- 536 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HURDANIN DEĞERİ
İncelemeler neticesinde doğada bazı maddelerin azaldığı tespit edildi. Bu sebeple birçok eşya belirli karışımlarla üretilmek zorunda kalıyor. Geridönüşüm sayesinde yarı mamül elde edilerek son şeklini alıyor, ardından satışa hazır hale getiriliyor.
Temini kolay maddeler azaldığından, ihtiyaç için üretilen ürünlerin imalâtında da belirli kayıplar yaşanıyor. İşin çözümü, tüm hurdaları değerlendirerek kullanılmak ve iki türlü kazanmaktır
Çöp bidonlarının yanına bırakılan eskimiş eşyalardan tutun da çürümeye terk edilmiş araçlara kadar bir sürü metal, plastik, kağıt, yada ahşap türü malzemelerden, belirli operasyonlardan sonra yeni ürünler elde ediliyor.
Tasarruf böyle başlar. Bir insanın tamir ettirip de beş yıl daha kullanmadığı bir eşya, eninde sonunda onun cebine zarar diye yazılır. Hurda toplayan vatandaşlarımıza verdiğimiz eskimiş eşyalar herkes için kâr demektir. Alan da satan da kazanacaktır. Buna pazarlama tekniklerinde "kaybeden yok" kuralı deniliyor.
Tüketilen her bir şeyin az da olsa yokluk tehlikesi vardır. Peki bu ne zaman tehdit olur? O malzemenin oluşmasını sağlayan maddeler savurgan kullanıldığında.
Seri imalât teknikleri bizleri rahatlığa kavuşturdu ancak bunun da bir bedeli var. Ellerin çalışmadığı yerde elektriği kullanmak büyük kolaylık evet, ama bunun bir karşılığı olacak elbet. "Yerine koyarsak tükettiğimizin, lafını etmeyiz ödediğimizin." diye hep söylerim.
Şimdilerde bir çok şehirde dönüşüm fabrikaları var. Plastik maddelerin eritilmesiyle meydana gelen binbir türlü ihtiyaç maddesi, bugün sıfır eşya olarak, uygun fiyatlarla satılıp evlerimize geliyor.
Satışı yapılan o güzelim eşyaların içinde neler yokki. El gırgırından fırçaya, katlanabilen tabureden çamaşır mandalına kadar türlü türlü ürünler var. Üstelik hepsi de zaruri ihtiyaç.
Her meyvenin ayrı bir soyacağı icat edilmiş. Gerisini siz düşünün. Böyle bir ortamda, geridönüşüm üzerinde kâr hesabı yapmak ve yaptığımız hesabı gözle görülür şekilde inceleyip faydalı sonuçlarını görmek mümkün.
Bir ara dünyada hurda sıkıntısı yaşandı. Dönüşüm firmaları toplama noktalarına yalvarır duruma geldi. Neyseki insanlar yapılan çağrılara kulak verdi de bu sorun halledilmiş oldu.
Ülkemizde tasarrufun değeri çok iyi bilinir. Her bir ailede az çok üretimin hangi şartlar altında yapıldığını bilen insanlar var. Bir saatlik imalâtta harcanan enerjinin boşa gitmesi demek, birgün herkesten hak sorulacak demektir.
Hiç derin hesaplar yapmaya gerek yok. İsraf şalterini kapattığımızda bile bile kaybettiklerimizin yanımızda birikeceğini hep birlikte göreceğiz. Hurdanın bile bir değeri varken beğenilmeyip ziyan edilen herşeyden acı faturalar gelecektir önümüze.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.