- 1205 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
KARA TEKERLEK!
Arabamı ana caddede uygun bir yere park edip aşağı indim. Bir elimde tavsiye edilen terzinin adresi, diğer elimde tadilat edilecek birkaç parça giysiyi koyduğum çanta, binayı bulmak için bakarak ilerlerken bir sağa bir sola, gençten biri “yardımcı olabilir miyim?” diye seslendi.
“Tabi, memnun olurum” deyip adresi uzattım. Genç kâğıda bakar bakmaz, sağdaki dik yokuşu gösterdi. “bu numara sayısına göre”dedi, “aradığınız bina bu yokuşun üzerinde bir yerde!”
Çok canım sıkılmıştı buna, zira yokuş demeyin bana. Düz yol gösterin kilometrelerce yürüyeyim.
Âmâ yapacak bir şey yok! Gence teşekkür edip adresi geri aldım ve başladım yokuşu tırmanmaya. Yokuş da adına yakışır şekilde hani, dik mi dik yani. Daha çeyreğini aşmadan, nefesim kesilivermişti.
Biraz soluklanmak için yokuş boyu karşılıklı dikilmiş ağaçlardan birinin gövdesine yasladım kendimi. Bir yandan da süzüyorum etrafı. Her yerde olduğu gibi burası da olmuş adeta şantiye sahası. Orada bir inşaat, burada bir inşaat.
Derken, daha soluğumu doğru dürüst toparlamamışken, bir bağırış, bir feryattır koptu gitti. Ne oluyor diye kafamı tam çevirmiştim ki, burnumun dibinden son sürat yuvarlanan kocaman kara bir tekerlek gelip, geçmesin mi!
Hem de ne sürat, rüzgarını yüzümde hissettirdi. “Anam!!!” dedim. Neydi bu?”
Bir seslerin geldiği tarafa bir de yokuş aşağıya çevirdim başımı. Her şey bir anda olup bitmişti. Şükürler olsun ki, o koca kara tekerlek, beklenmeyen yolculuğunda ne bir insana, ne de bir araca çarpmadan karşı binanın duvarına toslayarak durmuştu.
“Vay..vay!!!” diye ardından yokuş aşağı çırpınarak koşturanlardan biri aracın şoförü diğerleri de giysilerine bakılırsa birkaç işçiydi. Artık hangi inşaata geldiyse bu tekerleği fırlayan kamyon umarım ihmalkarlıklarının hesabını gereken kişilere verirdi.
O sırada benim arkamdaki dükkânların birinden çıkan bir adam “İyisiniz değil mi, diye sorarak yanıma geldi. “ Verilmiş sadakanız varmış!” deyip elime bir bardak su tutuşturdu. “Kireç gibi olmuş yüzünüz, hadi için bunu!”
Suyu aldım “İyiyim” deyip, teşekkür ettim. Hakikaten ucuz kurtulmuştum. Ya yorulup ağacın gövdesinde dinlenme molası vermeseydim! Herhalde o koca kara tekerleğin üzerimden geçmesiyle, bende asfaltın bir parçası olurdum.
Sakinleyince suyu veren adamdan aradığım binanın yerini de öğrendim. Yeniden, yokuşu tırmanmaya koyulduğumda ”Kötü gibi gördüğümüz şey, bazen bizim iyilimiz içindir” diyen sözler geldi aklıma. Çok doğru dedim valla. Yokuşun dikliğinden şikâyetçi olup bir mola verince o kara tekerleğin gazabından kurtulmuştum. Çok şükür!
* * *
YORUMLAR
Billur T. Phelps
Haklısın...
Bu sıradanlıklar çok can da yakmaya başladı
ne yazık ki,
Yokuş kısmı bazen öyle dik dik bakar insana, dikildikçe dikilir
Yokuşlarında mı psikolojisi, kişiliği var yoksa; dik durmak, dikilmek, diklenmek, dik dik bakmak misali kıvırcık mı olurlar?
Eh biraz mı dersiniz, ya da eheheheh! Güler de, güller mi açar çehrenizde bilemem tabi
O değil de Billur hanım; kaç sene oldu hatırlamıyorum, bir on yıl vardır herhalde
Yer İstanbul, Boğaz Köprüsü üzerinde bir akşam vakti, şeridinde ilerleyen bir otomobil, karşı şeritte ters yönde seyir halinde bir kamyonun tekeri kopar ve kamyonun hızıyla eşdeğer ilerleyerek karşı şeride zıplar ve otomobilin ön camına küt bindirir, Tabi bu görünmez kazada özel aracın şoförü mevta, Allah rahmet eylesin de, üzülmenin ötesinde şok olduydum, bir de o insan evladının ailesini düşünün, ateş düştüğü yeri yakar sonuçta
Velhasıl-ı kelam kimsenin başına gelmesin dilerim
Nihayet
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Saygı ve selamlarımla...
Billur T. Phelps
Olmayacak şeyler değil bu tür kazalar.
Yazdığım hayali bir anı hikayesi ancak örnekleri çok yaşandı ve
anlattığınız gibi ölümle de sonuçlandı.
Bazen kader, bazen ihmal bunların sebebi. Ama olacağın önüne
geçilmiyor hiç bir şekilde dimi.
Sevgiler,
Aslında hepimiz için kıl payında yaşamak. Bazan kurguya gerek bırakmıyor ve kendi ilmince karşılaştırıyor bizi bunlarla zaman. Mucizeyi dışımızda aramayı bırakıyoruz sonra. Hoştu tebrikle...
Billur T. Phelps
Bu konuda az haber okumadık. Her birimiz her an birer engelli
vatandaş olabiliriz, Allah korusun.
Sevgiler,