- 1544 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
"Çocuğu bir daha olmayacak ve dünyaya bir çocuk getiremeyecek kadının gözyaşları olabilirdi."
dediğin yerde yazıdan çıkmıştım zaten okumak istememiştim..bazı sözlerin insanın can damarını kesip, seni boğmaya çalışması hem sinir bozucu hem de yorucu...
bugün farklı duygularla ayrılıyorum yazıdan ama tam anlamıyla emin de değilim ne düşüneceğimden..yani fazla bulutlu ve sisli bi yola çıkmışım da yönümü tayin etmekte zorlanıyor gibiyim..arabanın önüne aniden fırlayan bir geyiğin karşıdan karşıya geçmek isterken ön camda kırılan boynunun ve dağılan suratının etkisinde bir şeyler var yolda.
neyse bugün de uzun uzuna ya da doğru dürüst anlatacağım şeyler yok aslında
Gule tarafından 4/16/2017 6:57:13 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bu baharda bir şey var arkadaş. Bu gün kimi okuyorsam baharlaşmış .... Acının dibine de vuracaksak böyle dimdik olmalı dedirtiyorsun ayrılışın ardından..
Ha şu kadınlara orospu yaftasını yapıştırmaya dünden razı orospu beyinli toplumsal diktayla öyle alışmışız ki yaşamaya okurken bile sıradan gibi gelmesi ne hazindir...
Sevgilerimle...
bazı yerleri var ki hislerime tercüman olan, bir kaç kez okudum. insanı hislerini yazmaktan daha çok rahatlatan bir şey varsa hissettiklerini anlatan bir şeyler okuması oluyor. şule'nin bıraktığı boşluk... isimler farklı olsa da hissedilenler benzer.
bir de senin yazıları okurken hissettiğim, bağımsız yönetmenlerin filmlerine benzer. sahneler birebir canlanıyor.
sağ olsun şule, bazı acılar anlatmakla anlaşılmaz, birilerinin yaşatması lazım.
yine ortaokul yılları, yirmi yaşına girmemize en fazla 2 sene var. mahallede biri vardı, bizim yaşlarımızda; çapkının, şerefsizin önde gideni. kızları çoğunlukla göl çevresine ya da oraya yakın çamlığa filan götürüyor. bi gün "yeter lan" dedi heralde, eve getirmek istedi bu. daha ilk seferinde annesi kızı terlikle kovaladı, "benim oğlum anlamaz öyle şeylerden, daha çocuk o" diye bağırıyor kadın.bizimkisi yılmadı tabi. ikinci girişiminde de annesi farklı bir kızı terliksiz ama süpürgeli kovaladı. kulak misafiri olduklarımdan biliyorum, mahallenin kadın toplantılarında filan da oğlundan melekmiş gibi bahseder dururdu.
uzun lafın kısası, hep eller günahkar yani, çoğunluk kendi ellerine, kendi içlerindeki iblise bakmıyor. bakanlarsa kafayı bulduklarıyla kalıyor.