- 485 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yine Mübarek Ramazan Şen Geldi İnşallah Üzgün Gitmez Yine…
Hiç düşündük mü veya kontrol ettik mi acaba, gönlümüzün hilali acaba hangi topraklarda kimin için doğuyor? Doğarken doğduğu yer bu doğmayı hak ediyor mu? Yoksa öylesine bir gereksiz ışık olsun diye mi doğuyor acaba? Gönlümüzün hilali karanlıkta kalan kardeşliğimizi aydınlatmak için, kaybolan özümüzü, karanlık gölgede bıraktığımız imanımızı aydınlatmak için, yitirdiğimiz ümmet bilincini tekrar hatırlatmak için doğmalı. Kudüs de Müslümanlar zulüm altında inlerken, aya Sofya’yı müzeye çevirerek gerçek kimliğinden uzaklaşır feryat ederken, dünyanın her karış toprağında Müslümanlar zulümle inim inim inlerken, acaba gönlümüzün hilali Ramazan hilali ile neden doğmadan karanlıklara batıyor? Korkumuz ölüm mü, ölümden korkulur mu? Ölüm yeniden Hakkın gür sesi NURU ile diriliş değil mi? Zulüm ölümden daha ağır değil mi? O halde yeniden diriliş için neden gönlümüzdeki hilal etrafımızı aydınlatmak için doğmuyor? Zaten ölümü hak etmiş vakti gelmiş ise zaten öleceğiz! Allah C.C. dan korkmayan kul kendi nefsi dünyalık çıkarı için rezilliğe ses çıkarmayacaksa yaşasa ne olur ölse ne olur, gönlü olsa ne olur varlığı olsa ne olur?
Ramazan ki, şuur için birlik beraberlik halden anlama izan idrak sahibi olmamız için her yıl on gün erken gelip bizi kontrol eder, biz hala eski rezilliğimizle boş gönlümüzle, batan gönül hilalimizle aynı şekilde karşılarken, inanın üzgün gidiyor, masum insanların kanı akarken, İslam’ın imanın gür sesi ile sesini çıkarmadan koyun gibi meleyen bizleri gördükçe, geldiğine pişman oluyor… Hayatımızın yarısını ayakta uyuyarak, diğer yarısını da uyutularak yaşıyoruz Nurlar içinde yatsın Üstat Necip Fazılın dediği gibi. Yine bir sözünde: Her kahkaha attığında Allah’a şükür etmiyorsun, neden her ağladığında yüce Allah c.c. kızıyorsun? İşte her Ramazan da mübarek Ramazan acılarımızı sarmamız için şefkati merhameti ile gelir sarar ama nedense o gittiğinde, bu sefer daha çok yaralar açarız edepsizce utanmadan ya da yara açanlara ses çıkarmayız! Öküzün trene baktığı gibi bakar ses çıkarmayız, yine Mübarek Ramazan şen gelir üzgün gider, her yıl acaba değiştiler mi diye on gün erken yine koşarak nuruyla gelir, heyhat bizde hala bir adım atacak imanın dermanı kudreti varken, imanımız gölgede sakladığımız için adım atamadığımız görür, üzgün mahzun kalır ve bize küskün gider! Bakar ki hala hak ile batılın çizgisi çekilmemiş bilinmemiş, izler birbirine karışmış, pişmanlık içinde sessizce çeker gider!
Her sene bunları hatırlatmaktan usanmayan Mübarek ramazan bize bunları, biz hala hatırımızda tutmayı beceremedik, hala gittiği o gün her şeyi unutarak kendimizi kaybederek insanlığı insanlığımızı kaybediyoruz. Bu davranış modeli de farkında iseniz İslam’a ve hak peygamber Muhammed Mustafa s.a.v ümmetine de uymuyor, hatta hiç yanından bir geçmiyor öylesine nefsi şeytani bir model ile yaşıyoruz ki, hala bunun bile farkına varmaktan aciz kullarız! Oysaki bu acımızı her an her saniye yaşayarak düzeltmenin sancısı ile olmamız gerekirken, biz hala boş olan dünyayı güzelliklerle doldurtmaktan uzak, nefsin şeytanın batılı zalim düşmanların peşinde bir çıkar sağlayabilir miyiz telaşında yok olup gidiyoruz. Rabbim kendimizi nefsimizi dünyamızı imanla değiştirenlerden eylesin, Mübarek Ramazan ayı nuruyla hanenize gönlünüze doğsun mübarek olsun kardeşlerim. Selam ve dua ile.
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.