10
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1025
Okunma
Bugün facebook’da bir mesaj ileten kişi (erkek) kadınlardan neden çok şair çıkmadığını, neden Ferhat
gibi dağları delmediklerini, erkekler gibi aşkından içip içip dağıtmadıklarını sormuş. Aslında sizler buna fırsat vermiyorsunuz demeliydim
ama kadınların ev işleri, çocuk bakımı, erkeğe hizmet etmekten ve daha gözle pek görülmeyen şeylerden diğerlerine fırsat bulamıyorlar
cevabını vermeliydim.
Hiç bir kadının aşkından kendini dağıtıp sokaklarda rakı şişesini salladığını, üstünü başını yaktığını gören var mı? Bu erkeklerin işidir.
Bir kaç istisnai durum dışında hiç bir kadın böyle yapmaz. Dağları delmek yerine evine, işine çocuğuna odaklanır. Diğer
yapacağı şeyler hep ertelemek zorunda kalır. Çoluk çocuğuna olan görevlerini yapar, hem de seve seve.Özellikle benim gibi ev işlerini fazla
sevmeyen kadınlar bile evindeki düzeni sağlar. Ne kadar zor bir durumda olsalar bile..
Sözgelimi bir kadını akşam üstü çatıda kuş kovalarken gören oldu mu? Az önce gördüğüm bir manzara getirdi bunu aklıma.
Ya da bir kadını kocasını döverken gören oldu mu? Bir arkadaşım kocası ona vurduğunda onun da eşine vurduğunu söylemişti.
Ben ve benim gibi kadınlar yapamaz asla. Erkeğin gücü karşısında eğilerek dayağı yerler.
Can alıcı nokta kaç kadın milletvekili var Büyük millet meclisinde? Erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz ve bu ileriye değil,
geriye doğru gidiyor. Bir kadını erkeklerin yaptığı bir işte görünce nasıl mutlu oluyoruz başarıyor diye.
Erkekler kadınlar hakkında düşünürken öncelikle kendilerini sorgulamalı. Kadınlara verilenler ve başarı konusunda. Ülkemizde
kadınlar haklarını söke söke almadılar. Bunu Atatürk, Cumhuriyet rejimi verdi. Pek çok ülke kadınların en doğal hakkı olan
seçme seçilme hakkını yıllar sonra gündemine getirip kabul etti. Hâlâ Arap ülkeleri bu haktan mahrum. Geçenlerde bir Arap
ülkesinde kadınları oy kullanırken gördük. Bu göstermelik bir durumdu.
En güzeli kadın erkek diye ayrımın olmaması. Neden hayvanları dişiydi, erkekti diye ayırmıyoruz. Eşek eşek ise eşektir. Kuşlar ve
diğer canlıları da ayıramayız. İnsanoğlu, daha doğrusu insanın erkek cinsi bu ayrımı yapmış. Tabii eski Türkler de böylesi bir ayrım
yokmuş. Hatta kadın daha üst seviyedeymiş.
Erkekler bu egolarından kurtulmalı. Yanlarında sevip sayacakları bir eş,dışarda ise daha mutlu savaşsız bir toplum dünya istiyorlarsa
kadınların kendilerinden ayrı bir varlık olduğunu düşünmemeliler. Her ne kadar bilek güreşinde erkekler yense de, kadınlar içip içip
naralar atmasalar da kadınlar da onlar gibi etten kemikten, duygu ve akıldan yaratılmış bir varlık. Böyle yapılırsa hem kadının hem
erkeğin yararına olur. Belki de dünya içinde bulunduğu bu akıl almaz durumdan böyle kurtulur.
Sözün özü kadın verildiği değerce insandır. Bu değer verilmediği halde, sonuca katlanılmalıdır. Kadın şiirdir, yazamasa da olur.
24. 12. 2015 / Nazik Gülünay