meselci'ye MEKTUPLAR -57
.................Nihayet bahar geldi.
Durdu yağmurlar Meselci.
İlk kez yağmurdan şikayetçi oldum.
İlk kez yağmuru istemedim bazı günler.
Bazı günler güneşi çok aradı gözlerim.
Bu kış mevsiminde her gün yağış vardı.
Sana ’Yağmur sahneden hiç inmedi.’ desem inan bana.
Kara bulutlar terk etmedi Mardin’i.
Mezopotamya Ovası suya yeterince doydu.
Otlar arabaların boylarını geçiyor bu bahar.
Görmelisin yemyeşilliğini doğanın.
Görmelisin görkemliğini yaşamanın.
Ve bu şahaneye adım adım karışmalısın.
Mardin baharı yeşil yeşil karşılarken, başka yerlerde ölüm var.
Zulüm var.
Acı olaylar var.
Haksızlıklar var Meselci.
Dünya’nın birçok yeri kan ağlıyor.
Düşünsene, insan insanı boğazlıyor.
Düşünsene topraklar uğruna nice can erken ayrılıyor aramızdan.
Üzülüyorum bu durumlara.
Elimden bir şey de gelmediğini anlayınca, daha çok üzülüyorum.
Bir yanım bu yüzden hep hüzne gebe.
Bir şeyler yapmak lazım.
İnsanlar bozuluyor.
İnsanlık unutuluyor her geçen gün.
Meselci, bana bir şeyler söyle.
Öğütler ver bana.
Nasihat et.
Ben dinlerim seni.
Ben sözlerini yerine getirip, kelime kelime anlam veririm.
Yeter ki susma.
Yeter ki içindekilerini paylaş benimle.
Çünkü için güzel.
Çünkü boş konuşmuyorsun.
Boş konuşmayı sevmiyorsun.
Lütfen arada uzun uzun seslen zayıflığıma.
Seslen ki güçlü olayım senin gibi.
Seslen ki yanımda olduğunu hissedeyim.
Olur mu?
................
mehmetSelimÇİÇEK
17 Nisan 2015, Kızıltepe
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.