- 504 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
RAKAMLAR TARTIŞIYOR
RAKAMLAR TARTIŞIYOR
Zeynep, çalışma odasından bazı seslerin geldiğini duydu. Kapıyı açıp, usulca içeri girdi. Çalışma masasının üstünde rakamların tartıştığını görünce gözlerine inanamadı. Sandalyenin arkasına saklanıp, onları dinlemeye başladı.
Bir: "Sayma sayıları benimle başlar, değerli arkadaşlar. Bu da benim en gerekli sayı olduğumu gösterir. Her canlının bir annesi, bir babası vardır. Herkesin bir kafası, bir burnu, bir ağzı, bir dili vardır. Her ülkenin bir bayrağı, bir başkenti bulunur. Bir tane güneş, bir tane ay mevcuttur. Fillerin bir hortumu, kanguruların bir cebi bulunmaktadır. Ben olmasam bunlar nasıl belirtilirdi? Dolayısıyla en gerekli sayı benim."
İki: "Onlar da bir şey mi? En gerekli sayı benim. İnsanların iki gözü, iki kulağı, iki kaşı, iki kolu, iki bacağı, iki ayağı vardır. Türkiye’nin İstanbul ve Çanakkale olmak üzere iki boğazı vardır. Ayrıca Türkiye Asya ve Avrupa olmak üzere iki kıta üzerinde bulunmaktadır. Aile anne ve baba olmak üzere iki kişiyle kurulur. Bir gün gece ve gündüz olmak üzere iki bölümden oluşur."
Üç: "Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili akıllım. Yani Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz olmak üzere üç tane denizi var. Yarışmalarda ilk üç kişiye ya da ilk üç takıma madalya verilir. Üçgenin üç kenarı, üç köşesi vardır. Her mevsim üç aydan oluşmaktadır. Çocuklar bir işe başlamadan önce üçe kadar sayarlar. Hiç mi duymadınız büyüklerinizden -Allah’ın hakkı üçtür- derler."
Dört:"Bir yılda dört mevsim var. Bunlar ilkbahar, yaz, sonbahar, kıştır. Karenin ve dikdörtgenin dört köşesi, dört kenarı vardır. Odalarda dört duvar bulunmaktadır. İneklerin, kedilerin, köpeklerin, zürafaların dört bacağı, dört ayağı vardır. Yoncaların dört yaprağı olur. Otomobillerin dört tekerleği bulunmaktadır."
Beş: "Unutmayın beş elde beş parmak vardır. Hafta içi beş gündür. Çocuklar beş gün okula giderler. Eskiden gelinlere beşi birlik takarlarmış. Çocuklar beştaş adında bir oyun oynarlarmış."
Altı: "Ben hepinizden büyüğüm."
Yedi: "Sen hiç konuşma altı, ben de senden büyüğüm. Bilmez misin haftanın yedi günü vardır. Masallarda yedi başlı canavarlar olurmuş. Ayrıca Pamuk Prenses ve Yedi Cüceleri hiç duymadınız mı?"
Sekiz: "Arkadaşlar dokuz da benden büyük, bu şekilde tartışarak bir sonuca varamayız."
Sıfır: "Bilmez misiniz doğal sayıların en küçüğü benim. Ben olmasam büyük doğal sayılar nasıl oluşacak?"
Dokuz: "Şunu unutmayalım; tüm rakamlar önemli ve gerekli. Bu tartışma gereksiz ve anlamsız. Haydi hep birlikte şarkı söyleyelim. 0-1-2-3-4-5-6-7-8-9 Bir elde var beş parmak/ İnanmazsan say da bak/ Beş de öteki elim/On etmez mi şekerim?"
Bu mutlu son Zeynep’i de çok mutlu etti. Zeynep durur mu? O da onlarla birlikte şarkı söylemeye başladı.
İSMAİL MALATYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.