- 300 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YÜZÜ KIZARMAYANLARIN ÇILDIRTAN YÜZSÜZLÜĞÜ
Gün geçtikçe insanlarda iyice zıvanadan çıkıyordu ahlaki bir yozlaşmanın
toplumun geniş kesimlerinde hissedilen etkisi gözlerden kaçmıyordu,menfaat
ve çıkar odaklı ilişkiler ağı organize bir birliktelik içerisinde tıkır tıkır
işliyor akla hayale gelmeyecek parasal ilişkilere dayalı dayanışma ruhu temiz
ve namuslu yaşamayı ilke edinmiş insanları hayrete düşürüyordu,durum böyle oluncada
insanın kafasında ister istemez bir takım soru işaretlerinin belirmesi kaçınılmaz
oluyordu,bunca yıl namus ve erdem timsali bir insan olarak yaşadım ama elde ne var ?
evet elde hiç bir şey yoktu sadece nefes alan ve kendisini kısıtlı imkanlar içerisinde
yaşayan bir kişi olarak görme durumu sözkonusuydu,namussuz ve ahlaksız bir yaşamın
kutsandığı ve alkış tutulduğu bir devrin insanları olma yolunda emin adımlarla ilerliyorduk
artık hiçbirşey bizi şaşırtmaz olmuştu yaşanılan hiç bir gelişme vay anasını dememize neden
olmuyordu kanıksamaya başlamıştık,alışıyorduk yavaş yavaş ama sindirerek bizi alıştırmışlardı
oysa küçük bir çocukken bize ne de güzel kavramlardan bahsetmişlerdi onları yaşam düsturu olarak
içselleştirmemiz ve yaşantımızın merkezine koymamız gerektiği ifade edilmişti,mesela ahlak denilmişti
ama ahlak günümüzde üzerinde elbisesi olmayan bir insan gibi çırılçıplak kalmıştı,örneğin utanmanın
önemi anlatılmıştı,utanmak ise günümüzde çoktan kaybolmuştu bir yerlerde saklanıyordu besbelli ki
o artık bizden utanıyordu,namuslu ve alın teriyle elde edilmiş kazanç vurgusu yapılmıştı,yozlaşmanın
kendisini en özgür hissettiği alan zaten vurgun ve soygun düzeniydi,Allahtan korkmaz ve kuldan utanmaz
lafını kendisi için varlık sebebi görenlerin en büyük sığınağıydı bir başkasının emeğine göz koymak,
bu onlar için öyle doymak bilmez bir iştahtıki yedikçe daha çok acıkıyorlar ve acıktıkça daha çok
azıtıyorlardı artan azgınlıkları ise çoğu zaman kudurmuş bir hayvana rahmet okutuyordu
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.