- 546 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sevdamızdır Cumhuriyet
M. NİHAT MALKOÇ
Cumhuriyet sevdamızdır…
Duyguların ve düşüncelerin sarpa sardığı demlerde zihnimizi aydınlatan güneşsin Cumhuriyet… Sen ki bize şah damarımız kadar yakınsın. Bulutların arkasına saklanan umutları bulup koyarsın önümüze. Gelmeyen baharların müjdesini sunarsın belleğimize. Kitaplarımızda senin ağırlığını hep hissederiz. Sevgin ruhlarımızı esir edeli beri gerçek özgürlüğümüzü bulduk. Sana olan sevgimiz bulutlara değecek kadar büyük ve görkemli… Duygularımızda, düşüncelerimizde, hayallerimizde, emellerimizde hep senin varlığının ağırlığını hissediyoruz. Karlar altında kalan ümit çiçeklerini tazeleyen sensin. Bembeyaz kar yığınlarından çıkıp filizlenen kardelensin sen…
Cumhuriyet sevdamızdır…
Hayranlık duygularıyla beslenen bakışlarımız sana dönüktür. Karanlıklar üstüne doğan dolunaysın sen. Kapkaranlık gecelerde büyüyen en parlak yıldızımız sensin. Kararsız anlarımızda en isabetli kararımız, tek kılavuzumuz, tek akıl hocamızsın. Yaralı bilinçlerde nasırlaşan korkularımıza perdesin. Seni kalemler yazmakta, şairler anlatmakta aciz kalıyor. Mutluluğun resmini çizmemi isteyen öğretmenime seni tasvir eden bir resim çiziyorum. İçimdeki mutluluğun kaynağı sensin. Geleceğin çeşmesi senin pınarlarından besleniyor. Mutlu yarınlara giden yolların kavşağında yollar seni işaret ediyor. İçimdeki yangınları senin tazyikli suyunla söndürüyorum. Yarım kalan baharları senin atmosferinde tamamlıyorum.
Cumhuriyet sevdamızdır…
Baktığım bütün aynalarda senin siluetini seyrediyorum. İçtiğim bir bardak suya bile senin sevgin, güvenin ve doyumsuz hazzın karışmış... Dinlediğim bütün nağmeler beni sana götürüyor. Sözlüklerimiz senin şanlı adını onurla taşıyor sayfalarında. Donuk bakışlarımıza can ve heyecan katan o bitimsiz Cumhuriyet coşkusudur. Gonca güllerimiz tarifsiz kokusunu senin güzelliğinden alıyor. Tavus kuşunun renk cümbüşünde, ak güvercinlerin özgürlüğe yol alan kanatlarında, balıkların parlak pullarında, aslanın hırçın yelelerinde onurunu, erişilmezliğini, doyumsuzluğunu, yenilmezliğini görüyorum. Çocuklar kadar saf ve günahsızsın. Yıldızlar gibi yükseklerdesin. Işığını esirgeme zifiri karanlıklarımızdan…
Cumhuriyet sevdamızdır…
İçimizdeki buzları güneşinle, sıcağınla, kızgın nefesinle erittin. Sütlü kahvemizin köpüğünde, hararetli anlarımızda içtiğimiz suyun duruluğunda, buhranlı anların ruh kasvetlerinin sükûna erdiği zaman dilimlerinde gölgenin aksini görüyorum. Beklemenin ateşten daha yakıcı olduğu hasret nöbetlerinde vuslatın hazzıyla eşdeğersin sen. Senin gidişin gönüllerin tarumar olması demek; senin susuşun baykuşların konuşması demek, senin uyuman, canavarların uyanıklığı demek... Boşa gider mi bunca yıllık emek?... Sen ki en büyük kazancımızsın. Fukaraların bile gönül sofralarını mamur eden, tattıkça çoğalan ve baktıkça güzelleşen emsalsiz bir nimetsin. Mahzunlaşan bakışlarımız, şerefinle göğe değiyor. Sen bizim sırça köşklerimizin şerefli misafirisin. Aslında misafir değil, ev sahibisin sen. Senin ömrünün azameti ve uzunluğu bizimkilere nazaran kıyas götürmez büyüklüktedir. Bizimkisi kelebeğin ömrü ölçeğindedir. Yansak da, mum ışığının gönüllü pervanesiyiz. Bizler insanlığın yolunu aydınlatan mübarek ateşinde yok olmaya razıyız, yeter ki senin ışığın hiç sönmesin.
Cumhuriyet sevdamızdır…
Canımızda can gibisin cumhuriyet, damarlarımızda kan gibisin sen. Teneffüs ettiğimiz hava gibi, içtiğimiz su gibi, sol yanımızda taşıdığımız yürek gibi paksın, lüzumlusun. Soframızın baş tacı ekmek gibi muhteremsin. Hakikat kavşağında bütün yolların ucu sana çıkıyor. Mevsimler senin atmosferinde soluklanıyor. Dara düştüğümüzde çalacağımız tek kapı sensin. Sen ki Atatürk’ün bıraktığı en kıymetli emanetsin. Seni gönlümüzün en temiz köşesinde, gözlerimizin ferinde, bedenimizin terinde taşıyıp geleceğe aktaracağız.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.