masallara yanlış inançlar geliştiren sakarlıklar
şehrazat dedi birisi. şehrazat imla tragedyalarında yapayalnız ve özensiz bir özel isimden ibaret. korkutucu bir hüzün bassın istiyordu ortalığı sarhoşlar ordusunun en sessiz neferi olarak. aslında nosferatu ve gecenin hayaleti olarak masallara ve sapkın hattatların bezediği mesellere yepyeni bir yorum getirebilirdi bu kadar yazı üşengeci olarak varoluşu doldurmasaydı onu. o kimdi?
o,
her zaman tekilleşmiş ve radikal hatalar yapan bir figuratif, werner herzog filmlerindeki egosu evrende sanatsal zararlara paraf atan herhangi bir başkahraman, deep purple ve erkin koray bileşiği doğaçlamalarla zaman yolculuğunu, zamanın içinde olanlara, zamanın gerisinden gelerek, ilerki tarihlerde zamanın dışında kjalarak besteleyen büsbüyük kompozitör, pekiştirilmiş acılar yaşayan ibn batuta ve seyahatnamesinde robinson ve jules verne den bahseden tek anti- mitoscu.
kendisini abartmaya gerek yok.
biraz aforizmalarından timsaller verelim ki; emsali görülmüş olsun yaratılanların.
o’na göre;
kaybedecek bir şeyi olmayan adamın kazanacak bir şeyi yoktur diyen adam, tam bir kumarbazdır ki blöfler her zaman atasözlerinin altyazılarıdır yeniyetmelere.
ayağın takılarak bir masalın üstüne yanlışlıkla yığılmak gerçeği yalnızca hikayelere saptırır senden ve sakarlığından soğutarak.
misal kafka ve camus arkadaş olmalıydı ki; birbirlerine anlatarak karamsarlığı be bunaltı edebiyatını, yaşamın hiçliğini bize bırakmamalıydı ne kafka nın babası ne de camus un yalnızlığı.
godot yu bekliyorum dost kitabevi nin önünde aylardır ankara da ve bu ülkede üniversitelilerden başka geçen yok atlasların mavi tonlarından.
derken,
şehrazat dedi biri sırf hüzün olsun diye.
bin birinci gece saatler geri alındı.
evet tanrı ve uzay ve bilim yaptı bu tuhaf şakayı onlara.
o hüzün,
bir başka geceye kaldı 1 saat farkla.