- 617 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Aslını Saklayarak Gönülden Sevmenin Güzelliğini Maskeleyerek Sırf Çıkarı İçin Sevmek!
Düşleriniz gülüşleriniz hakkınız olan haklarınız yarınlarımız için göğüs ğögüse savaşmak ve kazanmak, elinizden almaya çalışanlarla savaşmak en doğal hakkımızdır. Bu bizim en doğal hakkımız. Sakin olun derlerse sakin olmayın, bin bir telaşla elinizden almak için koşarcasına gelenler için, sakin olmayın! Kazanmak haksızlığı yenmek için çalışın ve gönülden vererek paylaşarak engin olun! Yarınlar için toplumun geleceği için daha çok çalışın erdemli olun, erdemli olmayı insanlara anlatın. İnsanlarla iç içe olun onlarla omuz omuza yaşayın ve onlarla eğlenin! İyi insan olmak neymiş hakkınızı yarınlarınızı düşlerinizi almaya gelenlere gösterin ve iyi insan olun. Kaşlarınızı insanlara eğmeyin hep gülümseyin.
Birliktelikle erdemli insan olmak insanın kendisini hayatın acımasızlıklarla doldurmaya çalışan insanlıktan nasibini almamış olanlara insanlığınızla savunabileceği yegâne silahlardan üstündür, öldürtmek insan zalim yapar, yaşatmaya çalışmak erdemin onurun güzelliği ile karşınızdaki insanı da erdemli onurlu yapar. Daha fazlası olmalı diye düşünecek olursak herkese gülümsemeli, yanında derdi ile ilgilenmeli yalnız bırakmamalı gizli söylenmemiş olduğu her şeyi unutmuş olmuş gibi unutmalı
Farkındaysanız geçmiş yani Tarih bize yaşarken hangi fırsatların kaçırılmış olduğumuzu hatırlatan bir dosttur arkadaştır, okudukça bildikçe geçmişi eksik olan yanlarımızı buluruz hangi olasılıkları gözden kaçırdığımızı buluruz. Bilhassa içten ifadelerimizin eksikliğini yalnızlıkla yaşamış olduğumuz, geride bırakmış olduğumuzu hayatın yaşarken hangi yönlerini yanlış yönlerini bıraktığımızı tarihin içinde muhakkak bulacağımızdan emin olabilirsiniz Bu durum, bazen bizi bırakarak ötelere giden ölen insanların yaşantısından örnekler kesitler bularak tanımanın, o geçmişi yaşayanları tanımaktan dolayı yaşadığımız hayatı daha kolay anlaşılır olarak bulacağız. Böylesine hazır olan hayatların yaşanmışlığı bize daha kolay olduğu düşüncesini uyandıracak bizlerde. İnsan yaşamış insanların kişisel sırlarını öğrenerek ortaya çıkarıldığında, kendi sırlarının değerini veya onların saklamayarak açığa çıkarmışsa saklama gereğini veya açığa çıkarmışlar ve başarıya ulaşmışlarsa içindeki sırları meydana çıkarma ihtiyacı duyacaktır haliyle. Bazen saklamak için çok daha fazla özen gösteren biz yaşayanların saklanarak hayata geçirmemenin eksikliği ile yanlışa düşerek paylaşmayarak solup gitmesine izin vermemiz, kaybetmemize neden olmaktadır. Aslını saklayarak gönülden sevmenin güzelliğini karşılıksız vermek sevmek yerine, maskeleyerek sırf çıkarı için sevmek bir süre sonra bu gerçeği öğrenen karşımızdaki insanın, bizden soğumasına bizi yalnız bırakmasına neden olacaktır. İnsan iyi güzel yönleri birliktelik var iken yanlış yönlerde insan hayatını hiçe sayarak yok etmeye çalışırsa, önce insanların hayatı sonra kendi hayatının yok olacağını da bilmelilerdir! İşte biz insanlar bunu bilmediğimizden hep kaybediyoruz. Kaybettirmek için yola çıkan kaybetmeye mahkûmdur. Kazanmak için yola çıkan her zaman kazanmaya ulaşır ve kazanır
Hayatın içinde nelerin hangi içeriklerle hangi güzellikleriyle içimizde içerebileceğine izin vermek koymak veya koymamak, kaybettirmek veya kazanmak bizim elimizdedir, bu bakımdan onu paylaşarak yeni güzelliklerin ortaya çıkması adına yenilikleri bulmak adına hayatımıza, daha güzel yönleri eklemekte biz insanoğlunun elindedir. Yönleri yok etmek kaybetmeye, yönleri bir merkeze ulaştıran farklı yönleri bulmak bize hep kazandıracaktır.
İnsanların gerçek olan daha sonra yok olacak olan bu hayatlarında üzerlerine yapıştırdıkları zengin-Fakir-asil-asil değil-adına değer ifade etmekten uzak etiketler arasındaki farkı ayırt etmeyi öğretmek, insanlığa büyük adımlar attıracak ve önlerini görmek birbirlerini tanımak adına sadece –Daha çok iyilik ve Salih amel işleyerek insanların takva yönüyle-üstün olacaklarını bilincini bize söyleyen, Nur Kur’an’ın bu emrini öğretmek bilinçlerine yerleştirmeye çalışmak yeni bir hayat medeniyet güzellikleri inşa ederek güçsüz olanları ezmenin önüne geçerek, herkesin eşit olduğunu idrak etmelerini sağlamak, insanları dışlamak hak ettikleri haklarını almak bize bir şeyler kazandırmayacağını söyleyen Yüce Kur’an’ın bu emrini hayatımıza geçirmek, toplum olarak güçsüz bir halde iken bizi en güçlü bir toplum haline getireceğini de unutmamamız gerekmektedir. Dışlanmış insanların bizden uzaklaşarak güç kaybetmemize yeniden aynı toplum içinde kardeş kavgalarına da sebebiyet verecektir.
İşte batının yıllardır bunu yaparak bizleri böl parçala yok et mantığı ile bizleri birbirimizden uzaklaştırarak, yeryüzünü kirleterek nefretle kuracakları hem geleceğimizi hem de dünyanın geleceğini yok etmenin peşindeler. Bizler Allah C.C. iman eden müminler olarak, Allah c.c. almış olduğumuz tertemiz nurla bezenmiş insani değerleri gönüllerin sevgilerin tertemiz ışığı ile tertemiz insana değer veren insanı ve kâinatı koruyan değerlerle yaşayarak, bu güzellikleri dünyaya ve kendimize armağan etmekle mükellefiz. Kışkırtan unsurları yok ederek, insanın ve kâinatın daha doğrusu hayatımızın ve dünyanın hak ettikleri ne ise onu onlara vermek veya kazandırmak için bu yolda hayatımızı ortaya koymalıyız.
Geçmişe yani tarihe tarihimize dönüp baktığımızda, tutkuyla sadece kendisi için, toplumu göz ardı ederek yaşayan insanların bağlandıkları inançla hiç alakası olmayan batıl inançların kendilerini şiddete götürdüğünü görmezden gelmelerine fırsat verdiğini, görmelerine engel olarak çıkar ilişkilerine dayalı hayatlarını her zaman kaybettiklerine şahit olacaksınız. İlginçtir ki bu yenilgi ile insanların hala ders almadan ya da tarihin sayfalarını açmadan insanların neden her defasın da aynı hata ile kaybetmeyi unutarak, aynı hataya düştüklerini görerek hayrete düşeceksiniz. İnsanın doğruyu gerçeği güzeli söyleyenleri duymayarak kendi aptallıklarına gülmekten aldıkları akıl almaz zevkleri, yanlış yola girmeleri ve bu nedenle neden bu aptallıklara engel olmak adına bir çaba sarf etmediklerine de şahit olacaksınız tıpkı günümüzde tarihten ders almayarak düşmüş olduğumuz birçok hatalar gibi. Diğer insanların fikirleri düşünceleri fikir düşünce zenginliğimizdir, onların bu fikri düşüncesi bizi izleyen yabancı bir gözmüş gibi düşünürsek hiçbir zaman birlik ve beraberliğimizi sağlayamayacağız.
Her günün sabah ve akşamında hayatımızdan ömrümüz bir yaprak gibi yere düşerken, geriye kalan ömrümüzü, zifiri karanlıklara gömmek yerine, ışıkların aydınlıkların olduğu bir dünyaya doğru devam ettirir isek aydınlıkları yaşamayı istersek, aydınlıklarda yaşarız. İnsanların hayatlarına zenginliklerine dünyaya sahip olmaya değil, sahip olanlarla olmayanların hayatını güzelleştirmeye gelmedik mi biz bu dünyaya. Çok malı olan az olanla paylaşmaya çalışarak, ahireti kazanmaya gelmedik mi biz bu dünya âlemine. Hayat bir yürüyüştür ama tek başına değil toplumla el ele gönül gönüle yapılan bir güçlü yıkılmaz sarsılmaz yürüyüştür bu hayat. En güzelini birliktelikle kardeşçe yaşamak dileğimle, Selam ve dua ile.
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.