AN’da OL’mak ve yaşamak

• 10 Mart 2016 Perşembe 11:49:36

AN’da OL’mak ve yaşamak.
Merhaba dostlar;
İnsan olarak en büyük gayretimiz,an’da olmak olmalıdır.Çünkü kuran Rahman suresi 29. ayet her an yeni bir şanda dır diyor..Yani her an yeni bir işte,değişimde dir..Şimdi bu ayete göre an’da olmak nasıl olur.. Bana göre,uyduruk düşünceleri üretmekten vazgeçmekle başlayabiliriz..Unutmayalım ki bizi bu ana Rabbimizin armağanıyla ulaştık..Çünkü her an kendi içinde,kendi gerçeğinin enerjisini barındırır..Hatırlamamız gereken gerçek orada..Gerçeğe göre her an,yeni bir düşüncede oluyoruz.Yani o ana göre düşünce üretiyoruz..Nefes al ver.Nefs olayı içinde her an nefes al ver ve düşünce üret..Biz anı yaşamak yerine,pozitif olmak yerine.tekrar eski,geriye bir ana gidiyoruz..Yani yeni şanda olmak,değişimde olmak yerine hep eskiye dönüyor ve gerçeğe aykırı davranıyoruz.. Kim olduğumuzu her an değişen de bulmalıyız..Hay’atı’mız aslında, her an değişen bir süreçtir..Ama biz hay’atı tekrar süreci olarak yaşıyoruz.. O halde,her an yeni bilgiler ile bilinç hali yaşamak için,geriye dönmeyerek anı takip etmeliyiz..HER AN HER BAKTIĞIMIZ YERDE,DÜŞÜNCEMİZİ POZİTİFE ÇEVİRMELİYİZ...Kİ MUTLULUK DENİLEN O GÜZELLİĞİ TADARAK YAŞAYALIM...

Dostlarım bu notlarımı edebiyat defteri sitesinde paylaşmak için birleştirdim..
Yine bugün SEVGİ ve AŞK kelimelerinden devam edelim..Ben sevgiyi içimde, özümde büyütüp çiçek açtıdırğımdan bu yana o güzelliğin tadına vararak bilinç halim oldu..Ve dahi bu bilincim, yaratanımızın bende faal olan tüm esma ışıklarına şahit oldukça bu bilincim AŞK’a yelken açtı.. O nun için diyorum ki, sevgi bitkimizi şükür suyuyla sulayıp, tevhid çapasıyla kazalım ve sabır meleği ile bekleyelim...Mevlam görelim ne eyler,ne eylerse güzel eyler..

Sevgiler birbirine değdiği zaman, gözler artık kusur aramaz demiştim..Ama bu sözüm ruhları temizlenmiş olanlar içindi...Ruhları yaralı kıskanç insanlar nefs yongaları ile birlikte kendini öne çıkararak konuşur, olaya duygusal odaklı yaklaşır.. Böyle insanların AŞK’tan anladığı iki insanın birbirine olan kıskaçlığı ve duygusal bağımlı olmalarıdır...
Kendini bilen derviş ruhlu,abdal ruhlu insanlar ise uykudan uyanmanın sevinciyle,yüzlerini kalbinin ışığıyla yıkarlar.Ki böyle insanlar fikirleri konuşur, sistem odaklı düşünür.. Böyle insanın ve insanların AŞK’tan anladığı,sevgi ve emekle gönüllere inşa ettikleri köprülere güvenleri tamdır.. Bilirler ki AŞK,her şeyin Özüne olan bağlılığıdır..Her şeyin özü özümdür..Özde biriz, o halde kem gözle bakmak niye..Gerçek AŞK,ilahi AŞK dır..Buna ermek için de ruhumuzdaki kirli yongaları temizlemekten geçer..Duygusal AŞK lar dahi temiz olursa,tekamül ederek gerçek AŞK’a dönüşürler..Hasan der; AŞK;Kendimizde duyduğumuz o sevgiyi tüm her şeye başta insanlara yansıtabilmektir.. Değdirebilmektir...

Aşk sabırdır... En zor bir imtihandır aşk… Size sorar gönül mekanınız, gerçekten seviyor musun? Evet dersen, sonsuz hayatın yolu başlar.. Sorular çoğalır., çoğalır gider..Ve o zaman başlar siz ve düşünceleriniz bocalamaya… Bilmediğimiz her şeyi öğreten sonsuz hayatın okuludur aşk… Öğrendikçe büyür içimizde,özümüzde olan sevgi..Büyüdükçe gelişir ve anlarsınız üç harflik bir kelimede, sonsuz bir gerçek yaşam gizlendiğini… Ve dahi sabır eden derviş,muradına erermiş..
SELAM VE SEVGİLERİMLE..
Hasan Belek 10-03-2016