“Bir Fincan Kahve Olsa” Kitabını Beklerken
Matbuat ve mevzuat işlerinden oldum olası anlamam. Benim ünsiyetim sadece kâğıt, kalem ile bir de matbuatta neşredilen kitaplara aşinayım az çok. Bu aşinalık yanılıp şaşıp, belki de hadsizlik ederek bir kitap bastırma sevdasına düşmemizden sonra zillete dönüştü.
Yazımın başlığını Samuel Beckett’in “Godot’yu Beklerken” adlı “sonu gelmeyen yorucu anlamsız bir bekleyişi” anlatan tiyatro eserinden esinlenerek atmamın nedeni içinde bulunduğum halet-i ruhiye nedeniyledir sanıyorum.
“Kahve şiirleri kitabımı bastırmak gibi bir amaç doğrultusunda yaşadığımdan sonu gelmeyen bir bekleyiş sürecine girmiş bulunuyorum.” tıpkı Godot’yu bekleyen oyun kahramanları gibi. Bunun üstüne bir sözleşmeye tek taraflı imza atmış olmamın ezikliği de eklenince tamamen bir çıkmaza giriyorum. Kitabı basmayı taahhüt eden yayıncı bana sözleşmenin bir suretini göndermedi. Sanıyorum ben aradığımda dönmeyişinde ve mesajlarımı yanıtsız bırakmasında bu durumun rahatlığı var.
İşin en kötü yanı bana olan muhabbetinden dolayı kitap için ön sipariş veren dostlara karşı sahtekâr konumuna düşmem. Tabii bu durum karşı tarafı pek alâkadar etmiyor. Şayet etse arayıp bir özür beyan ederler.
2015 Nisan ayında kitap bastırmak gibi bir densizlik ettik, bugün tarih 30 Mart 2016 yani nisana 1 gün kaldı. Sözleşmenin süresi doldu. Hâlâ kitabın esamisi okunmuyor. Kendisi ne vakit okunacak onu da Allah bilir…
Cümle iyi niyetimi sıfıra indirme konusunda gösterdikleri başarıyı meşgul olduklarını sandıkları işte gösterseler bendeniz de Godot’yu Beklerken’ deki kahramanların durumuna düşmezdim.
Derunumda daha çok yazacak ve söyleyecek söz bulunmasına rağmen adabım ve edebim müsaade etmediği için sözü yine bir şiirle noktalıyorum. Bir Fincan Kahve Olsa kitabını beklerken yaşadığım sıkıntı ve üzüntüyü bira olsun hafifletmeye çalışıyorum. İzninizle şiirimi paylaşıyorum.
Ankara,30.03.2016 İbrahim KİLİK
Ne Menem Şey Regulus
Bu nasıl bir anlayış ne irfan var ne hulus
Bir fincan kahve için nicedir bekletiyor
Matbuat aleminde ne menem şey regulus
Sözünün eri değil güne gün ekletiyor.
“Bu kervan böyle gitmez” akıbet duvara tos
Sanat manat hikaye hiç değil umurunda
Artık aşikâr gibi mertlik yok hamurunda
Tek taraflı sözleşme belli nihayeti fos.
Hayal taciri bunlar tez derdest edilmeli
İlahi adaletin tecellisi zorludur
Tehlikeli gidişten derhal çark edilmeli
Vicdan insaf sahibi bunlara demeli dur
Bu üç kâğıt işinden mide bulandı yeter
Nerden düştük bilmem ki biz bu ketenpereye
Beddua sevmesek de olurlar bir gün beter
Ketenpere kervanı gider böyle nereye
Yetsin gayrı bu nisan son olsun dalavere
Madem mizanpaj tamam basın artık kitabı
Sizin yüzünüzden biz kaldık dızlak avare
Siz çoktan hak ettiniz daha ağır hitabı
Ankara, 23.10.2016 İbrahim Kilik
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.