- 692 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Nefis’ Kibir’ Gaflet’ Komşuluğu
Hikayeler ; gözleri sadece postacı olarak kullanır. Her hikaye varmak istediği adresi çok iyi bilir.
Nasipler yaşantısındaki imtihan şifresi vazifesini üstlenir dedikten sonra hikayemize bakalım.
Büyük ve güzel bir kasabada yaşayan Kibir, Nefis ve Gaflet birbirlerini hiç ihmal etmeyen
komşulardır. Ömrü billah bunlardan daha uzun yaşayan da yoktur. Yolda, işte, okulda, ticarette,
eğlencede ve hayata dair her yerde hep beraberdirler. Çok iyi beslendiklerinden dolayı bu kadar
genç ve zinde kalıverirler, birbirlerini hiç ihmal etmezler.
Günün birinde Kibir, güzel mi güzel bir sofra donatır, komşusu Nefis’i davet eder, Gaflet’i de
davet etmeyi ihmal etmez. Çağırır lakin içeri girmemesini, beklemesini ve kendisine daha
güzel sofra hazırlayacağını söyler. Gaflet beklemeye geçer. Nefis, bu güzel sofranın
cazibesiyle bir güzel kurulur ve iştahla yer içer, koltukları kabarırcasına midesi şişer, ardından
bir güzel kahvesini yudumladıktan sonra kalkar, sofranın heybetini güzelliğini düşüne düşüne
evine gitmek için yola koyulur. Gaflet tam bu sırada kapıya vurur! Kibir kapıyı açar;
- Gaflet : Sofra hazır mı?
- Kibir: Kusura bakma hayli geç oldu senin payını 100 altın olarak Nefis’in cebine koydum.
Haberi var. Kimseler görmesin; takip et eve varıp uykuya geçmesini sağla, uyuyunca da alıver.
Dikkat et, yolda ondan daha yoksul, fakir, müşkül kimseler yardım isterlerse senin payını ona
vermesin, unuttur ve görmemesini sağla ki vermesin.
Nefis gözleri sanki körelmiş, kulakları sanki sağır olmuşça eve varır. Üzerinde bir ağırlık
hisseder, namazı kılıp da yatayım derken; Gaflet, yarım saat daha bekleyemem esneteyim de
hemen uykuya geçsin. Çabası sonuç verir; Nefis çok yorgun hisseder kendini ve uyumaya karar
verir. Gaflet tam bu sırada yüz altını almaya meylederken Kibir seslenir; Gaflet, senin
burada ne işin var? diye sorar.
- Kibir: Boş ver hemen gel.
- Gaflet: Şu 100 altınımı alıp hemen geleyim.
- Kibir: Ben sana 200 altın vereceğim onu bırak gel.
- Gaflet gelir; söyle!
- Kibir: 100 altın mı büyük 200 altın mı?
- Gaflet: Tabiki de 200 altın büyük,
- Kibir: O zaman 200 altının olsun, ister misin?
- Gaflet: Tabiki de isterim.
- Kibir: senle küçük bir oyun oynayalım.
- Gaflet: nasıl bir oyun?
Kibir: Buraya gelirken az evvel isimleri yine Nefis olan iki dost birbirleriyle yaşlı bir hastayı
ziyarete gitmek için söz vermişlerdi, hava karanlık, başlarına bir iş gelmesin. Sen şimdi bir
bahaneyle gitmelerini engelle. Sana 200 altın vereceğim der.
Gaflet kabul eder ve bu işi de halleder, gelir altınlarını alır ve sorar Gaflet ; Kibir, sen neden
Nefsi hep koruyorsun? yada peşini bırakmıyormusun hep bana takip ettiriyorsun neden?
Kibir; sus kimse duymasın. Bak anlatayım; Kibir iyi dinle beni, Nefis’ler benim en sevdiğim
komşularımdır. Tek kötü ve zayıf huyları vardır; ne yazık ki beni görünce kendilerini kontrol
edemiyor ve azıyorlar. İşte bu yüzden ben onları hiç yalnız bırakmıyorum. Sen yanımda
olduğun sürece onları kontrol edebiliyorum. Bu yüzden senin hiç görünmemen lazım.
Sadece sözümü dinle yeterli. Herşeyi öğrenme zaten başka da yapacağın iş yok senin.
Neyse bir hayli geç oldu. Al şu iki yüz altını git dinlen.
Daha çok işimiz var çook...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.