- 432 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR SERSERİNİN GÖZÜNDEN İSTANBULA BAKIŞ...
Birçok şeye kolayca rest çekebilen bir adam olmama rağmen vazgeçemediklerim
arasında büyüleyici güzelliği ile beni her daim kendisine hayran bırakan istanbul
şehri gözümdeki önemini ve değerini hiçbir zaman kaybetmemişti.Caddelerini doyasıya
arşınladığım,meyhanelerinde kör kütük sarhoş olduğum,ve fahişelerin mesken
tuttuğu sokaklarında sabahladığım bu kent kederli ve iflah olmaz yalnızlığımda kendimi iyi
hissetme duygusuna kavuşmamı sağlardı.Amaçsız bir adam olduğum için başıboşluğumda
kendimi özgürce kollarına bırakıp keşfetme duygusunun hazzına erişmenin keyfini
doyasıya yaşama imkanını bir başka şehirde bulacağımı zannetmiyordum.Galata köprüsünün
üzerinde yürüyen insan kalabalığına karışmak ve balık tutan insanların oltalarında sallanan
balıklar arasında martıların isyankar çığlığını duymak hayata dair ümitlerimin canlandığı
beni mutlu eden anların görüntüsüydü.Uzun uzun seyrine daldığım istanbul boğazı denizden
gelen meltem rüzgarının tatlı esintisini tüm bedenimde hissettirirken gözlerim çok uzaklarda
yolunu gözleyen bir sevgiliyi bekler gibi dalıp giderdi.Karmaşanın ve kaosun iç içe geçmişliği
modernitenin yanında geleneksel yapınında korunmaya çalışıldığı en dipte olanından en zirvede
olanına kadar herşeyi kucaklayan ve kendi bünyesinde hayat veren bir kent olma özelliği istanbula
cazibe merkezi olma özelliğini kazandıran bir kaç etkenden bazıları olarak ilk aklıma gelenlerdi.
Uzun yıllardır yaşadığım ve halende yaşamakta olduğum bu kent kaçacak yer arayışlarıma her daim
cevap vermiş,bana yeni yaşam alanları sunmuş ve isyankar doğamın hoyratça haykırışlarına saçımı
okşayan masum bir sevgili edasında beklentisizce karşılık vermeyi bana hiçbir zaman çok görmemişti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.