O BÖLGENİN İNSANLARI
Mahsun olurlar.Bir o kadar içli ve bir o kadar kadirşinas.
Sevdiklerini satmazlar. Dönmezler,döndürülemezler.
Yar koynunda yumuşar, ekmek peşinde koşar, ölümüne namus’a düşkündürler.
Gözlerinde her rengin kuşağı vardır.Fakat kara gözlüdürler.
Hızla gelişen acımasız düzene direnen,yıkılmaz birer kale gibidirler.
Edep haya ölçüsüne sımsıkı sarılan,ALLAH’ın ipinden ayrılmamaya
gayret eden azınlıklar grubudurlar.
Pek söz vermezler. Gülmezler! içlerine attıkları her dert
gibi,gizlidir sevinçleri.
Gayretli,edepli, bir o kadar dertlidirler. Kaderin acımasızlığıyla
oynaştıkca büyürler.
Çok yorucu ama şerefli ugraşları vardır.Her biri fikir çilesinin
yolcularıdırlar.Onurludurlar.
En sinir oldukları şey kaypaklıkdır.Riyakar düzenin içinde
boğulmayan güçlü bir yapıları vardır.
Riyakarlık diyarlarından çokca saldırı olur bu mert insanlara.
Riyakarlık adı üstünde alçakca.
Birbirlerine çok tutkundurlar.İradelerinin inanılmaz
büyüklüğünü,birbirlerine olan derin muhabbet ve sevgiden alırlar.
Zamanın acımasız değisen ve değiştiren düzenine set çeken güçlü yapı
ve karakterleri onları daha bir güzelleştirir.
Yanlızlık korkutur onları. Korkulan yanlız yaşamak değil, yanlız kalmakdır.
Çünkü girişken ve gayretli yapıları ve sosyal hayatlarındaki hızlı
yaşam,onlara yanlız bir hayatı men eder.
Kolay kolay korkmazlar korkutmazlar. Fakat korkakları hiç
sevmedikleri gibi dost edinmek istemezler.
En büyük kusurları unutkanlıkdır. Çabuk unutur, çabuk kanarlar.Aldanırlar.
Aldanma mevzusu, derin ve samimi olan sevgi ve hoşgörülerinden kaynaklanır.
Asırlardır öğrenemedikleri unutkanlık hastalığını yavaş yavaş terk
eder konumdadırlar.
Kadınlarında bir başka gayret ve güzellik vardır.En az erkeği kadar
içten ve samimi,bir o kadar çetin ve uyanıkdır.
Kolay değildir oyuna getirmek.Otoriter yapıları vardır.Emreder bir
hayat tarzını benimsemişlerdir.Ezilmez büzülmezler.
İhtiyarlayınca bir kenarda inziva hayatını bilmezler.
Çalışmak,çalıştırmak,çevresine hız vermek onların ilkeleridir.
O nedenle o bölgenin sayılan, eli öpülen,emirlerine itaat edilen
birer sevimli nineleri olurlar.
Namus anlayışı onlar için vazgeçilmez birer ilkedir. Asırlardır
onları ayakda tutan bu değerlere çevre beldelerden hep saldırı olur.
Yel kayadan bir şey götürmesede, çamur at izi kalsın düşüncesiyle
yapılan bir çok haksızlık onları yıpratmışdır.
Vatana Bayrağa ve kendi içlerinde geliştirdikleri bütün kutsal
değerlere sımsıkı sarılan,ALLAH korkusuyla yoğrulmuş iman ve irfan
sahibi birer güçlü kalelerdir.
O bölgenin insanları, bugün yıkılmaz birer kale olduklarından olsa
gerek, çevre beldeler toplulukları var gücüyle bu son kaleyi yıkmak için
saldırır durumdadır.
Ne hikmetse bir çok nifak saçan beldelerin içinde ( o bölgenin
insanlarına ) hoş görü ile bakan kesimlerde vardır.
Vardır ama yinede desteksiz bir tavır içinde o bölgenin
insanlarını anlamamak için diretirler.
O bölgenin insanlarına yapılan nice haksızlık,zulüm eşiğinde göz
açanları bile insafa getiren hatırşinaslığın adıdır.
Dost kimdir,düşman kim? yeni yeni farkına varsalarda,kendilerinin
kurtuluşu topyekün diğer beldelerin kurtuluşu olduğunu iyi bilirler.
Çetindir yolları. Ve çetin yolları sert adımlarla aşmak gerektiğini
iyi bilenlerdendir.Pişmanlık ve yılgınlık onların kitabında yer almaz.
Onlar ki nice yiğit erleri içinde yeşertmiş başa taç etmişlerdir.
GÜN SAZAK gibi.
Yeni Gün Sazaklar peşindeler.ve nice töre namus tanımaz beldelere
dayatma izindeler.Bunuda başaracaklardır.
O bölgenin insanları kartopu gibi büyüyen şerefli bir mazinin
sahipleri ve savunucularıdırlar.
Çabaları çabamız ve gayretimiz olmalıdır.Nice beldeler, bölgeler
derhal ve tez elden ilhak etmelidirler.
Onursuzluk yiğitliğin karşısında yok olacaktır. ve o bölgenin
insanları özlenen zirveyi muhakkak yakalayacaklardır.
Türklüğün şerefi ve silik mazisi onların elinde dirilecektir.
Selam ve dua ile
K. Kurultay.