- 861 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
NEYİN BARIŞI? KİMİNLE BARIŞ?
KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]
NEYİN BARIŞI? KİMİNLE BARIŞ?
“Çözüm süreci” adıyla herkesi, her kesimi ilgilendiren, sevindiren, ülkede bayram havasının esmesine zemin hazırlayan, kucaklaşmaya, kardeşliğe vesile olan güzellik ikame edildi! Silahları susturun, silahla barış bir arada olmaz. Silahın olduğu yerde; huzur, kardeşlik yeşermez!
Terör bitsin, Türkiye rahat etsin, analar ağlamasın, çocuklar öksüz kalmasın, kan akmasın… diye hoşhörü ortamı oluşturuldu! Ama olmadı, olmuyor, HDP ve terörü destekleyenler, yapılan bu hizmetlere, bu güzelliklere silahla karşılık verdiler, karşılık veriyorlar!
Askerimizi, polisimizi kalleşçe pusuya düşürüp şehit ettiler! Türk bayrağını askerimizin gözü önünde indirdiler! Teröristbaşı APO’nun posteri ve PKK posterleriyle yürüdüler! Yolları kestiler, kimlik sordular, yaktılar, yıktılar, haraç aldılar!
Diyarbakır-Bingöl karayolunda askeri aracın geçişi sırasında PKK’nın döşediği mayını uzaktan kumanda ile patlatması sonucu Yozgatlı Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Koçak şehit oldu!
Mardin’in Nusaybin ilçesinde, seyir halindeki bir araçtan bölge trafik istasyonu önünde nöbet tutan polislere uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Saldırı sonucu 5 polis memuru yaralandı.
Van’ da gösterilere müdahale etmeye giden polisin zırhlı aracına, teröristlerce ateş açıldı.
Bitlis’in Tatvan İlcesi’nde polis lojmalarına roketatarlı, polis otosuna ise silahla ateş açıldı.
Yurdun her yerinde, ateş, bombalama, şehit haberleri gelmeye başladı!
PKK’ya yakın bir internet sitesinde yapılan açıklamada da ateşkesin bittiği iddia edildi.
’’24 Temmuz gecesi saat 23.00 sularında Türk ordusuna ait çok sayıda savaş uçağı medya savunma alanlarımızda başta Behdinan bölgesi olmak üzere yoğun bir bombırdımana başlamıştır. Yapılan yoğun bombardıman devam ederken 25 Temmuz gece yarısı 01.00’den itibarende Kandil ve Hakurk alanlarına da yoğun bir bombardıman başlamıştır. Yapılan bu yoğun hava bombardımanlarıyla da ateşkesin bir anlamı kalmamıştır.’’
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlarının ardından örgütten Associated Press ajansına yapılan açıklamada, "Türkiye ateşkesi bitirdi" denilerek 2013’ten bu yana devam eden barış sürecinin sona erdiği belirtildi.
Devletin bu kadar özverili çabasına rağmen HDP; “silahlar sussun, barış yapalım” diyebiliyor! Neyin barışı? Kiminle barış? Nasıl barış?
Yozgatlı Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Koçak’ın eşinin şu feryadını duyuyor musunuz? Bu, size bir şey anlatmıyor mu?
“Nasıl bir çözüm süreci bu nasıl. Milleti oyalıyorsunuz, çözüm süreci diye. Burada millet yiyip içip keyfine bakıyor, siz biliyor musunuz Doğu’da neler oluyor. Benim kocam 5 gündür evine gelmiyor, çocuklarının yüzünü görmüyor. Çözüm süreci diye oyaladınız, oyaladınız. Milletin canını yaktınız. Milletin canı yanıyor. Sonra iki gün sonra herkes keyfine bakıyor. Kocamın kanı yerde kalmasın. Millet Doğu’da dışarıya çıkmaya korkuyor. Bu nasıl bir şey? Bu nasıl bir yaşam tarzı? Güneydoğu’yu alıyorlar. Askere vur emri vermiyorlar. Terör vuruyor, asker bekliyor. Eline silah alıyor, gidiyor yolun ortasında bekliyor sap gibi. Asker de vursun, asker de onları öldürsün". (28 TEMMUZ 2015)
YORUMLAR
Birden ortalık alevlendiyse bunun arkasında mutlaka bir şeyler aramak lazım. kaos ortamından beslenenler sadece sokaktakiler değil, yukarılara bakmak lazım. bu kadar safça olaylara bakmamalıyız. kimsenin ölmesini istemiyoruz. Ayrıca medyadan okuyoruz doğuya gönderilen mit elamanları açığa çıkınca neden geri çekildiler. Bu ortam kime en çok yarayacak onu bilmek lazım.... aptal değiliz biz.
TSK kendi astsubayını vurdu, demedim. Mermi TSK'nın mermisi diyor medya, dedim. Kaldı ki "yollarız yedi sekiz adam, sınırın diğer tarafından atarız üç beş roket" diyen de ben değilim.
Plastik mermilerin fotoğraflarını internetten bulabilirsiniz.
Başınızı kumdan çıkarın ve biraz okuyun.
***
İnanç gibi muğlak olduğu kadar referans yoksunu bir kavramdan yürümek yerine beyanın esas olduğu varsayımı ile, hiç değilse karşılıklı söylemlerin kıyasıyla "doğru"ya yaklaşabiliriz diye düşünüyorum. Yapılan güzellikler ve edilen hizmetler başlığı altında neleri örnekleyebilirsiniz? Yardımcı olayım: Satılmadık kurum kalmadı, kişi başına düşen milli gelir düştü, ormanlar katledildi ve satıldı, dereler satıldı, denenmemiş riskli bir nükleer santralin ihalesi Rusya'ya verildi, ülke kamplara ayrıldı, Soma faciasından sonra dönemin başbakanı halka nefretini kusmakla kalmadı halktan birini yumrukladı, koruması yerdeki bir madenci yakını tekmeledi (Dayağı yiyen değil de atan rapor aldı, mağdur olan vatandaş mahkemeye verildi ve korumanın rapor almasına neden olduğu için cezalandırıldı.), Haziran Ayaklanması sırasında öldürülen genç çocukların katlinin emrini verdiğini söyledi, “barış” yalanıyla Kürt halkının duygularıyla oynadı Barzani ve Şivan Perwer'le el ele pozlar verdi, mhp taban oylarını kaybettiğini anladığında on üç yıl sonra ağız değiştirerek Kürt sorunu yoktur, dedi, tutuklu gazeteci sayısında dünya birincisi, eğitim kalitesinde dünya sonuncularından olduk. Siz bana diyorsunuz ki terörü mü destekliyorsun? Hayır, desteklemiyorum. Eğer Salih Müslim Esad'a karşı ayaklanmayı kabul etseydi şu an Kürt halkına “terörist” değil “kardeşim” diyecek olan bir iktidarın savunucusu durumunda olmaz, bu yazıyı yazmazdınız. Kaderin cilvesi işte... Ben size sorayım, siz Işid terörünü mü destekliyorsunuz? Hadi açık açık söyleyin “evet” deyin. Ki biz de çocuklarımızı kimlere emanet ettiğimizi bilelim.
Gule
teşekkürler chaotica...
Bir tutam hayat
Biz,
1970 li yıllardan beri takip etmekteyiz bu siyaseti.
Neler geldi, neler geçti başımızdan.
Ne siyasetçiler gördük.
Ne devirler geçirdik.
Ne demeçler dinledik.
Ne kuyruklarda çile doldurduk.
Bırakın bu işleri.
Hepinizin evinizin önünde en az iki özel araç var.
Kaç para maaş alıyorsunuz?
Yaşam standardınız ne seviyede?
Bunlardan bahsedin bize.
Ülkenin hangi yöresinde oturuyorsunuz?
Bunları anlatın.
Aç mısınız, açıkta mısınız?
Karın tok, sırt pek iken, edebiyat ve siyaset yapmak gerçekten güzel oluyor.
Örnek mi?
CHP'nin oy aldığı yöreler.
En çok fakir-fukara edebiyatı onlar yapar ya...
Neyse...
canım sıkıldı yine, daldık siyasetin sevimsiz kulvarına.
Sizlere kolay gelsin diyorum.
Ve,
başarılar diliyorum.
yandaşlarınızla birlikte.
Gule
açık açık düşüncemizi söyledik tıpkı sizin yaptığınız gibi...
bir kez daha gördük ki gerçekleri konuşunca dokuz köyden kovuluyorsun....yandaşçı oluyorsun...terorist, bir örgüte üye falan olup çıkıyorsun tartışmadan...oluyorsun da oluyorsun işte...
ne desek boş...tek taraflı ve sadece bir yöne bakan düşünce anlayışına derdimizi anlatmak zor...
kolay gelsin size...
mori kız
Işid'in her yeri yağmaladığı, binlerce masum halkı öldürüp topraklarından sürdüğü, kopardığı kelle kafalarıyla maç ettiklerini,kadınları-.çocukları pazarlarda sattığını veya tecavüz ettiğini daha ne caniliklerini duymuşsunuzdur heralde...Işid'in arkasında kim var? nerde kampları? gücünü nerden alıyorlar? hangi sınırdan kürt bölgelerine ulaşıyorlar?..türkiyede bir bayram ramazında binlerce kişi toplanıp, adamlar açık açık meydanlarda konuşuyorlar, cihad emirlerini veriyorlar...sonra da kürtlere saldırıyorlar tabi bu da devletin işine geliyor...güya barış süreci altında bombalamayı, silahları susturmuşlardı ama diğer yandan da Işid' e arka çıkıp onları desteklemeye devam etmişti ve hala da ediyor devlet...saldırılar göründüğü gibi sadece PKK' ya yönelik değil...kürt halkını da tamamen ortadan kaldırmak ve yok etmek amaçlıdır...HDP' ye de seçim sürecinde kaç tane binasına bombalı-silahlı saldırılar yapıldı...kaç kişi yaralandı...bu olayın arkasında da yine AKP vardı...en son da Suruç katliamı...o gençlerin suçu günahı neydi?..
ben sizin gibi "neyin barışı? kiminle barış?" demek yerine, artık insanlar dilinden, kimliğinden ötürü ölmesin, canı yanmasın kimsenin, silahlar sussun diyeceğim...bütün acılara, katliamlara rağmen barış diyeceğim barış!..çocuklara barşçıl, mutlu ve huzur dolu yarınlar temenni edeceğim...sadece türk-kürt halkı için söylemiyorum bütün dünya halkları için barışın gelmesini istiyorum...akan kanlar dursun artık
Kilis'te Işid'le yapılan çatışmada şehit düşen astsubayın vücudundan çıkan merminin TSK'ya ait olduğunu yazıyor medya. Gazi Mahallesi'nde cenaze törenlerine plastik mermilerle müdahale eden polisin attığı plastik mermilerin üzerinde AKP logosu var. Çocuklara oyuncak dağıtacak olan gençlere yapılan saldırının istihbarat servisi tarafından bilindiği iddia ediliyor. Işid'e karşı yürütüldüğü söylenen operasyonda sadece bir Işid militanı kelepçelenmeden göz altına alınırken yüz doksan iki tane Işid'le en küçük bağı olmayan kişi, kelepçelenerek ve darp edilerek orantısız kuvvet kullanımıyla göz altına alındı. Salih Müslim Esad'a karşı ayaklanmayı reddettiği için şu anda YPG safları bombardıman altında. Yani Müslim ayaklanmayı kabul etseydi siz bu yazıyı yazmamış ya da tam askini söyleyen şeyler yazmış olabildiniz. Muhtemelen beni engelleyeceksiniz lakin bu gerçeği değiştirmeyecek. İnsanları savaşa ikna etmeye çalışmanız ve nefret söylemi içinde olmanız eğitimciliğinizle ne kadar bağdaşıyor ve çocuklara ne öğretiyorsunuz; bu hakikaten düşündürücü.
Bir tutam hayat
Öyle ya,
kendi adının yazdığı mermi ile, kendi askerini vuruyor.(Otopside ortaya çıkacağını bile bile.)
Ve üzerinde AKP yazan plastik mermiler.
Herhalde bayram hediyesi olarak dağıttı AKP o mermileri.
Çok güldüm yoruma.
Bu yazdıklarınıza gerçekten siz de inanıyor musunuz?
İnanıyorsanız,
vay halimize diyorum.