime”yi tüccara verir ve lastikler, Sirkeci’den Çanakkale’ye gidecek gemiye yüklenir. Birkaç gün sonra Yahudi tüccar elindeki parayı bozdurmak üzere Osmanlı Bankasına gider ama bozulmaz çünkü para sahtedir.
Yahudi tüccar olayı büyütmek istemediği için şikayetçi olmaz. Ancak bu hikaye tüm İstanbul’a yayılır. Şehzade Abdülhalim Efendi, karşılığını vererek tüccardan parayı alır, zarif sedef kakmalı, içi kadife bir mücevher çekmecesine yerleştir ve İstanbul Polis Okulu’ndaki Emniyet Müzesine hediye eder.
************************************************
18 Ekim 1331 ( 1915-1916 ) Tarihinde devlet, öyle bir çare buldu ki bozuk para sorununa,sormayın: Kağıt 1 Liraları ikiye böldü ve her parçayı 50 Kuruş olarak kullandırdı
1918’de Doğrudan Doğruya İngiliz Savaş konseyi - Osmanlı Devleti’ni ekonomik olarak daha da çökertmek amacıyla - sahte Osmanlı parası bastırdı Yani bir devlet, bir başka devleti ekonomik yönden çökertmek için resmen kalpazanlık yaptı. ( Sultan Vahdettin’in tahtta olduğu dönemde )
Evet, Osmanlı Devletinde durum bu. Türkiye Cumhuriyetinde ne peki?
Çok çok özetleyecek olursak:
Türkiye Cumhuriyetinde 1927 yılı sonuna kadar eski Osmanlı paraları tedavülde kaldı. 5 Aralık 1927 De Türkiye Cumhuriyetinin ilk kağıt parası - Harf İnkılabı henüz yapılmadığından- Osmanlıca ve Fransızca olarak basıldı ve tedavüle girdi. Eski Osmanlı paraları ise tedavülden kaldırılıyordu ama bu oldukça uzun bir zaman aldı.
Cumhuriyet döneminin Türkçe-Latin harfli ilk kağıt parası 15 Ekim 1937 de basıldı.
14 Mart 1947 tarihinde hükümet bir karar alarak geçerlilikleri devam eden Osmanlı Bankası banknotlarının 1 Nisan 1947 tarihinden itibaren 1 sene içinde altın karşılığı ödeneceğini duyurdu. Bu kararla, Cumhuriyetin Osmanlı’dan devraldığı son kağıt paralar da kuruluşunun 25. senesinde tedavülden alınmış oldu.
Evet kağıt paramızın kısa öyküsü bu kadar. Rabbim hiç kimseye az verip bezdirmesin, fazla verip azdırmasın.
RESİMLER:
1- Üzerinde ’’ ”Bedeli Çanakkale’de kan olarak tesviye olunacaktır” yazan 100 liralık Osmanlı Evrak-ı Nakdiyesi
2- Ortasından kesilerek 1/2 Lira olarak kullanılan ( 50 Kuruş ) Osmanlı Parası
3- İngilizlerin Osmanlı ekonomisini iyice çökertmek için 1918 de bastırıp Osmanlı Devletine soktukları sahte 10 Lira
4- 5- Cumhuriyet döneminin ilk kağıt paralarından ikisi
6- Türkiye’de ve tamamen Türkçe olarak basılan ilk ve en büyük değerdeki para ( 1000 Türk Lirası ) [ 1930 yılında basılmış ]
7- Türkiye’de Cumhuriyet döneminde Atatürk haricinde Türk Lirasında resmi olan tek Cumhurbaşkanı İsmet İnönü idi. ( O döneme ait 500 Tl )
8-1995 de bastırılan 1.000.000 Tl
9-Günümüzün- değeri en büyük olan- 200 Tl lik banknotu
YORUMLAR
sami biberoğulları
Selam ve sevgiler.