Konu:KISA GÜNLÜK BİR SOHBETTİ O KADAR
Tarih: 28.05.2012 12:02
Konu: Günlük kısa bir sohbetti o kadar..
oğluma dedim ki, ya oğlum farkında mısın şu çocukların hal ve davranışları dikkatini çekiyor mu hiç.. ?’’oğlum, anne farkında olmaz mıyım hiç’’, baksana nasıl bakıyorlar, bakışlarında bir gariplik, bir anormallik var çocukların.. Biraz önce vınn diye kapıdan çıkıp giden çocuk çıkarken de, diğer çocukların oturdukları makineleri kapata- kapata giderken, sordum, neden kapatıyorsun makineleri diye…çocuk, garip bir şekilde yüzüme y baktı ve bilmem kapatıyorum işte, hiçbir nedeni yok dedi ve sonra hiçbir şey olmamış gibi dışarıya çıktı oturdu..
..O çocuğu diğer iki arkadaşı da bir masada oturuyorlardı, ama bir görsen onların hal ve davranışlarını, hiç düşünmez, ağız burun kırmak istesin yani, öyle davranıyorlar makinelere, oturdukları sandalyelere ve de kulaklıklara…Sanki kırda oturuyorlarmış gibi, ayaklarını masanın üzerine koyup sandalyenin içine gömülüyor, kulaklığı çıkarıp bir kendi kulağına bide arkadaşının kulağına takıyor, sanki onlar bedavadan geliyorlar buraya.
…Sanki bize dünyanın parasını ödüyorlarmış gibi keyif bağışlıyorlar...Altı üstü oturacakları yarım saat ve ödedikleri ücret ( 1 ) Bir TL,verdikleri zarar ise ( 40) Kırk TL..Bir şey söylesen söyledin oluyor ve ilk önce sen kızıyorsun bana çocuklara neden böyle davranıyorsun diye,al bak kendin gör neler ettiklerini deyip, devam etti konuşmasına oğlum..
Hani o az önce PC leri kapata- kapata dışarıya çıkan çocuk var ya, az sonra içeriye girdi hiçbir şey olmamış gibi.
..Ona, hey, çık dışarıya diye seslendim.. Çocuk yüzüme baktı ve hiç beni duymamış gibi yapıp, ilerlemeye devam ederken’’ ona yeniden seslenerek, heyyy, kime diyorum, çık dışarıya beni duymadı bile… Ve en sonunda ona bağırdım, çık dışarıya deyince, çocuğun o anki yüz ifadesi aynen şu idi,senin kadar olsaydım var seni şurada gözümü kırpmadan öldürürdüm, der gibi baktı bana..Ofladı, pufladı, astı yüzünü başını bir sağa, bir sola salladı yana eğdi ve sonra da çıkıp dışarıda ki duvarın üzerinde oturdu.
Kısa bir süre sonra da arkadaşlarının süreleri bitince, zaten yarım saatlik açtırmışlardı.. Süreleri bitince onlarda çıkıp gittiler ve biz de arkalarından baktık.
Oğluma, bu ne ya böyle?
Bu çocukların hali ne böyle, ne oluyor bunlara böyle?
Oğlum, anne bilmiyorum, bu çocuklar hiçte normal değil, hiç değiller dedi sonrada..
evet, şu tarikatlar var ya, ağabeyler ablalar çocukları mahvettiler..
yani gelen nesil çok kötü, inanılmaz sorunlu, inanılmaz derecede sıkıntılı, tamda istenilen kıvamda ve sorumsuz..’’Çocukların tavırları,öldür dedim mi,’’ öldürebilecek kişilikteler.. vay halimize vallaha. yandık anasını satayım yandık ki ne yandık.. bugünlerde cinnet geçiren geçirene...polis cinnet geçiriyor..., babalar-anneler cinnet geçiriyor, çocuklar da öyle....olan cinnet geçirmeyene oluyor...
…fena yağmur yağıyor yaa, çok fena bu yağmur..Sokağın karşısı, iki bina yukarda ki…, binanın önünde bir kalabalık toplanmış, polisler ve de ambulans da geldi, biz tam da ne oldu diye düşünürken, delikanlı telaşlı bir şekilde yanıma gelerek bana, kafeci teyze ne oldu biliyor musun dedi.
Yok, bilmiyorum, ne oldu diye sordum delikanlıya
Delikanlı Parmağıyla binanın son katının bir altını göstererek, oradaki kadın cinnet geçirdi ve evde ne varsa kırıp dökmeye başlayınca ‘’kocası önce polisi, sonrada ambulansı arayıp
çağırdı, dedi
Delikanlıya..,nasıl yani?
Delikanlı, O kadın zaten sinir hastasıydı, dedi ve hemen arkasından da , yok ya, fahriye teyzeyi tanıyorum o öyle birisi değil aslında.
..Bunun iki tane kızı var, onların yüzünden cinnet geçirdi dedi yeniden..
Kızları kaç yaşında, biliyor musun diye sorunca
Genç. Birisi benim yaşımda, diğeri de kardeşim yaşlarında falan dedi
.Gence baktım, genç bayağı telaşlı ve de endişeliydi her ne kadar da yüzünde anlamsız bir gülümseme var ise de.
.. Hııı, bak görüyorsun değil mi? İnsan ailesini üzerse ne hale geliyor, deyince
Genç başını yana çevirdi, tişörtüne salılı duran parmağını çekti ve kafe’den çıkıp gitti bir şey demeden
,, Aslında bu gence bu sözü deyip dememekle tereddüt ettim ilk önce, olur mu acaba diye de düşündüm bir kaç dakika ama gene de söyledim.. Bu genci tanıyorum, bizim bu iş yerinde büyüdü sayılır. Ona genç diyorum, delikanlı demek daha uygun olur belki de.14 yaşına daha yeni girmiş ve hem annesi, hem de babası çalıştığı için iki kardeşte benim burada sabahtan akşama kadar, garantili yer çünkü benim burası
.. 28 mayıs2012 Pazartesi..sabahın erken saatinde yağmurlu bir gündü..
Gündüz yavuz..
YORUMLAR
Dinci sorumsuz cani ruh hastası...Sosyolojik çıkarımınız bi harika. Sizler sorunun kaynağını yanlış yerlerde araya durun atı alan üsküdarı geçecek...
sami biberoğulları
Yazıyı tekrar tekrar okudum fakat bir tarikat bağlantısı göremedim. İnşallah sayın yazarımız bize bu bağlantıyı izah etmeyi lutfeder.
Aynur Engindeniz
pomborya
tşk ederim yorumunuz için.