- 830 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AY' A GİDİYORUM, BİZİM İÇİN
Ömrümün beyaz sayfasına,
Çocuklar büyüdüler artık, hatta torunlar bile büyüdü. Beni pek aramıyorlar. Varlığım onları pek ilgilendirmiyor. Bazen rahatsızlık verdiğim hissine bile kapılıyorum. Sanırım, yokluğum pek etkilemeyecek artık kimseyi. Yola çıkma zamanım geliyor. Hazırlıklara başladım bile .
Kıyametin kopacağına artık inanmayan kalmadı. Üstelik yaklaştığına da inanılıyor. Uzayın derinliklerinde yeni gezegenler aranıyor insanlığı taşıyabilmek için. Oysa en yakınımızdaki Ay, kimsenin aklına gelmiyor.
Onlar yaşanmaz hale getiriyor aslında dünyamızı. Kıyamet de onların yüzünden kopacak. Bizim cennetimizdi bu dünya. Onlar cehenneme çevirdiler. Onlar, kötüler işte ; bizden olmayanların, bizi anlayamayanların hepsi. Sevginin, barışın, güzel ahlâkın, gerçek aşkın, doğanın, denizlerin, gökyüzünün, ağaçların, çiçeklerin, böceklerin, kuşların düşmanları. Onlar, Tanrımıza isyan eden şeytanın emrindeler.
Ay’ a gidiyorum ben; bizim ve tüm bizim gibi olanlar için. Yanımda toz şeker ve karınca götüreceğim özellikle. Şekerle çoğalıverecek bir çırpıda karıncalar. Tüm Ay yüzeyine dağılacaklar. Ay’ da hayatın yeniden başlamasında ilk adımı onlar atacak. Sonra çam tohumları, kozalaklar ve çiçek tohumları götüreceğim bir de. Arılar da gelecek benimle. El birliği ile yeşertecekler bize Ay’ da hayatı.
Yeniden dediğim şaşırtmadı değil mi seni ? Önceleri de Ay’da yaşıyorduk biz. Kötüler , orada da rahat bırakmamıştı bizi. Tanrı bizi bu cennete gönderip, kötülerin cehennemine çevirmişti orayı. Şeytan pes etmiyor sevgilim. Ama biz de pes etmeyelim. İyilerin, sevenlerin, güzelliklerin kazanması için el birliği ile mücadele edelim.
Niçin gülüyorsun öyle elâ gözlüm ? Kefenin cebi olmadığını ben de biliyorum. Bedenim taşıyamaz elbet sözünü ettiğim hiç bir şeyi. Babamın mezarı yanında yer ayırttım kendime çoktan. Her şeyi oraya taşıyıp hazır edeceğim önce. Ruhlar ölümsüzdür biliyorsun. Definden sonra herkes dağılınca ruhum gelecek mezarımın başına ve sözünü ettiğim toz şeker, karınca, kozalak, tohumlar, kelebekler ve arılarla birlikte Ay’a yolculuğum başlayacak.
Er geç yeşerecek Ay’ ımız. Kötüler uzayın derinliklerinde arayadursunlar yeni cehennemlerini. Bizden ne kadar uzak kalırlarsa o kadar iyi. Ben sana çiçekler atacağım oradan. Arılardan selâm göndereceğim. Kelebeklere aşkımızı anlatacağım. Kaç ömürdür neden kavuşamadığımızı anlatacağım onlara. Nasıl ısrarla sevdiğimizi, asla vazgeçmediğimizi karıncalara bile anlatacağım.
Karıncalar, kelebekler, kuşlar, kozalaklar neden bizi severler sen de biliyorsun. Biziz sadece, adımımızı attığımız toprakta karınca var mı diye dikkat eden, biziz kuşları ürkütmekten kaçınan, biziz kelebeklere zarar vermekten korkan, onların kısa ömürlerine ağlayan, doğayı, denizi, gökyüzünü en çok seven biziz ve de bizim gibiler elbet. Aslında hiç de az değiliz be sevgilim. Ama merak etme, Ay’a sığmayacak kadar da çok değiliz.
Lütfen acele etme yine de gelmek için. Korkma sakın kıyametten falan. Bırak kötüler korksun. Çünkü bütün kıyametler sadece ve sadece kötüler içindir. Senin olduğun yerde kıyameti koparmasına imkân yok Tanrı’nın. Doyasıya yaşa hiç korkmadan. Beni düşünme sakın. Ben alışığım seni özlemeye. Ezelden sevmek böyle bir şey sevgilim. Ezelden sevmek, ebede kadar da sevmeyi, vuslat için beklemeyi gerektiriyor. Kıyamazsan eğer, senden sonra kalacak tek bir canlı ya da cansız varlığa, terk etme istersen dünyayı ve kopmasın dilersen asla kıyamet. Kötüler belki de çoktan göçmüş olur uzayın karanlık cehennemlerine.
İstersen haber sal arılarla, kelebeklerle. Yeniden can bulur da ölümsüz ruhum, tekrar döner senin dünyana . Yine seni sevmeye devam ederim ben. Yeniden vuslat üzerine hayaller kurarım ölümsüz aşkımız için.
Ey bana böyle hayaller kurduran güzel sevgili. Ezelden başlayan sevdam, gezegen gezegen dolaştırsa da beni, razıyım sonsuza kadar sevmeye ve sonsuza kadar vuslatı umut etmeye.
Seni seviyorum, seveceğim......
Fikret T......
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.