MELEK GÖRÜNÜMÜNDEKİ ŞEYTAN
23.06.2009 tarihine takıldı gözlerim bugün bir melekle konuştuktan sonra. Tarih tekerrürden ibarettir sözünün ne kadar doğru olduğunu görürken, bazı insanların göstermelik sığındıkları Rabbine karşı sorumluluklarını unutmuş olduğunu düşündüm ama “hiç mi değişmez bir insan” diye de üzülmeden edemedim. Bazı insanlar vardır siyah inciyi saklayan ak kabuk gibidir görünürde ve bir bakarsınız ki önce sizi o dış görünüşü cezbeder ve aldanırsınız. Sanırsınız ki içinde de aynı şekilde bembeyaz bir inci var. Bir bakarsınız ki içi kapkara bir inciyle doludur.
Yüreği kararmış insanları görürsünüz padişahların etrafında, çünkü melekleri bile kandırmaya yeltenecek tek güç kendisidir, fitne ve fesatla evlatlarını bile astırırlar. Ardından binbir entrika çevrildiğini göremeyen masum insan, söylenenin kendi gibi Hakk için söylendiğini sanarak kandırılıp, kendi canlarından canları bile gözlerini kırpmadan kıyarlar ve kalbi kara insanlarda vardır bu cesaret, Allahtan korkar gibi gösterirken, yapmadığı bir hareketi bir şekilde o suçsuz insanı ezdirmek için kışkırtıp kendilerini çekerek ezerler ve korktukları falan yoktur Allahtan, sığınıyormuş gibi görünürler. Bir bakarsınız ki bu insanların enerjisi de, sıkıntısı da sizi helak etmiştir sizi, yaşam enerjinizi çekmiştir.
Bu tür insanlardan uzak durun. Bu insanları kapalı kapılar ardında durup kötü enerji sömürüsünden uzak melekler sevgi ile sindirerek etkisiz hale getirirler ve o meleklerin orda olmasına sevinirim bazen, bilirim ki sözleri dua niyetinedir, kalbi kara incilere bile kıyamadan sözler sarf ederken bir bakarsınız ki, onlar temiz oldukları için kandırılmışların en başında yer alırlar. Kandıranlar içinse ne büyük azaptır. “Kandıran bizden değildir” der Efendimiz (s.a.v.).
Melek görünümünde nice şeytanlar vardır ki bu âlemde, kimi zaman melekleri sus pus ederler. Sanırlar ki keseri kendi tarafına yonttular, sanırlar ki kandırıp amaçlarına ulaştılar, sanırlar ki melekleri kendilerine çektiler. Bilemedikleri bir şey daha var; kul susunca hak niyetine, Hakk konuşur kulu yerine ve ilahi adaletin tecelli ettiğini görürsünüz. Ne ekerseniz onu biçersiniz.
Bazı insanlar secdeye binlerce fikirle düşerken, kimi melekler vardır ki aklında sadece Allah lafzı ve huşu içinde kılınan namazın sonunda insanlar için dua ederken bile böylesi kötü fikirli zihniyetlerin hidayetini diler. “Allah ıslah etsin” ne acı bir cümledir bir insan için, Allah kelamını satıp kullananlar için, bu ahir zamanda insanların böylesine düzenbaz olduğuna şaşmamak lazım.
Kimileri davranışının kiriyle karakterinin rengini belli eder. O kir ki ne yana aksa birilerinin eline bulaşır ve birilerini üzer. Bir insan hiç mi değişmez sorusunu sordurur kendine ama unutulur her şey de yazı kalır söz uçar. Bir gün bir duygu adamı şahit kılmış olduğu şiiri kanıt olarak tarihiyle gösterir, insan unutur ama tarih affetmez dercesine.
Şiirler yazılır birileri adına, kolay değildir bir şiire Hakk diyerek can üflemek kelam işçiliğiyle. Bir bakarsınız ki bir anda okuduğunuz o şiirin yazılış hikâyesi burkar kalbinizi.
Defalarca yankılanır içinizdeki duvarda o hikayeyi yazdıran için, “Allahım o insanı hidayete ulaştır, ona benim yerime sen konuş ki sen hakikati en iyi bilensin.” Bu tarz insanlar bir anne, bir baba olabilir, bir abla bir kardeş olabilir. Birileri acı çekerken bu tür insanların sefa sürmesi sadece dünyada ödüldür canlarım. Ahiret denen bir olgunun hesabında kalırsanız, yani ölmeden ölürseniz, göreceksiniz ki o çok sevdiğim dediğiniz kandırıkçılar bile sizin temsili ölüm provanızda bile olmayacaklar. Belki de ardınızdan şimdi olduğu gibi gülüp, dedikodunuzu yapıp eğleneceklerdir. Yazık ki ne yazık!
İnanmış insanlar için tek kurtuluş değimlidir inançlarının içinde olan yüce ilahi adalete dayanmak. Dakikada bin bir çeşit yalan söyleyenlere güldüğümüz ve eğlenceye çevirdiğimiz şu dakikalarda ne acıdır ki bir insanın menfaati doğrultusunda ast ve üst ilişkisi oluşturarak, fitneliğe ve fesatlığa sadece edebiyle susan bir insana sustuğu için üstüne gidip iftira atarak kendi tarafına çekip, sonra gülüp eğlenmek ne acıdır. İnsanlığın ölmediğini gösterircesine bir insanın kalbindeki iyi niyeti son haddine kadar sömürerek dayanılmaz bir yükün altında bırakıp eğlenmek, Rabbine sığındığını söyleyen hangi insanın yüreğine kar kalır?
Şimdi demem o dur ki, bu tarz insanların en güzel barındıkları yer kendi enerjilerini dönüp dolaştırıp yine kendini beslediği mekânlardır ve isyanlar ancak o mekânlarda barınan ama onlar gibi olmayanlar nötürize edebilir. Peki adabını bozar mı bu nötürize eden insanlar, asla bozmazlar. Onlar bir yere varmadan önce üfürükçüler üfürmeye başlar düğümleri fakat o düğümleri çöze bir “Felak” vardır ve o dillerinde zehiri saklayıp insanları kandırarak ballı şerbet içirdiklerini düşündürdüklerini sandıkları zamanda “Nas” korur o ruhları. Siz siz olun böyle insanları sevdiklerinizden, ailenizden, işinizden ve evren çizginizden size karşı ne kadar şirin görünürse görünsün uzaklaştırın. Yaklaştırmayın ki onlar, enerjinizi çeken kara deliklerdir.
Kalbini mi yardınız da görüyorsunuz insanların davranışlarını? Yargıladığınız, dinlediğiniz yahut sevdiğiniz insanların dilinde doğru yoksa emin olun ki kalbini yardığınızda da yine kalpleri bir şekilde siyah inci tanesinden ayırt edilemez, doğruyu söyleyenlerse belli ederler kendilerini. Belki o anda inanmazsınız ama ilahi adaletin tecelli halkasında siz şahit edilirseniz, o zaman dersiniz ki bu insan doğruyu söylemiş meğer. Peki ya sizi hakikatten ayıran insanların orta yerindeyseniz, sizi ne kurtarabilir. Hangi uyanışa teslim edeceksiniz kendinizi?
Kalbine inanılacak insan her ne kadar azalsa da bu ahir zamanda; sizi seven insanların enerjisini hissedersiniz, sever gibi görünenice anlarsınız, kalbinize sorunca cevap verir saten atışından belli olur. Kandırılanlardan olmayın, uyanın ve ölmeyi beklemeyin uyanmak için.
Size söylenen her söz emin olun ki tartılması gereken bir incidir aslında ama sizin incileriniz beyaz olsun, kalbinden süzülüp sizin kalbinize yol alan sevgi sözcüklerinin enerjisiyle ruhunuza şifa olsun. Hz Ömer efendimiz der ya bir sözünde “Kimsenin namazı sizi kandırmasın”. Bu hayatta iki şey vardır; kiniyle yaşayan ruhunun derinliklerinde bile en berrak sularda yıkansa temizlenemez, ikincisi Rabbine sığınmakla yaşamak arasında farklar tarif edilemeyecek kadar çoktur.
Umarım sizin için kaleme alınan güzel şiirler ve sizin iyi hissetmenizi sağlayacak şiirleri yazan ve sizi Hakk ile anlatan şairlerle karşılaşırsınız. Şiir duygu işidir, kolay yazılmaz ve göreceksiniz ki bir şiirde ruhun isyanı var ise artık o ruh cendereden dayanamayıp çıkmış, haksızlığa dur demiş ve kaleme kelam olmuştur. Yazınız şiiriniz gibi güzel olsun.
NOT: 23.06.2009’da yazılmıştır tarihe kanıt gibi, linki de aşağıdadır gözlerinizle şahit olmak isterseniz.
MELEK GÖRÜNÜMÜNDEKİ ŞEYTAN
Kırk yılda bir hayır eder,
Yetmiş köye duyurursun,
Dedikoduyla besler,
Ruhunu doyurursun,
Yüce rabbim senin gibilerin,
Şerrinden korusun.
Anlarsın gelince bir an,
İnsansın, sende ademoğlusun.
Melek görünümündeki şeytan.
Hiç kusur yok sende,
Dört değil beş beşliksin.
Haberin olmalı herkesten,
Milletin özelinde gezinirsin.
Düşürmezsin dilinden Allah ismini,
Şarkı niyetine söylenirsin.
Kimi zaman durulur, yorulursun.
Söner mumun yatsılar olmadan,
İnsansın, sende âdemoğlusun,
Melek görünümündeki şeytan.
İşine gelince selam verir,
Yoksa işim bitti dersin.
Helali cebine koyup,
Haram meyvayı yersin.
Allah aşkına bir düşün,
Ancak kendine edersin.
Bak gör kıyamet bir kopsun,
Görürsün durunca zaman,
Mahşerde pişman olursun,
Geçemeyince yüce sınavdan,
İnsansın, sende âdemoğlusun,
Melek görünümündeki şeytan.
Ahımı alma sakın bu cihanda,
Susarım şükürle sıkıntının ortasında,
Sen bu dünya sana kalır hiç sanma,
Hakkımı alırsan, yalan söylerse dilin,
İki elim ahirette olur yakanda,
Sen kendini bil, düşün ki fanisin.
Bugün varsın belki yarın yoksun,
Tokatını vurursa yaradan,
Helak olursun,
Sen yine de korkma kulundan,
İnsansın, sende âdemoğlusun.
Melek görünümündeki şeytan.
Kırk yıllık hatırlı bir kahve içilir.
Hemen kötüye yorumlarsın,
Hayırlı düşte olmaz kibir,
Hayrı bile şerre yorarsın.
Açılır koca defterler an gelir,
Kendi gölgenden bile korkarsın.
En güzel manzaraya,
Kara gözlerinle kara bakarsın.
Nefsinden güzellikleri görmezsin,
Sen kara dedikçe defalarca,
Kararır sende en güzel resim.
Bir de kendini göklere çıkarırsın,
Padişah koltuğuna nefsini oturtursun.
Güç alırsın kibir dolu başından,
İnsansın, sende âdemoğlusun.
Melek görünümündeki şeytan.
Bir gün gelir yorulursun,
Pay biçersin pişmanlıklarından.
Sıra sana gelir sorgulanır, sen de sorulursun.
Bu dünyada yaptıklarından,
İnsansın, sen de âdemoğlusun,
Uzak olayım senin karanlıklarından,
Aman sevdiklerimden uzak olsun.
Melek görünümündeki şeytan.
BAKİ EVKARALI
/bakican
/yazarbakican
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.