- 564 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ŞİİRDE İLHAM
Ben bade içmedim, bu yüzden de bilemem. Fakat birisinin kulağımıza eğilip bir şey söylemesi şeklinde de anlamıyorum. Sizin kulağınıza dışarıdan bir şey fısıldanması için, sizin de bir şey olmanız lazım. Bunun bizim kültürümüzde sadece Peygamberlere has bir şey olduğu bilinir, o da vahiydir. Bade içtim diyenlerse, bunu genelde bir rüyaya bağlarlar, rüyaya bağlandığına göre de gerçekte sadece ve sadece kendilerini bağlar. Biz inanıp inanmamakta serbestizdir.
Peki içinden çıkamadığımız için badeyi bir kenara koyuyorsak, ilham ne? Dışarıdan gelen bir duygu etkileşimi mi, yoksa içeriden-içimizden gelen bir etkileşim midir? Ruhumuzda ki bir hal değişimi olduğuna bende inanıyorum. Bu şairlik midir onu bilmem, ama, benim de yaşadığım şey budur. Ruhunuz-ruhumuz, sınırlarını tayin edemediğimiz, fakat başlangıcını ve sonunu hissedebildiğimiz bir iklim farklılığı. Mutlaka bir şey, söyleme ve yazma isteyini inanılmaz kamçılayan bir duygu baskısı. Bu iklime istemekle girilmiyor, ama, sizin hayatınızın seyri dışından gelen bir şeyle de ilgili değil. Size ait bir şey ama, ne sizinle, ne de sizsiz. Çünkü sizin istediğinizle olmuyor, ama, sizin dışınızda da değil. Bu iklime girdikten sonradır ki, farklılıkları fark ediyorsunuz. Önce kendinizin farklılığını fark ediyorsunuz, sonra da üzerine odaklandığınız şeyin sizin için yeni ve farklı bir şey olduğunu fark ediyorsunuz. O demde ne siz eski sizsiniz, ne de söylediğiniz, sizin eski söylediklerinizden değildir. Bu iki farkındalıktır ki, size yeni bir şey söyletir. Haliniz belki bugüne kadar zaman zaman düştüğünüz hallerden biridir de, gördüğünüz, duyduğunuz, hissettiğiniz, sizin bugüne kadar görüp, hissetmediğiniz yeni bir şeydir. Bunu siz var etmiyorsunuz, zaten var da siz yeni fark ediyorsunuz ve bu öyle bir yeni ki, ilk kez siz farkediyorsunuz..Bu yeni durum gerçekleştiriğinde benim anladığım anlamda ilham da gerçekleşmiştir. Geriye kalan ne? Olacak olan ne? Bundan sonrası, sizin irfanınız, kültürünüz, bilginizle ilgilidir. Bunu yenilir, yutulur, seyredilir, kullanılır hale getirmek ve sevdirmek tamamen sizin sonraki edinimlerinize ait bir şey. Bundan sonrası tamamen beceridir ve bidiğimiz emektir. Ne kadar emek vermişseniz başkalarına aktarabileceğiniz o kadardır.
Allah-insan; insan-eşya ilişkisini, yeni bir yoğunluk, yeni bir göz ve gözlem, yeni bir yerden ve sadece sizin gördüğünüz ve ilk kez gördüğünüz yerden bakarak, irfanınızla estetize ederek, bütün melekelerinizi kullanarak edebi bir teknikle ortaya koymak. Bunun adı şiirse, şiirdir...
Hayrettin YAZICI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.