- 510 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KAYBETTİM BULAMIYORUM
Bir gece Bostancı Sahiline gittim.. Yürüdüm.. yürüdüm.. zaman zaman denizle, zaman zaman kalabalıkla sohbet ettim; sessizce...
Sonra bir kayanın başına oturdum.. Bir deniz, birde adalar vardı ufkumda.. Onlar sessiz, sedasız bekliyordu sohbetimi.. Bir hayli kalabalıktı düşüncelerim; dalgalar gibi birbirine çarpıyordu.. Garip benimde sohbet edesim yoktu..
Düşünceler çarpıştıkça acıya dönüştü.. Kalbime batmaya başladı.. İlginç bir acıydı.. Kelimelerle tarif edilecek gibi değildi..
Yaşadığım neydi? sevda mı, isyan mı, yarım kalmışlık mı? Tarifi imkansız.. Beynimdeki otuz iki yılı çöpe atarken, karıncalar dolaşıyordu kafamda.. Dudaklarım mühürlenmişti, bir tek sigaraya açılıyordu.. Dilimi de kesip almışlardı.. Gözlerim boşlukta kaybolmuştu.. Acının adı da yoktu.. Ama benimleydi, tüm bedenimi kaplıyordu.. Hatta bazen coşuyordu..
Yalnızdım... Küçük bulutlar gecenin karanlığına gölge yapıyordu ve martıların sesleri.. Denizle kucaklaşan, onunla dans eden adanın ışıkları.. Yalnızdım.. Dertleşecek kimsem yoktu.. Olsun diyordum; kalbim ve beynim dertleşiyor ya... Hem de her şeyi..
Bir ara martılarla sohbete daldım. Ağrılarımın bir kısmını kanatlarına taktım. Yalpalayarak uçtular.. Acılarımı yaşadılar...
Denizle sohbete başladım, dalgalar azdı.. İsyan etti.. Önce birbirlerine sonra kayalara çarptılar. Farklı bir görüntü oluştu; kafasını duvarlara çarpan insanlar gibi...
Adaya ulaşamadım... O kendi dünyasında... Hiç bir şey yokmuş gibi kıpırdamadan durdu.
Yalnızdım yine... Sahi bunlar, eskiden hiç yük değildi.. Umursamazdım hayatı.. .Çizgim vardı, o çizgide yürürdüm.. Ne oldu da bunlar şimdi yük oldu. Gün geçtikçe neden ağırlaştı. Yükün altında ezilecek miydim? yada yok olup gidecek miydim? Bu sorular karşısında beynimle kalbim yine kapıştılar. Dengede tutmaya çalışıyorum ancak öne geçmek için birbirlerini eziyorlar.. Bazen biri önde, bazen diğeri... " Kesin şu kavgayı" diyorum ama ne onları ikna edebiliyorum, ne de kendimi...
Etrafım karanlık.. Gecenin gözlerini arıyorum, güzelliklerini arıyorum.. Onlarla mutlu olmaya çalışıyorum.. Nafile... Kabıma sığamayıp kayanın başından ayrılıyorum ... Yalnızlık düşünceleriyle insan kalabalığına karışıyorum... Eller cepte, dudaklar hüzünlü sadece yürüyorum... Hem de düşünüyorum..
O gecenin sonunda aynada kendimi gördüm; yorgunluğumu, yıpranmışlığımı... Aynayı sildim, tekrar baktım yine aynı.. Ayna kandırmıyordu beni..
" Hey gidi günler" dedim kendi kendime; " sen durulacak, yaşlanacak adam mıydın?"... Duam bol, Bedduam yoktu diyorum... Bugünlerde sadece nefes alıyorum... Güzellikler, mutluluklar, heyecan ve arzu nereye saklandılar? Neden saklandılar? Sırf yerlerini değil cevabını da bulamıyorum... Sevdamı kaybettim, onu da bulamıyorum..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.