- 494 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SOYUNMAYA GELDİM
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdum-i dide-i ekvân olan âdemsin sen
Şeyh Gâlib
Beyitin açıklaması:
Senin insan olarak dünyada var oluşunun başlı başına bir önemi, anlamı ve değeri vardır. Bu açıdan hoşnut olarak bak kendine. Çünkü sen âlemin çekirdeği ve yaradılışın gözbebeği olan insanoğlusun.
----------------
İnsanın bireysel varlığına şairane bakış bu olsa gerek. Bu anlayışta her insan her insanla eşittir. Önemli insan değerli insan ayırımı ve önceliği yoktur bu anlayışta.
Bugün çektiğimiz çileler ve sakat bakış açımız bu anlayışı toplumsal hayatımıza nakış nakış işleyemediğimiz içindir. Emaneti ehline verin diyen bir dinin mensupları olarak elimizden geldiğince keyfi davrandığımız için bugün kendi yarattığımız sorunlar içinde yine kendimizin boğulması.
Divan Şiirimizin en önde gelen şairlerinden olan, hatta yüzlerce yıllık divan şiirinin kemal derecesini ve doruk noktasını “Şeyh Galip”de tamamlayarak düşüşe geçtiğini ileri sürenler vardır. Şeyh Gâlib’in yukarıdaki bir beyit şiiri bunun en güzel nişanesidir.
Şeyh Gâlib(1857-1798) Padişah III. Selim tarafından 34 yaşında iken atandığı Galata Mevlevihanesi Şeyhliği görevinde iken, soğuk bir kış günü yoksul bir adam Mevlevihaneye gelir.
Görevliler adamı içeri buyur ederler. Maksadının ne olduğunu sorarlar. Adamın niyeti hem karnını doyurmak, hem de yırtık dökük olan elbisesinin yerine bir şeyler bulabilmektir. Ama adam mahcubiyetinden olacak ki;
- Soyunmaya geldim der.
Adam tam da bu cümleyi sarf ederken Şeyh Galip Dede içeri girer. Adamı gönül hoşluğu içinde kabul eder. Tanışırlar, görüşürler.
Adam aynı cümleyi tekrar eder.
- Soyunmaya geldim der.
Mevlevi inancında ve kültüründe “soyunmaya geldim” demek size intisap ederek, bağlanarak derviş olmaya geldim demektir.
Galip Dede adamda öyle pek de derviş-meşreb yapı göremediğinden midir, yoksa mecburiyetten geldiği anlaşılan bu adama bu ezikliğini hissettirmemek için midir bilinmez. Bilinen bir şey varsa; o da gelinen Mevlâna’dan beri gelen bir anlayış ve felsefeye göre; bu kapı umutsuzluk kapısı değildir ve hiç kimse eli boş ve çaresiz çevrilmez bu kapıdan.
Şeyh Galip Dede derin bir düşünceye dalar. Neden sonra adama:
- Biz önce hele seni bir giydirelim, daha sonra geldiğin bir zamanda soyunursun der.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.