- 1075 Okunma
- 14 Yorum
- 2 Beğeni
Değer Verme Organı
Bazen toplayıp pılımı pırtımı terk edeyim diyorum bu şehri hatta bu ülkeyi hatta ve hatta bu dünyayı. Pılım pırtım derken birkaç üst baş, kitaplarım ve çalmayı bir türlü öğrenemediğim gitarım. (Öğrenecek de değilim ya)
Oturup ciddi ciddi hesap yapıyorum. Matematiksel hesaplamalardan ziyade ne olacaklarla ilgili. Sonra vazgeçiyorum. Üşenirim çünkü…
Önümüz kara kış diyorum, nereye giderim ki? Gidip ne yaparım? Eğri oturup doğru konuşalım diyorum kendime. Buradan giderken sadece bedenimi götürmüyorum ki geçmişim geleceğim varlığım yokluğum her şeyim benimle gelecek. Annem üzülür bir kere.
Bazen saçmalıyorum böyle. Ne yapayım gündelik sıkıntılar beni boğdukça boğuyor elimden gelen tek şey evde panda gibi yuvarlanmak oluyor.
Bezdim…
Kendimi mi klonlasam acaba? Öteki ben buralarda kalır, esas ben kaçarım; çok sinsi plan oldu bu. Ben niye koydum ki kafaya kaçıp gitmeyi? Gündelik sıkıntılar dertler tasalar durmadan beni kovalar. Bunlar yetmiyormuş gibi beni üzen insanlar yok mu? Değer verdiklerim?
Ulan sanırım beni en çok onlar yoruyor be. Bir yumruk çakıyorlar hayatı ıskalıyorum be.
Verdiğim değere değmediklerine mi yanayım onlara inanan saf kafama mı yanayım? Ama napayım seviyorum, kıyamıyorum ki. Sıradan insan değiller ki koyayım tekmeyi gitsinler. Ben onlara kalbimi verdim, sevgimi, değerimi verdim. Onlar da sağ olsun koca bir hiç bıraktılar avuçlarıma. Kalp de dayak atabileceğim akıllandırabileceğim bir varlık değil ki alıp karşıma bi şamar patlatıp suratına “Bi daha böyle yaparsan seni oklavayla döverim” diye tehdit edeyim.
En iyisi değer verme organımı aldırmak. Sonsuza dek kurtulurum bu dertten tasadan. Kimseyi tınlamayacağım için kimse de beni üzemeyecek, oh mis!
Sevmek istemiyorum kimseyi, kimseye değer vermek istemiyorum. Her şeyin altından kalkıyorum, bunda zorluk çekiyorum.
Sonucu ne olursa olsun kurtulmalıyım bu ıstıraptan.
Bu ıstıraptan kurtulduğum zaman gerek kalmaz bulunduğum şehri, ülkeyi, dünyayı terk etmeme…
YORUMLAR
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
İnsanları kafaya takmayan insanlara çok imreniyorum :(
Çok teşekkür ederim :)
Kendini tanı,
İlim kendin bilmektir,
Insan kendini insanda tanır,
Bir ben var benden içeriyi arayınca yanaktaki ben olarak dışarı çıktım (Dr. Şaban Kalyoncu),
Kısacası, varlığın zannından ibaret, kendini tarif edemezsin, etmeye kalkarsan hak olduğun ortaya çıkar, bir yere gitmeye gerek kalmadan her yerde olursun, cevap biraz ağır oldu ama, arayan sensin, bela da mevla da yaşamın içinde, esenlikler dileklerimle...
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Teşekkür ederim güzel yorumunuz için :)
Değer kavramından ne kastediyorsunuz bilmiyorum ama; bir karmaşa veya kırılma var.. bunu çok rahat söyleyebiliyorum.
Böyle başlamalıyım, anlaşılarak anlatabilmem gerekiyor.
O nedenle, esenlikler...
Göktürkmen tarafından 11/15/2016 10:47:53 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Teşekkür ederim
Alınan her nefeste, geleceğe dair bir umut vardır
bu düşünce ile yaşamımı kolaylaştırmaya çalışıyorum
teşekkürler paylaşıma Ayşegül Hanım
sevgiler
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Çok şükür ki arada pozitif düşünüp hayata tutunmayı başarabiliyoruz.
Çok teşekkür ederim :)
Insan karakteri ve ruhsal yapısı birçok konuda karar mercii. Özgürce düşünüp yapılabilecek çoğu şey bahanelerin kurbanı oluyor. Yapıp yapmamak değil mesele. Daha çok kendini hazır hissetme olayı. Öncelikli olan bence tabii. Gitarı oradan alıp bir müzik kursuna gidin. En güçlü organın bile sese, duyguya, düşünceye ihtiyacı var. Size müthiş haz ve ilham verir. Sıkıntıyı ve stresi alır. Hayata bağlayacak bir neden olur. Bir diğer konu ise elinizdeki insanların değerini bilin derim. Kalp başkasına hitap eder gibi görünüyor, oysa daha çok sınadığı bireyin kendisidir. Görmek için sebep gerekmez tebdili mekanda ferahlık vardır. Bu kent ya da başka semtler, mekanlar,insanlar olabilir. Cevap niye yazdım? Gitarınıza üzüldüm:) Güzel yazılarda görüşmek dileğiyle yüreğinize sağlık...
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Gitar kursuna haftada bir saat olmak üzere 2 buçuk ay gittim ve bu kısa süre zarfında bayağı beceriler kazandım. Ama devam etmeliydim etseydim kendi bestelerimi sosyal medyalarda sergiliyor olurdum :)
Edemedim çünkü hem ücreti pahalı geldi hem de zamanım kısıtlıydı. İnşallah yine başlayacağım ve bırakmayacağım :)
Ben sevdiklerimin kıymetini biliyorum. Bilmesem acıtmaz bu kadar zaten :( Onlar benim kıymetimi bilmeli :(
Çok teşekkür ediyorum güzel yorumlarınız için :)
Değerli kalemdaşım,asil yürek gerek yazınız,gerek yazınıza yapılan yorumlar çok manidar
Asıl mesajlar imge aralarında
Duygu dünyanıza,öngörülerinize,kelime dağarcığınıza hayranım,vallahi hayranım duygularınız hakikaten delikanlı rajon kesiyor,harbi doğruları söylüyor,mert konuşuyor
Dileğim sizin gibi hanımefendilerin çoğalması
Sizi okumaktan büyük keyif aldığım gibi,bir kalemdaş dostunuz olarak fikirlerinizden istifade ettiğimde oluyor
Allahın bildiğini,kuldan neden saklıyayım ki
Özeti büyük bir değersiniz,saygın,bilge bir yüreksiniz
İyi ki varsınız,iyi ki edebiyattasınız
Saygı ile
.
şair67 tarafından 11/15/2016 2:37:24 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Elimden geldiğince layık olacağım
Düşünceler ve uygulamalarda insan kendi içindeki kendine çarpıyor. Galiba söz edilen organ beyin gibi algılanırken. Totalde genler olmasın. Bazen bazılarının kromozom sayısının bizden farklı olduğunu düşünüyorum. Organsiz doğmuşlar.
Sevgi ile kalın
Fatma Oral tarafından 11/15/2016 1:02:29 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
çok teşekkür ediyorum :)
En büyük hata ne biliyor musun? Başımızı alıp gitmekten bahsediyoruz ya. Aşağı yukarı herkes bunu söylüyor: ''Alıp başımı gidesim var'' Oysa asıl sorun o baş işte.Her şey o başın başının altından çıkıyor. Onu ne diye alıyoruz ki yanımıza? Onu bırakıp gitmek lazım her nereye gidilecekse..
Düşün: Mesela bilgisayarın belleğini bırakıp bilgisayarı alsan? O bilgisayarda artık herhangi bir şey görmen mümkün mü? Aynen öyle de başımız alıp değil, başı bir yerlere bırakıp gitmek lazım. Başka çaresi yok bu işin.
Selam ve sevgilerimle.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Bu aklımdan geçmedi hiç...
Çok teşekkür ediyorum
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Teşekkür ederim
Kimden kimi ve kime bölünce kimleşiyoruz acep? Kimileri büyümek diyor, kimileri yürümek. Fakat bir yol işte insan. Yol, yolcu hepsi aynı aynada. Sanırım konunun düğümü de o ayna...
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Teşekkür ederim
Değer verme organı demişsin yazının başlığını. Ayırt edemiyorsun senin yürekten değer verdiklerin sana beyinden değer verdiğini. Sen onlara samimi duygularla değer verirken onlar sana menfaatleri kadar değer verir. Menfaati bitenin senle işi biter. Nereye gidersen git bu değişmeyecek. Onlar gibi olduğun da sen değişmiş olacaksın ve bu onların istemediği bişey. İyisi mi açma herkese gönlünü ve eşsiz hayal dünyanı bırak herkes sevmesin seni. Seni seven zaten çok seviyor
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Sevgili Ayşegül kardeşim, inan ki beni yazmışsın. Gittiğim hiçbir yere sıpmayan bir ruhum vardır. Ne Eskişehir, ne İstanbul zapt edememiştir onu. İnanır mısın, bu kışı Antalya'da geçireceğim anasını satayım deyip gittim, dayalı döşeli bir ev kiralayıp üç aylığını da peşin yatırdım, (aylık bin, üç aylık üç bin lira) lakin on beş gün sonra sanırım havasından hastalandım, yatırdığım parayı da geri alamayarak oradan da kaçtım. Biraz Ayvalık'da huzur bulabiliyorum ama orada da bırakmıyorlar ki devamlı yaşayabileyim. Çocuklar ve hanım yine sürüklediler İstanbul'a. Neyse onlar huzurluysa katlanırız deyip oturuyorum şimdilik ses etmeden. Sanırım dediğin gibi sorun içimizde, onu kenmdi içimizde çözümleyebilsek kaçışların gereği kalmayacak...GÜZEL YAZIYDI, YÜREĞİNE SAĞLIK...
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Namaz diyorlar yoga diyorlar dua diyorlar.
Ben üşenirim ki :)
Çok teşekkür ederim kıymet verdiğiniz için Kemal Hocam :)
Bazen benim de senin gibi düşündüğüm oluyor.
Sonra vaz geçiyorum.
"Kötülerle uğraşayım.İyilere de sevgi aşılayım."
Neyi paylaşamıyoruz ki ölümlü dünyada.
Tebrikler. Çok iyi bir iç hesaplaşmaydı yazınız.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Çok teşekkür ederim :)
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Teşekkür ederim