- 521 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KİMLİK SAHİBİ OLMAK, AYAKTA DURABİLMEK
KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]
KİMLİK SAHİBİ OLMAK, AYAKTA DURABİLMEK
“Başkalarına karşı zafer kazanan kuvvetlidir, kendi nefsine karşı zafer kazanan ise kudretlidir.” (Lao Tzu)
“Hakîkî yaşamak, nefsini öldürmekle, nefsinin arzularını, haram ve zararlı isteklerini yerine getirmemekle olur.” (Abdulkadir Geylani)
“İhtiraslarından biri öbürünü yutmuş, sen de nefsini körelttiğini sanıyorsun.” (Voltaire)
“İnsan nefsini feda etmekle insan olur.” (Maugham)
“İsyanınız nefsinize, itaatiniz Rabbinize olsun.” (Abdulkadir Geylani)
“Kendi nefsine galip gelen, bütün alemi hükmü altına alır.” (Nizami)
“Kişinin kendi nefsine göstereceği saygı, saygıların en büyüğüdür.” (Beydeba)
“Nefs, durgun su gibidir... Dıştan bakılınca paktır. Ama biraz karıştırılınca bulanır ve altındaki kirler üste çıkar. İşte nefs böyledir. Nefs, denemekle hangi mertebede olduğunu belli eder.” (El Harraz)
Nefsini bilmek; haddini bilmek, kendini tanımak, ne olduğu, niçin yaratıldığı, bu dünyadaki görevlerinin neden ibaret olduğunun farkına varmak, kimlik sahibi olmak, empati kurmak, adam gibi adam olmak, dimdik ayakta durmak, sözünün arkasında olmak... anlamları taşır.
Nefis; sözlükte; ruh, can, hayat, hayatın ilkesi, nefes, varlık, zat, insan, kişi, heva ve heves, kan, beden, bedenden kaynaklanan süfli arzular... gibi anlamlara gelen Nefs kelimesi, Kur’anda; “Ruh” anlamında kullanıldığı gibi, “Zat ve öz varlık” anlamında da kullanılmıştır.
Nefis üzerinde genişçe durulmasının sebebi, görev ve sorumluluklar itibariyle nefsin özne olması, ayrıca kabir azabı, haşir ve tenasüh gibi konularla da ilgili olmasındandır.
Tasavvufta nefis denilince, şer ve günahın kaynağı olan; “ kötü huy ve süfli arzuların tamamı” anlamına gelen ve kötülüğü emreden nefis anlaşılır. Bu açıdan bakılınca, “Sana gelen iyilik Allah’tan, başına gelen kötülük ise nefsindendir.” Gibi âyetlere ve; “Allah’ım! Nefislerimizin şerrinden sana sığınıyoruz”, “Allah’ım! Nefsimizin şerrinden sana sığınırım” gibi hadislere sıkça rastlarız.
Mutasavvıflara göre nefis, insanın putudur. “Hevasını tanrı edinen kimseyi görmedin mi?” âyetinde bu husus ifade edilir. Hakka ermek için nefis putunu kırmak gerekir. Nefsi hevasından, aşağı arzularından men edenlerin cennete gideceğini haber veren âyette buna işaret vardır.
Nefis kendini beğenir, kendine tapar, kendine hayrandır, bencildir, şımarıktır, kibirlidir. Topraktan yaratılmış olduğundan zayıf, çamurdan olması sebebiyle cimri, balçıktan olduğu için şehvetli, pişmiş topraktan olduğu için de cahildir. Zaaf, cimrilik, şehvet ve cehalet onun özelliklerindendir.
Nefsin tabiatında, yırtıcılık, vahşilik, hayvanlık, şeytanlık ve tanrılık vardır. nefisteki düşmanlığın, saldırganlığın kaynağı, yırtıcılık, oburluk ve hırsın kaynağı; hayvanlık, hilekarlığın ve kurnazlığın kaynağı; şeytanlık, büyüklenme ve her şeye tek başına hükmetme arzusunun kaynağı; tanrılıktır.
Nefsini bilmek, kendini bilmektir. Kendini bilmek; haddini bilmektir.
İçimdeki Ben!
Bir ben vardır bende benden içeri;
Beni bende öldüren ben,
Berrakı çamura döndüren ben!
Alev alev içimi yakar,
Sabahları geceye katar,
Melekleri şeytan yapar,
İçimdeki ben!
Bir ben varım, bir de ben!
Hangi ben benim?
Hangi sen sensin?
Renkler flu, seçilmiyor,
Maskelerden geçilmiyor!
Ben mi suçluyum?
Bendeki ben mi?
Ben mi şeytan?
Şeytan mı Ben? (10 KASIM 2016)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.