- 720 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kesişen Hayatlar -2 -
Gençler bu kadar basit mi bir şeylerin bitmesi, dediğimde her ikisi de başlarını çevirip bana baktıklarında gözlerindeki çaresizliği görebiliyordum. Buyurun dememle her ikisinin de masama doğru gelirken başkalarının hayatlarına müdahil olacağım aklıma gelmemişti. Gecenin ilerlemiş saatlerine yağmurun ve sabahçı garsonlarının da eşlik etmesiyle tek başıma oturduğum masamda üç kişi olarak geceye eşlik ediyorduk. Çayların gelmesiyle.
Sizi birbirinizden ayıracak kadar önemli bu konu nedir? Diye sorduğumda... Masanın üzerinde sıkı sıkıya sarılmış ellerin birden ayrıldığını gördüm.
Sakın ayırmayın ellerinizi. Bir birinize destek olan iki şey vardır hayatta, biri gözler ikincisi de ellerdir.
İlk yudumdan sonra ismini bilmediğim bayanın titrek sesi masada yerini almıştı. Benim için kısa onlar için uzun bir hayat hikâyesini anlatmaya başlamıştı. İki çılgın âşık ailelerine rest çekerek yirmi beş yaşlarında evlenmişler, ailelerinin oturdukları şehirden uzaklaşmışlar. İzmir’e geldiklerinde hayatın onlar için daha anlamlı ve daha güzel olduğu on iki yıllık evliliklerine iki çocukları da dünyaya geldiğinde mutluluklarını perçinlenmişlerdi.
Kendilerini bekleyen bir felaketin yuvalarına ateş düşüreceğini nereden bilebilirlerdi ki! Emre Can’ın iş yerindeki arkadaşlarını yemeğe davet etmesiyle her şey o kara Cumartesi günün akşamında başlamıştı. Yenilen birbirinden lezzetli yemeklerin ardında salonda içilen içkinin tesiriyle de beş aile şakalaşmalarla, fıkralarla ve askerlik anılarıyla zamanın nasıl geçtiğini bilememişlerdi. Çocukların uykuya dalmasıyla aileler birer birer vedalaşmaya başlamışlar iki üç ailenin gitmesiyle ev sakinleşmiş en çok sevdiği mesai arkadaşı Sinan ve eşi Alev kalmıştı.
Sinan evi, arabası, yazlığı olan İstanbullu bir gençmiş..... Pratik çözümleriyle iş yerinde aranan bir elemanmış. Ve Emre Can’ın bu işyerine girdiğinde en çok yardım edenlerdenmiş. Sinan’ın arabayla geri gidebilmesi için aldığı alkolün etkisinden ayılması gerektiği için bir sade kahve ile kendisine gelir düşüncesiyle, balkona çıkıp gelen kahvelerini yudumlamaya başlamışlardı.
Gecenin üstüne yıldızlar serilmiş tatlı bir meltem rüzgârının esmeye başlamasıyla balkondaki hararetli Sinan’ın konuşmasını her kez pür dikkat dinliyormuş. Sinan’ın aklından gecen büyük projeyi. Bu iş yerine 10 yılını vermiş ve tüm müşterilerin aranan tek ismi olmasının beraberinde hayli söz sahibiymiş. Yaptığı işin kendisinin yapmayı düşündüğünü ama yanında bir arkadaşının olmasını ve piyasayı avucunun içine almayı planladığını ama kimseye inanmadığını ve güvenin olmadığını, güvenebileceği tek kişinin ise Emre Can olduğunu anlatıyormuş...
Offf of diye içini çektikten sonra konuşmaya Alev karışınca ortalıkta şaşkın bakışlar yerini almış. Alevin söylediği şey?
-Emre Can ile neden ortak olarak açmıyorsunuz beraber hem iyi anlaşıyorsunuz hem de işi biliyorsunuz, deyiverince, birbirine bakan dört kişi o küçük balkonda susmuşlar.
Ve Sinan’ın: tabii yaa neden olmasın bu fikir benim daha önce neden aklıma gelmedi, demesiyle hadi ortak kutlayalım demesine karşın Emre canın eşi:
_Bu konuyu sonraya bırakalım enine boyuna konuşmak lazım ama şu an değil, demesiyle ortam tekrar gerilmiş. Bunu fark eden Alev:
-Tabii şekerim çok haklısın sonra bize gelir konuşuruz, hadi canım geç oldu bizde kalkalım, demesiyle vedalaşıp ayrılmışlar.
Masanın toplanmasına, bulaşıkların yıkanmasına yardım eden Emre Can bir taraftan da bundan sonra her şeyin daha güzel olacağını söylenip durmasıyla gece devam ediyormuş.
-Aşkım bak şans kapımıza kadar geldi, demesine rağmen hala eşinin ağzında bir kelime çıkmamış yatağa geçtiklerinde Emre Can uyumaya hazırlanırken eşi kitap okumak için komedinin üstünde duran gece lambasını yakmış. Uyku girmiyormuş gözüne. Sabahı sabah yaptığında kafasındaki bir şeylerin doğru olmadığını ve hayır demeleri gerektiğini düşünüyormuş. Pazar sabahı kahvaltısı için Emre Can erken kalkmış sofrayı kurmuş sıcak ekmek ve gazeteleri bile almış. Eşi ve çocuklarını uyandırıp sofraya oturduklarında eşinin yüzü hala asıkmış. Emre Can fark etmiş bir şeylerin ters gittiğini ve,
-Canım dün gece için ne düşünüyorsun, demesiyle beklemediği cevabı almış hemen. ?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.