- 372 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖYLE İSE SİZE BÜYÜK GEÇMİŞ OLSUN EKSELANS HAZRETLERİ
1914 yılında bağımsız Sırbisat’ın girişimi ile oluşturulan "Yugoslav Komitesi" Makedonyadan Slovenya’ya kadar güneyde yaşayan bütün slav halkları Yugoslavya üst kimliği içinde bir bayrak altında toplamak amacında idi.
Varılan bir anlaşma sonucunda 1918 yılında kurulup II. Dünya Savaşı sonuna kadar varlığını devam ettiren Sırp, Hırvat ve Slovenlerden teşekkül eden Yugoslavya Krallığında 1921 yılında 33 yaşında Yugoslav Kraliyet tahtına oturan Aleksandır Karacorceviç (1888-1934) ve eşi Kraliçe Mari 4 Ekim 1933 tarihinde Atatürk’ü İstanbul’da ziyarete gelir.
Yugoslav Kralı ve eşi, Dubrovnik Kraliyet Yatı ile Dolmabahçe önüne geldiğinde, Atatürk bu ziyarete verdiği önemden dolayı olmalı ki misafirlerini rıhtımda bizzat karşılar. Dostane bir tavırla, kralın elinden tutarak karaya çıkmasına yardım eder.
Bu ziyaretin gerçekleştiği tarih önemli bir tarihtir. 1933 yılı Hitlerin Almanya’da iktidara geldiği yıl olup, Almanya’nın ve İtalya’nın, Avrupa’yı ideolojik ve askeri bakımdan yutmak istedikleri bir tarihtir.
Diplomaside “Balkanlaştırmak” olarak tabir edilen siyasete göre; emperyalist devletler, belirledikleri bir bölgede küçük ve yapay devletler meydana getirerek ve sürekli huzursuzluk yaratarak o bölgeyi kendi hakimiyetleri altına almak isterler. Olası bu tehlikelere karşı Atatürk büyük bir ferasetle Balkan Ülkeleriyle teker teker sınır güvenliği ve sınırlara saygı temeline dayanan antlaşmalar imzalayarak "kazananlar uzlaşanlardır." sözü uyarınca “balkanlaştırmaya” fırsat vermeyerek bölgesel barış ve işbirliğinin önemini dünyaya gösterir.
Yoğun diplomatik temaslar sonucunda, 9 Şubat 1934 tarihinde Atina’da, Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında imzalanan "Balkan Paktı Anlaşması" II. Dünya Savaşı boyunca sınır güvenliği sağlamış bir antlaşma olarak çok işe yaramış bir antlaşma olarak tarihe geçer. Balkan Paktına, İtalya güdümünde olan Arnavutluk ile komşularının topraklarından hak iddia eden Bulgaristan katılmamıştır.
Yugoslavya Kralının Atamızı ziyaretinde, Dolmabahçe Sarayı’nda sohbet esnasında Kral Atatürk’e, Türklerle Sırpların tarihten gelen köklü ilişkilerine vurgu yaparak İngilizlerin kendisinden “Yunan Ordusunun Türk topraklarında işgal işini başarı ile yürütemedikleri, bu nedenle Yunan kuvvetlerine takviye amacıyla Anadolu’ya asker çıkarmamı talep eden gizli bir kripto gönderdiklerini, kendisinin bu isteği kabul etmediğini” söyler.
Atatürk duyduklarının zihninde yarattığı karmaşa ile dalgın bir şekilde uzun uzun mülahazalar yaptıktan sonra Krala dönerek:
-Sizi anlıyorum. Öyle ise size büyük geçmiş olsun Ekselans. Tanrı sizi maceracı Yunan Kralı ile aynı kaderi paylaşmaktan korumuş der.
Yugoslavya Kralı Aleksandır bu ziyaretten tam bir yıl sonra 1934 yılı Ekim ayında Fransa’ya gerçekleştirdiği bir resmi ziyaret sırasında bir Ustaşi Örgüt Militanı (Hırvat) tarafından öldürülür.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.