- 394 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SARGIN GÖNÜLLERDEKİ YOZGAT SEVDASI
*
’’ Gelin Görün Bursa’yı ’’ deyişinden bahis olunca Osmangazi,Yıldırım, Nilüfer, Güzelyalı, Gemlik, Orhangazi İznik kıyılarında Uludağ eteklerinde gezindim..Melekler Adası Gönen gizeminde arandım..Bandırma Balıkesir Bilecik Söğüt obalarına yaylalarına baktım Emirdağlı Rabia canlardan haber aldım Konya Medine Şebinkarahisar Kalesi Eğribel tepesi havasını soludum..Giresun Cennet Yolu güzergahından Aksu’ya Atapark’a akarken Halil Rıfat Paşa Tüneli düştü aklımıza..Buralardan Okuyar dercesine bir şair geçmişse eğer..Mutlaka Ahmet Sargınlar da Sorgunlu Yerköylü Yozgatlı aşık ozan şairler de geçmiştir bu Kınık obalarından Sarıkaya termallerinden dedik geçtik ve az gittik uz gittik engin ufuklara doğru..
Nereye mi?
Gözüm yeşile, kestane rengine. Rüzgârı bol, zümrüt yeşili Bozok’a Orta Anadolu’nun en güzel yaylasına
Erkenden çıktım sabah yürüyüşüne, yumuşak kahverengi zemin, her adımım hatırlatan,
İzlerken zengin hikâye, en büyük rakım ve en küçük rakım ile derin… Gökte kuşlar, etrafımda kokusunu en çok sevdiğim üç ağaç, Karaçam, Meşe ve Ardıç, işte kilit noktam; Renklerden korkanlara, ne düzgün, ne güzel, benzetirim saçlarına nazar boncukları takmış çocuklara, güneşte yanmış tenleri, buğulu gözleriyle, pırıl pırıl…
Uçun kuşlar uçun, çocuklar gülümser rüzgâra ‘Gel biraz daha yaklaş yanımıza’ der gibi
Canım büyülü Bozok yaylası, coşkun, özgür, sevinçli… Yürürüm bu gün benim günüm her zamankinden güzel, yemyeşil ışıl ışıl, kah sağdan kah soldan, kıpır kıpır çevremi saran ihtişam. Tıpkı bir çocuğum, güzel bir oyuncağa sahip olmuşum. Koşmak, sarılmak çok ama çok güzel, sonsuzluğuna, suskunluğuna, sessizliğine ve çağrısına… Renk ki; yemyeşil tepelerin arasında bir avuç zümrüt. Öyle ya, her şeyin sebebi sevda…
Tabiat, iklim, toprak - su kuş bakışı kıvrım kıvrım yollar, dantel gibi işlenmiş
vadilerde parçalanmış dalgalı düzlükler, insanın doğasıyla ilgili yaklaşımım bireysel. Değerler, semboller ve hatta doğumlar mıknatıssal uzantısıyla’ Bana değer verirler ya da bazıları başka bir takım şeylere değer verir’ gibi. Bu yüzden içimde hep bir direnç, değişmekten korunmak için…
Rüzgâr ve yaprak…
Kim O?
*
Yol ve yolumun rotası. Sevgi, hürmet sonra cesaret ve namus hayatın tamlanması, gizli, derin, hayat kaidesi bağlılık. Şöyle diyordu şair: Daha sıkı sarılıyorum Yunus’a ‘ Dağlar ile taşlar ile’ Bir nehir çıkıyor karşıma Mevlana’nın eşiğinde ‘ vedalar gözüyle sevenler içindir’ ansızın bir ışık uzaklardan içime Veysel’in sesi göklerde ‘ Uzun ince bir yoldayım’ ve gerçek insan, sözün gelişi sonsuz kere sonsuz, alem içinde alem. Akıl yeter mi? Yetmez mutluluk yakalayabilene. Alıştık birbirimize, burası Bozok yaylası, bakıver! Hayatın amacı zirvelerden süzülmenin verdiği heyecanı tutmak değilmiş, ulaşmanın hazzıymış…
Hayat denen kısacık bir yol
Bekliyordum bir ses!
Neydi?
Uzaklardan geliyor kulağıma kavalın sesi, notalarında sevgi, sevgi sürmeli, elinde kavalı sırtında sazı Yozgatlı. Bir çamın dibine yaslanmış
*
Dersini almış da ediyor ezber
Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler
Bu dert beni iflah etmez deleyler
Benim dert çekmeye dermanım mı var?"
*
Dayanamayıp sordum:
Bakar mısınız?
Döndü, yorgun gözlerinde masum bir ifade vardı
‘Aklım takıldı, sevda kötüdür mü dediniz?
Anlamadığımı zannetti, gülümsedi
Sen hiç mapusa düştün mü?
Yoo, düşmedim
Düşsen bilirdin…
Öyle ya yeryüzünde kaç kişi çıkardı sevda kötüdür derdi?.. Kaldırım, taşlı yollar ve köprüler. Aklımın yolu yordamı ezgiler, farklı coğrafyalarla birlikte renkler, tükenmemek için direnen ümidim kımıldayan otlarda, kat kat yükseliş, aşağıdan-yukarıya doğru, yükselişin rakımı ‘Yüz kat’ kış ile yaz, gece ile gündüz. Ne görebilirim? İlginç ne olabilir? Keşfetmeye çalışırken, yurdumun çocukları öğrenmeliydi, şiiri, masalı, çeşit çeşit huyları, güçleri, zayıf yanları ve en çokta Yaradan’a aşk’ı…
İşte, Yozgat Sevdası isimli eserin hazırlayanı, Aşık, Ozan Şair, Yozgat’ın Tanıtım Turizm Kültür Sanat Elçisi, Eğitimci Halk Bilimcisi, Gönül Dostu ve Gülnihal Hanım Kızım Şiiri gibi yüzlerce şaheser şiirin sahibi
*
GÜLNİHAL HANIM KIZIM
*
Yüce dağ başında nadide çiçek
Gönlümde gül Gülnihal hanım kızım.
Rabbim Allah diyen sözleri gerçek
Gülde bülbül Gülnihal hanım kızım.
*
Yüreği yufkadır gözleri nemli
Okumuş yetişmiş eli kalemli
Mutluluk sergiler kalbi elemli
Rabbine kul Gülnihal hanım kızım.
*
Misafire gülüp kapı açıyor
Haramdan sakınır gözden kaçıyor
Işık dolu yüzler nurlar saçıyor
Fakire kol Gülnihal hanım kızım.
*
Yolcuyuz hepimiz hayat yolunda
Huzur bulur ancak Hakkın yolunda
Tazedir çiçeği gülü dalında
Halsize hal Gülnihal hanım kızım.
*
Ayrılık gönlüme ateşi düştü
Özümde kanayan yaramı deşti
Arının balında yare ulaştı
Kovanda bal Gülnihal hanım kızım.
*
Nazardan saklasın yaratan Allah
Bahtın açık olur daim inşallah
Allah için herkes desin Maşallah
Cennete yol Gülnihal hanım kızım.
*
Sargın Ozan nedir neden ağlarsın
Alların üstüne kara bağlarsın
Söze hüzün katar yürek dağlarsın
Gönlümde gül Gülnihal hanım kızım.
Ahmet SARGIN
Sorgun / YOZGAT
*
Halk Bilimcisi Eğitimci Şair Şiir Yorumcusu Yozgat Şiir Etkinlikleri Organizatörü Rehber Şebingülü Dostu Ahmet Sargın Beğ.. Inanılmaz güzelliklerde buluştuk kaynaklara indikçe..Söyledikleri, anlattıkları kadar yazıları da ayrı bir önem kazanmış şiir dünyasında, Yön veren, imkansız görüneni başarma gücü olan, mutluluk, dostluk, aile bağı süper bir lider özellikli can Sargın.. Mücadeleci renkli bir ruh, değerli bir insan, anarken saygı duyduğum, okurken düşündüğüm kalem, Şair- Yazar Ozanlar Derneği kurucusu, Yer aldığı Gazete ve dergiler: Konya Postası, Bizim Anadolu Gazetesi, Yerköy’ün Sesi Gazetesi Yazı işleri müdürlüğü, Gelişen Yerköy Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği, Yerköy 2000 Dergisi Konuk yazar, Yozgat Gazetesi, Yozgat İleri Gazetesi Köşe yazarlığı, Kürsü Dergisi, Olay Gazetesi, Adana Ozan Dergisi, Salihli Sevgi Yolu Dergisi, Bozok Dergisi, Çınar Dergisi ve Sorgun Sıla Dergisi...), TV. proğram yapımcısı Ahmet Sargın ile masamdan eksik etmediğim yaşayan halk masalları, içinde özlem, kor, bir, alev hep yürekten, dolu dolu, hazanı, hüzünle birleştiren hatıraları, emanetleri, halini, tavrını mevsimlerin dışında tutabilir misin sorusu ile bir ışık yol gösteren. İnşallah daha çok masallarını okuyup, daha çok dersler çıkartacağız…
Uzun bir yürüyüştü, ne kadar yol aldım, ne kadar yolum var?
Zaman geldi geçti… Güneş tam tepede!
Gel gör ki şimdi; Ruhunda gariplik vardır ya insanın öyle. Yıllarını protein diyeti ile üç artı üç geçiren biri olarak pek çok hikaye, şiir hatta şarkı mutfağımda çalışırken biçimlenir. Hem hayal gücümü hem el emeğimi kullandığım ve ortaya sonucu elle tutulabilir, mideme atılabilir bir şey var mı diye düşündüğüm an … Yaradan’a sonsuz şükür, dönüşüm muhteşem olacak… Az ileride zengin mutfağı ile ‘ Yozgat’ gerçekten "işe yarayan" … Bulgur, Yarma, Döğürcek…
Ve
Türkülerde insan!
Paylaştığım gönülden Yozgat sevdası ile Bozok – Kınık ufuklarında…
…//…20 AĞUSTOS 2015…//…MENZURE DURU