kırk ikindi yağmurları.
İşte bunu anlatıyordum.
Kırk ikindi yağmurlarından bahsederken, uçsuz ve bucaksız her ikindi bıkmadan usanmadan yağan yağmurladı. Hani her gün aynı saatte ruhumu basan afakanlar, içimi sızlatan acılar ve aklıma düşen hayaller gibiydi. Bıkmadan usanmadan her gün her gece aynı saatte kapımı çalan düşünceler gibiydi…
Dün yağmur yağmıştı, önceki gün yine yağdı, bir önceki gün yine yağdı. Bugünde yağdı yarında yağacak. Her gün aynı saatte başlayıp bitecek. Bazen geciktiği de olmayacak değil. Ama kırk gün sürecek bu. Üç beş senede bir ya da yedi senede bir gelir derler büyüklerimiz. Yedi senedir hiç bu kadar çok yağmur düşmemişti toprağa. Ne çok ıslandı bu yıl yer yüzü. Yağmurla kucaklaştı adeta. Bu yıl kırk ikindiler sardı ruhumu….
Oysa bendeki bu hal endişe özlem bekleyiş her yıl, her gün hep aynı saatte…
Öyle ki kırk ikindi yağmurlarını da geçti…
Ey yüreğim biliyorum yoruldun.
YORUMLAR
bozkırların can suyudur kırkikindiler... koca yaza onlarla dayanacak !... yandıkça yanacak tıpkı "aşk" ın harın da yanalar misali .. ömrüm kırkikindisi "yar" in gülüşü müdür !... ey yar kırkından sonra gül/me ne olur...
bu yıl temmuza da kalsa nisan yağmurları, şemsiyesiz dolanıyorum... yıkasın yüzümü, arınsın sensizliğim diye...
bana mı yağar derken nisan yağmurları, satırlarınız da görünce dayanamadım ...
selam ve saygılarımla