BİR AVUKATIN MACERALARI KISIM 2 BÖLÜM - 10 Ucunda ölüm vardı

• 29 Ocak 2017 Pazar 22:37:11

BİR AVUKATIN MACERALARI KISIM 2 BÖLÜM - 10
Ucunda ölüm vardı

Benim onlara neler yapabileceğimin çeyreğini dahi tahmin edemeyecek olan zavallı iki adam. Onları yolcu ettikten sonra dosyaların içine gömüldüm. Bende bıraktıkları izlenim hiçte hoş değildi. Adamlar bırakın İstanbul’u Türkiye’nin kanını emen sülüklerden farkı yoktu. En çokta Bay Robert’in dosyası dikkatimi çekti. Adamda ne ararsan var. Adam tam bir uyuşturucu taciri. Eğer bu operasyon başarı ile sonuçlandığı takdirde, uyuşturucu ticaretine karşı Türk polisi büyük bir zafer kazanacak. Ben mutlu ve mesut dosyaların içine gömülmüşken Anahitin sesiyle yerimden sıçradım desem yalan olmazdı.
Anahit_ Selma Hanım size korkuttum mu yoksa?
Büşra_ Hayır korkutmadın ama keyfimi
kaçırdın.Söyle bakalım ne var?
Anahit_ Efendim ne olur ukalalık olarak Kabul etmeyin. Sabahtan beri hiç bir şey yemediniz. Geçen sefer siz bana lahmacun ısmarladınız. Bu sefer ben size ısmarlamak istiyorum.
Kızın yüzüne şöyle bir baktım. Ben bu kızdan hoşlanmaya başladım. Hakikaten karnım zil çalıyordu. Belli ki Anahit’te çok acıkmıştı.
Büşra_ Toplan bakalım kızlarıda topla istikamet lahmacuncu.
Ben kızları da işin içine katınca Anahit masamın üzerinden kağıt kalem alıp bir şeyler karaladı ve bana Verdi. Kâğıtta şunlar yazıyordu ‘’Selma Hanım lütfen yanımıza kimseyi almayalım. Sadece size anlatabileceğim bazı şeyler var’’ Hayretle Anahit’e baktım ve başımı olur anlamında salladım.
Büşra_ Kızlar biz dışarı çıkıyoruz. Gelirken size de öğle yemeği olarak lahmacun getireceğiz. Anlaşıldı mı?
Leyla_ Fazla oyalanmayın Selma Hanım hepimiz açlıktan ölüyoruz.
Lahmacuncudan içeri girdik. Salonun nispeten tenha bir kösesine yerleştik. Siparişlerimizi verirken Anahit beni uyardı. ‘’Kızları unutmayın Selma Hanım’’
Büşra_ Usta ayrıca altı lahmacun ve üç ayranda paket olacak malzemeler bol olsun.
Anahit_ Selma Hanım tamam ikimizde açız ama benim sizi dışarı çıkarmamın asıl sebebi karnımızı doyurmak değil di.
Büşra_ Ne oldu bir şey mi var Anahit?
Anahit_ Var efendim. Birincisi ofiste konuşamazdık, zira geçen hafta sonu ofise dinleme cihazı yerleştirmişler. Ne konuşursak anında bizi dinliyorlar.
Büşra _ Ya ikincisi?
Anahit_ İkincisi benim sorunum efendim. Bay Robert sizin yanınızda iken kendisine çalışmamı istedi. Fakat işte fakatı var. Benim size kanım ısındı. Ben ekmek yediğim bir yerde başka birinin casusu olmak istemiyorum. Yardımınıza ihtiyacım var.
Büşra_ Ben de senden hoşlandım Anahit. Bana söz verebilecek misin? Senin hakkında bazı planlarım var. Sana güvenebilir miyim?
Anahit_ Ne isterseniz onun üzerine yemin ederim ki size asla ihanet etmeyeceğim. Eğer işinin başında kal derseniz, sizden aldığım parayı da iade etmeye hazırım. Bir miktarını harcadım ama maaşımdan kesebilirsiniz.
Büşra _ Deli kız. Şu andan itibaren seni bizim kızların başına getirdim en iyi şekilde eğiteceksin. Bende Bay Robert’le konuşayım senden umudunu kessin.
Anahit_ Yaşasın iş aramak zorunda kalmayacağım. Annemde çok sevinecek.
Büşra _Anneni tanımak isterim.
Anahit_ Annem buraya gelemez efendim. Annem yaklaşık iki sene önce kötürüm oldu. Tekerlekli sandalyeye bağlı bir durumda.
Büşra_ Çok üzüldüm. Bir çaresi var mı yürüyebilmesi için?
Anahit_ Var ama bizde para ne gezer. Verdiğin parayı bile annemin tedavisi için harcıyorum.
Büşra _ Annen buraya gelemezse, biz annenin yanına gideriz.
Anahit_ Gidelim ama size iyi karşılayamayız. Bizden utanırsınız.
Büşra _ Deli kız. Yarın ilk işimiz sizin eve gitmek kalk bakalım ben hesabı öderken sende kızların paketini al.