- 502 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
1 Mayıs '77 üzerine.
Ülkemiz yavaş yavaş üzerine12 Martta serpilen "ölü toprağını "atmakta,1 Mayıs "İşçi Bayramı",1976 yılından başlayarak Taksim’de kutlanmaktaydı.
1976,1977 ve 1978...
Bu üç yılda da TÖB-DER’li bir eğitimci olarak oradaydım.
Ancak 1977 yılı farklıydı.
İyi başlayan gün,akşam saatinde kana bulanmış,meydanda 34 insan cansız yatar hale gelivermişti/getirilmişti.(Halil Berktay hoca,bunun bir "sol "içi çatışma olduğunu yazınca da yer yerinden oynayıvermişti.Kaldı ki "anlattığı" kendi hikayesiydi sadece...)
.....................
Zonguldak TÖB-DER’liler olarak erkenden İstanbul’a gelmiş;Beşiktaş’tan Taksim’e kadar da yürüyerek,Kazancı Yokuşunun başında yerimiz almıştık.Dilimizde şarkılar,türküler,ellerimizde de pankartlarımız vardı.Oysa hayatın "sloganlara" sığmayacak kadar derin olduğunu öğrenmek epey zamanımı alacaktı!
Meydan kalabalıklaşmış,saatlerce ayakta durmaktan da neredeyse dizlerimizin bağı çözülmüştü.
Tam Kazancı Yokuşu’nun başında,otelin dibindeki direğe tutunmuş,konuşmaları izliyorduk,en son kürsüye Kemal Türkler çıkmıştı.
Birazdan tören bitecekti.
Otobüsümüz de Aksaray civarında bir yerlerde idi.
Bir an önce ona kavuşmak için,konuşmanın sonunu beklemeden Kazancı Yokuşu’nun başından ayrılmıştık.
Heyhat hayata bak ki,kısa bir süre sonra tam burada 34 insan ölüverdi.Aralarında işçiler de vardı,kadınlar da,öğretmenler de...
Yüreğimize derin bir "kor" düşmüştü ve "acabalar"ı sorar olmuştuk:Kim yaptı,neden yaptı,nasıl yaptı gibi...
Aradan uzun yıllar geçti.
Sahi 1 Mayıs 77 ’in "esas failleri" kim ya da kimlerdi ?
Bu soru halen zihnimdedir ve kendimce de cevap aramayı sürdürmekteyim.
Gençliğimizde adı bile "yasaklı" olan 1 Mayısın,birkaç yıl önce"resmi tatil" ilan edilmesi ne kadar önemliyse,1 Mayıslarda,Taksim Meydanı’nın "kutsal mekan" olarak nitelendirilmesi de o kadar sorunludur.
Mevlana’nın,bir şiirinde,"Ben senin azığın olsun isterim."dediği gibi,ben yine de Meydan’ın serbestçe kullanılmasından yanayım.
Çünkü "yasaklar",sadece ve sadece bundan medet umanların değirmenine su taşımaktadır.
..................
Bu da benim neredeyse 40 yıllık hikayem.
İşte 1 Mayısın benim dünyamdaki karşılığı!
YORUMLAR
Hoş bir hikaye.(Anlatımı hoş, konusu değil.)
Acı günleri hatırlattı bize.
Her gün,
memleketin genelinde otuz genç ölüp gidiyordu zaten o günlerde.
Ve,
onların hiç birinin adı anılmıyor. Unutulup gittiler hepsi,
bir hiç uğruna öldüler.
1977 Taksim Meydanındakiler gibi.(Onlar en azından unutulmadı.)
O gün,
o meydanda taşınan pankartlarda,
şüphesiz işçi sınıfının hakları bolca yansıtılıyordu.
Sadece onlar değildi yansıtılanlar tabi ki.
Bu günlerde tarih sahnesinden silinen bir ideolojinin de bol bol reklamı yapılıyordu.
Fikir babasının, hayata geçirenlerin.
Ve,
''Devirim kanla olur.'' diye haykıranların.
Allah,
bu ülkeye öyle kara günler yaşatmasın bir daha diyorum.
Katliyamın maşaları şuan hüküm sürmekte gezide emri verenler ortada ,hale kim yaptı diyorsanız şaşarım
Ankaradaki rantçı(eski ülkücü şimdinin parsel satıcısı ve akp kuran akıncı unsurları bunlar tetik çekti,baş aktör ABD büyük elçiliği ve gladyo teşkilatı,selamla.