- 474 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
]GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM – 6
GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ
BÖLÜM – 6
EVDE
Naz_ baba kitaplığı karıştırırken bak ne buldum. Annemin ve senin nüfus kağıtlarınız. Her biri ince bir kitap kalınlığında. Tam otuz iki sayfa.
Okan_ Hanım çaylar hazır mı? Hadi sende gel yanımıza.
Saliha_ Anlaşıldı kıza bir şeyler anlatacaksın gine. Acele etmeyin geliyorum işim bitti.
Naz _Baba bir şeyi daha merak ediyorum. Dikkatimi çekti de
Okan_ Neyi merak ediyorsun kızım?
Naz_ Daha evvelden soyadımız Arikan’mış ama şimdi Kışgüzeli Neden değiştirdin soyadımızı?
Okan_ Önce soyadımı neden değiştirdiğime gelmeden evvel sana nüfus kağıtlarını anlatmam lazım. Eskiden nüfus kağıtları otuz iki sayfalık ince bir kitap kalınlığındaydı. Bindokuz yüz yetmiş altıda o günün hükümeti bir karar alarak bir reform niteliğinde olan bu günkü haline getirdi. Bu sefer bindokuz yüz seksen ikide bir yasa daha çıkararak nüfus kağıtlarını iki renk yaptı. Kadınların pembe , erkeklerin mavi renk oldu. Hadi Saliha çaylar nerede kaldı
Saliha_ geldim, geldim ne sabırsızsın bey.
Çaylarımızı içerken bir taraftan da babam anlatmaya devam ediyordu.
‘’ Gelelim ikinci soruna, Eskiden evlerimiz tek katlı ve bahçeli idi. Akşamları bahçede çay keyfi yapardık. O zamanlar daha bıyığı terlememiş yeni yetme biriydim. Ama şimdiki gibi jöle, mole hak getire yoktu. Musluğun başında aynanın karşısında saçlarımızı tükürükle yatırırdık. Yine bir gün okuldan gelmişim, bahçede çardağın altında otururken kapının önünden gülüşerek üç, dört kız geçiyordu. İçlerinden biri dikkatimi çekti. O anda aklımdan kalbime bir damla düştü. O damla büyüdü, büyüdü bütün kalbimi kapladı. O damlanın üzerinde ne yazıyordu biliyormusun kızım?
Naz_ Ne yazıyordu baba?
Okan, Yaşadığımız bu dünyadan kopuk dalgın bir şekilde cevap Verdi.’’ Ya kulum o baktığın kız senin nasibin. Elinden kaçırma.’’
Naz_ Hakikaten yazıyormuydu baba?
Okan_ Yok kızım haşa olur mu öyle şey. Ama benim yüreğim öyle hissetti. Takıldım peşlerine o güzeller güzeli kızın oturduğu evi öğrendim. Artık her fırsatta onun oturduğu mahalleye gidiyor ve oralarda dolaşıp kendime arkadaşlar edinmeye çalışıyordum. Amacım onların gurubuna karışabilmek ve o kıza yaklaşabilmek.
Naz_ Annem duymasın baba canına okur
Okan_ Duysun kızım duysun. Sen zaten o kıza şimdi anne diyorsun.
Naz_ Of çok kötüsün baba.
Okan_ Hanım şu çayları tazele bakalım dilim damağım kurudu kızına dert anlatmaktan. Evett şimdi sıra neden soyadımızı değiştirdiğime. Annenle bin dokuz yüz yetmiş altı yılında martın yirmi ikisinde evlendik. Yani annen tam anlamıyla bir kış gelini. En kısa zamanda bir bebek istiyorduk Ama bütün çabamıza rağmen çocuğumuz olmuyordu. Ben suçu annenin üzerine atıyordum. En sonunda doktora gitmeye karar verdik. Ne oldu biliyormusun? Problem bende çıktı. Uzun bir sure tedavi gördüm. Bin dokuz yüz seksen iki yılının yirmi beş Martında Allah bize seni nasip etti. Kışın çok sert geçtiği zamanlar Ekmeği bile bakkallar dağıtırdı. Şimdiki gibi koca, koca marketler yoktu. O sene daha evvel anlattığım gibi nüfus kağıtları yeniden değişti kadınların ki pembe erkeklerin ki Mavi oldu. Ben de senin nüfus kağıdını çıkartırken soyadımızıda değiştirdinm. Annen nasıl ki kış gelini olduysa sende kış bebeği olmuştun yavrum. Ve ben iki güzeliminde güzelliğini soyadımızı değiştirerek tescilledim.
Naz_ Canım babacığım sen bir tanesin.
Okan_ Saat bayağı ilerlemiş, senin psikologla randevun var mı kızım?
Naz_ Yarın yok baba öbür gün var.
Okan_Saliha sen bu gecede kızımı yalnız bırakma beraber yatın. Bayağı geç oldu bende yatalım.
Saliha_ Hadi Naz bu gece babanın sözünü dinleyip yatalım.
Naz_ Bu gece annemi senden çalıyorum babacığım hadi iyi geceler.
Okan_ İyi geceler kızlar.
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.