- 472 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Şeytan Edinmek
Bir Şeytan Edinmek
Bireysel yansımalar, toplumsal alanda gözlenebilir! Bu gözlem bireysel olur! Aynı şeyi gözleyenlerin farklı açıklamalar yapması bu yüzdendir! Yazımı, tamamen bireyin iç alemine dair yazıyorum! Hariçte bunu nerede gözlerseniz o dahi sizin bireysel gözleminiz olacak! Bu gözlemleri “İyi-kötü” göreceliliğinden bağımsız yapalım ki durum anlaşılsın! “İyisi-kötüsü” kişiye kalsın, biz durumu anlayalım!
Hani iskambil oynayanlara, “Şeytanınız bol olsun!” derler! Şans oyunlarında talihi, “Şeytan” üzerinden düşünürler! Yapılan iş, şeytani bir iş olarak kabul edilmiş ise o işte başarı da “Şeytan” üzerinden kabul görecek! Yani şeytanı bol olan kazanacak! Burada “Kazanmak” olumlu, bu masada “Meleği bol olan” kaybeder!
Şeytana devamlı lanet eden insanları düşünelim; bu aslında şeytani şeyleri kendine çeker; bu olumsuzluklar yüzünden ve daha fazla lanet okuması gerektiğini düşünür! Kısır döngüyü sarar!
Şeytan edinme yoluyla bir alanda kabul görmek veya egemenlik kurmak isteyen birinin bir şeytanı olmalı ki bununla etki oluştursun! İnsanlara “Şeytandan sakının” dediğinde bile şeytan üzerinden “Kendinden sakınılmaması” konusunda telkin vermiş olur! Şeytan üzerinden kendine güven oluşturur!
Birey üzerinden bakalım, “Şeytan” burada sadece bir simge; “Olumlu ya da olumsuz veya iyi-kötü” olabilir! Şöyleme ve söyleyene göre “Melek-şeytan” şeklinde algılanır! Zaten buna dair “Şeytan da bir melek idi” denir (Melek veya değil orayı kast etmiyorum, kullanım alanı açısından bakalım). Bir bireyin pek çok hisleri ve duyguları var, algıları var! Bireydeki bu duygular, algılar ve hislerin kendi aralarındaki egemenlik mücadelesine bakalım! Mesela; kalp, aşık olduğunda tüm diğer hisleri, algıları bir şekilde bastırmak ister ki “Aşk” baskın çıksın! Diğer duygular da kendi amaçları doğrultusunda aşkı baskılamak ister! Bu mücadelede “Şeytan” nasıl kullanılır! “İki gönül bir olunca, samanlık seyran olur!” bunu diyen aşık bir kalp! “İki çıplak, bir hamama yakışır!” bunu diyen de akıl! Bu söylemlerin ikisi de söyleyen açısından ya şeytan, ya melek! Akla uygun olan, yani akla göre meleki olan, “İki çıplak, bir hamama yakışır!” söylemi; aşık kalbe göre, amacına uymadığında şeytanidir! Akla göre, “İki gönül bir olunca, samanlık seyran olur!” şeytanidir! Kalbe göre melekidir! Yani melek ve şeytan ikilemi aslında tamamen izafidir! Bir şey tercihime uygun ise “Meleki” uygun değil ise “Şeytani” olarak, izafi yansır!
Kişinin siyasi algısı da böyledir! Siyasi tercihine uygun olanlar, “İyi-kötü” fark etmeksizin melektir; siyasi tercihine uymayanlar ise yine “İyi-kötü” fark etmeksizin şeytandır! Bu çok önemli! Her iki durumda da aslında “Şeytan” kullanılır; birinde iyi rolde oynar, diğerinde kötü rolü üstlenir! Kullanıcı, şeytanı kendi tercihini destekleyecek yerde kullanır! Yani kişi, aslında “Melek” ve “Şeytan” paslaşması ile amacına ulaşır! Bir şeytan edinilerek, meşru ya da meşru olmayan bir amaca ulaşmak mümkün olur! Bu şeytan, ihtiyaca göre; bazı melek, bazı da şeytan olarak sunulur!
“Şeytan taşlamak” bunu bireyin iç aleminde değerlendirelim! Çelişkiler içinde olan ya da kendiyle barışık olmayan bir bireyin iç alemindeki tüm hisler, hayaller ve algılar, baskın çıkmak için birbirlerini “Şeytan” olarak taşlamak veya “Melek” olarak alkışlamak ister! Yukarıdaki aşık olan kalbin durumu gibi! Burada dikkat edilmesi gereken şu; melek de şeytan da izafidir; “İyi-kötü” sınıflamasının bir ürünüdür! Birey, işine gelene “Melek” der, işine gelmeyeni “Şeytan” olarak taşlar! Bir yazıda okumuştum; “Şeytan taşlamak” için kullanılan taşların poşet fiyatları ve büyük, orta, küçük şeytana atılan taş sayılarının para cinsinden tutarını hesaplamışlar; “Şeytan taşlama” üzerinden para kazanılabiliyormuş! Yani şeytan, her ikisine de yarıyor sonuçta; taşlayan, kendini tatmin eder; taş üzerinden para kazan da maddi açıdan kazanır! Mesela, “Günah çıkarmak”; o görüşe göre şeytan günah işletecek, günahlar da çıkarılacak! Şeytan olmasa günah da olmayacak, günah çıkarma işi de olmayacak! Bir de “Şeytan çıkarmak” var, bedenden “Kutsal su” ile “Verdim kutsalı” şeytan çıkarmak işi, birileri bu yolu kullanır! Şeytan üzerinden menfaatlenmek, tüm alanlarda gözlemlenebilir! Sonuçta onlara da “Şeytanınız bol olsun” diyen biri çıkar!
Son tahlilde; evrende bilim, bilinç, kıyasla mümkün! Şeytan olmadan, melek de bilinmez idi! Gece, gündüzü gösterdiği bildirdiği gibi şeytan da meleği bildirir! Gece olmasa, gündüze isim bile takılmaz idi! Bu ikili düzenekte; kişi, kendi tercihlerine yoğunlaşmak durumunda! Kişi kendine uygun olanları, etki altında kalmadan yani “Melek-şeytan” olarak ona algılatılmasından bağımsız olarak kurguladığında sorun yaşamaz! Kendi alanında huzuru sağladığında zaten başkalarının izafi “Şeytan-melek” tanımlamalarına da takılıp kalmaz! Kendi tercihlerini perdesiz yaşar ve başkalarına perde olacak şekilde “Melek-şeytan” tanımlamaları yapmaz! Şunu akıldan çıkarmayalım ki baskın olmak isteyen, bu tanımlarla çalışır! Yani baskın olmak, egemen olmak, potansiyellere ipotek koymak için “Bir şeytan edinmek” fikri gelişmiştir!
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.