Medya Şeytanları
Medya Şeytanları
Bu bir öykü değildir.
Fakat bu insan kılığındaki Şeytanların hayatlarından, gelin biz bir öykü yazalım:
I.
Bu insanlara insan deyip hayatlarına üzülen, gülen, alkışlayan kim? Tabi ki bizleriz.
Aslında bunlar sanal hayatta etrafları dolu gibi gözüken ama gerçek hayatları yıkık duvarlarla kaplı birer Şeytan. . . Ben bunlara birer “Medya Şeytanı” diyorum.
Tek başarılı silahları çevrelerinde tanıdıklarının, arkadaşlarının internet sayfalarına girip ne var ne yok diye incelemeleri.!
Hoppa. . .
İşte konun burası önemli. Eğer karşısındaki kişi farkında olacak biri değilse hiç önemli değil. Ama oldu da biraz gözü açık biri ise, aldı başına belayı. Dut ağacına tırmandığına bile pişman olur ki, dut ağacına çıkmak çok kolaydır bilirsiniz.
II.
Bu insanlar nedense hep çok arkadaşları olduklarını sanırlar. Oysa arkalarını dönseler, kimseleri yoktur. Çünkü bilsin ki, iyi insanların dostları olur. Başını pc.den kaldırmayan, gerçek hayatta dost edinmeyi bilmeyen bir insanın, sanalda gizlice milletin sayfalarının kilitlerini kırmaya uğraşan insanların, reel de düşmanı da çoktur. Ben onları pencerelerin camını kırıp içeri girmeye çalışan hırsızlara benzetirim hep. Mutlaka elleri kanar camdan. Kan izlerini benzetirim giderken yerde kalan kan izlerini.
III.
Sevgili Şeytan.
Şimdi kan tahlilin gibi elimde duruyor bana ait facebook’u kırdığın telefonun, IP adresin, kimliğin. Dikkat et bu defa oyunun tutmadı.
Seni Medya Şeytanı değil, “Medya MAYMUNU” yapar, sonra da Hayvanat Bahçesine yollarım. İyisi mi şifre gerekirse sor, boşuna yorma kendini.
Davi
YORUMLAR
Anlamsızlık ile iştigal eden onca şeye maruz kalıyoruz ki…
Bu bağlamda insanları çözümlemek asla harcı olmamalı insanların bu yüzden sadece kendine yönelik olmalı insanların iç görüsü.
Soruyoruz sorguluyoruz.
Bilmeden yargılıyoruz.
Ve ne çok açık arıyoruz birbirimizde.
Ama tek gerçek: İlahi Adalet.
Başınıza gelen çok üzücü bir durum ve fazlasıyla gereksiz bir edimle iştigal etmiş her kim ise yine başınıza dert olan.
En güzeli değil mi, insanın kendini bilmesi ve dimdik durmak bir yandan geçtiğimiz imtihanlarda tüm sabrımızla ve gönül gözümüzle yine ayıklamak pirincin taşını.
Geçmiş olsun dileklerimle yazarım.
Selam ve saygılarımla…
her kim ise kayaya toslamış..... davi onu islah eder .......senin kızman bile çok farklı davi....saygılarımla
Davidoff
Daha da kötüsü onunla sonuna kadar uğraşıyorum.
İnsan hislerini keşke değiştirebilse.
Teşekkürlerimle Komutanım.
Enteresan bir durum.
Güzel cümleleri, hoş anlatımı, mükemmel edebiyat dostluğu ile çoğumuzun gönlünü kazanan bir değerli insanın facebook adresini ele geçirmeye neden çalışır birileri?
Ne olacak yani ele geçirdiğinde?
Ne kazanacaksın?
Birilerine kötülük yapmak mı amacın?
Ya da küçük düşürmek mi?
Anlamakta zorluk çektiğim bir durum.
Ne demeli?
Geçmiş olsun diyorum efendim.
Gerçekten üzüldüm bu sevimsizliğe.
Davidoff
Bu kişi sadece benim adresimi ele geçirmedi, kendi adresini de benim elime verdi farkında değil.
Bu insana bir raunt hak tanıdım bekliyorum.
Emin olsun ki kendisini sadece facebook'a değil, Google'a reklam edeceğim.
Hep derim dostluğum gibi kinim de sağlamdır diye.
Tekrar teşekkür ederim.
Selamlarımla.
Büyük geçmiş olsun, sıkıntılı bir sürecin dışa yansıması sanırım. Yalnız şöyle bir durum var izleyen( şifreyi kıran) aslında kendisinin izlenebilme gücünü yani şifresini izlemeye çalıştığı kişiye vermiş oluyor bilmeden. Bu da internet ortamında hiç bir şeyin sır olamayacağının ve gerçekte silinemeyeceğinin kanıtı...
Tekrar geçmiş olsun.
Sevgilerimle
Davidoff
Teşekkür ederim düşünceniz ve güzel yorumunuz için.
Ahlaksızlıkta sınır tanımayan insanlar sadece ahlaksızlık yaparlar...
Kendimizi onlara karşı korumaya almak için çabaladıkça onlar sınırlarını genişletiyor....
Eskiden bu sosyal medya denilen şey yokken, bu insanların bu kadar ahlaksız olduklarının farkında değildik galiba...
Sevgili Davi, yüreğine sağlık. Geçmiş olsun...
Davidoff
Ne yazık ki, onlar da kendilerini ancak saklayamadılar.
Üzgünüm diyemiyorum.
Teşekkür ederim Kemnur Abi.
Davidoff
Haklısınız Sn. Yazarım.
İnanın bu çakalların kendilerine hiç bir faydaları olmadığı gibi, yavaş yavaş dostları da tükenip yok oluyor.
Sağ olun Efendim.
Aynur Engindeniz in son yazısına yaptığım yorumda, Aynura,su misaline ve sana "Topuklu efeler" demiştim. O benzetmede ne kadar isabetli davrandığımı şimdi daha iyi anladım.(Ne yazık ki yorumuma cevap vermedi.)
Evet ... Sen topuklu bir efesin.
Harbisin.
Mertsin.
Kimseden saklın gizlin olmaz.
Lafını esirgemezsin.
Kim ne öğrenmek istiyorsa sorsun sana öğrensin.
İş mi yani bu yapılan?
Sıkma canını. Sen ne yapacağını bilirsin.
Selam ve saygıyla Can bacı...
Davidoff
Önce düşünceniz için teşekkür ederim Bedri Abi.
Sevdiğim bir arkadaşım da buna benzer bir şey söyledi. " Ben olsam fark etmezdim, sen nasıl anladın?" Dedi.
Ki, ben face çok sık giren biri de değilim.
İnsan isterse küçük bir tozu bile görebilir. Yeter ki önceki tozun yerine dikkat etsin.
Saygıyla Abim.