Kaybolan Değerlerimiz…
Yaşadığımız son dönemde toplum olarak insani değerlerimizden fazlasıyla uzaklaşır olduk manevi değerlerimizin yerini çıkar ve rant değerleri alır oldu, gelinen noktada maalesef insani değerlerimiz asimile olmuş saygıdan uzak anlayış yoksunu bir toplum oluverdik. Çok değil 15-20 sene öncesine baktığımız zaman toplumun manevi değerleri ile yaşayan saygılı asil ve adaletli olduğunu görebiliriz.
Nedir bu manevi değerler;
Asil olmak, adaletli olmak, ahlaklı olmak, dürüst ve ilkeli olmak, başkalarından kendini üstün görmeyen alçak gönüllü olmak, dik durmaktır, söyledikleri ile yaptıkları arasında fark olmamak ve her şartta adaletli olabilmektir, davranışları kişiden kişiye değişmez, örneğin kendince üstün gördüğü bir insana karşı saygılı olup, kendinden daha alt seviyede gördüğü bir insana karşı davranışları farklı olmaz, dedikodu yapmaz, nezaketinden ve güzel ahlakından taviz vermez, karşısındaki insan haksız dahi olsa, onu dinler, olayların daha fazla büyümesini engellemek için alttan alır, gerekirse susar, susmak, söylenecek sözü olmadığından değil asil oluşundandır. Böyle davranarak, hatalı kişinin hatasını anlamasını sağlar ve en önemlisi de Allah’ın da rızasını kazanmış olur, kendini eleştiren insanlara karşı, sert üslup kullanmaz, güzel ahlakından asla taviz vermez, mal varlığından söz etmez, kendini met etmez, övmez, özel hayatını toplulukta paylaşmaz, başkalarının özelini merak etmez, karşısındaki insan anlatmadıkça sormaz, verilen sözü tutar, sır saklamasını bilir, tamahkâr olmaz hiçbir zaman, önce ben demez, örneğin çalışma ortamında arkadaşı bir haksızlığa uğrasa kayıtsız kalmaz banane ben mi haksızlığa uğradım ben işime bakayım demez, geniş bir bakış açısıyla düşünür. Küçük ayrıntılara takılıp kalmaz.
Günümüze baktığımız zaman bu değerlerin kaçını yapabiliyoruz hangi özelliği bünyemizde barındırabiliyoruz yâda başka bir soru neden bugün bu hale geldik?
Çünkü çağın hastalığı olan kibir bizleri esir almış... Özünü bencillik, çıkarcılık, samimiyetsizlik, kendini üstün görme ve ben bilirim, ben doğruyum gibi egosunu ön plana çıkaran düşüncelerin oluşturduğu kibir. Kibirli insanlar kendilerini yüceltme isteğinden dolayı genellikle alaycı bir tavır sergilerler. Çevrelerindeki insanların kusurlarını dile getirdiklerinde, kendi üstünlüklerini daha iyi vurgulayabileceklerini düşünürler.
“HZ. Mevlana Mesnevisinde şöyle bir hikâye anlatır; Kendini beğenmiş bir gramer bilgin, boğazdan karşıya geçmek için bir kayık kiraladı ve kibirle oturdu yerine, kayıkçı, olgun ve alçak gönüllü bir insandı, hiç ses çıkarmadan küreklere asılıyor, yolcusunu sağ salim karşıya geçirmek ve üç beş kuruş kazanmak istiyordu, denizin orta yerine geldikleri sırada Bilgin küçümser bir eda içinde sordu, sen hiç gramer okudun mu? Dil biliminden anlar mısın? Kayıkçı, Hayır efendim dedi, ben cahil bir kayıkçıyım, dediğiniz şeylerden hiç anlamam, vah vah dedi Bilgin, ömrünün yarısı boşa geçmiş. Böyle bir süre ilerledikten sonra rüzgâr şiddetini artırmaya, dalgalar büyümeye başladı, Denizde fırtına çıkmış bilgin korkmaya başlamıştı, kayıkçı olağanüstü bir güçle kayığı kurtulmaya, sağ salim karşı kıyıya geçmeye çalışıyordu, gördü ki artık kurtuluş ümidi yok, Bilgine dönüp sordu, Efendim yüzme bilir misiniz? Bilgin Ne yazık ki bilmiyorum dedi, o zaman kayıkçı Vah vah dedi, şimdi ömrünün hepsi boşa gidecek. Keşke gramer bileceğinize benim gibi yüzme bilseydiniz de canınızı kurtarsaydınız.”
Hikâyede de görüldüğü gibi bilgin kayıkçıyı hor görmeye çalışmakta iken, kayıkçı durumun gidişatını çevirdi, Bilgin bu ihtimali göz ardı etti ve kaybetti.
Kibirli olmayan tevazu sahibi mütevazı insanlar karşısındaki kişiye değer veren, edepli, güzel ahlaklı, empati kurabilen insanlardır. Böyle bir insan, hiçbir konuda “en iyi ben bilirim iddiasında bulunmaz, gurur yapmadan karşı fikirlere saygılı olur, doğruya karşı direnmez, yanlışa karşı öfkeyle yaklaşmaz, İnsanların sorunlarına karşı duyarlı davranır ve ince düşünceli olur, hiçbir konuda bir üstünlük iddiası olmadığı için, kibirden kaynaklanan hesaplar yapmaz, karşısındaki insan katı ve kibirli olsa bile alçak gönüllü davranır, herkesin fikrine önem verir, Uyumlu, her fikre açık, hiçbir konuda kibir yapmayan insan modelidir, İnsan nereden gelip nereye gideceğine bakmalı, yaratılış amacını iyi idrak etmeli. Kibirden uzak durmalı ki manevi değerlerimizi kaybetmeden güzel ahlak ve adalet üzerine yaşamımızı devam ettirebilelim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.