- 820 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
O kadar da masum değilsiniz aslında.!
Ülkemizde dengelerin çok sık ve çok ters yönlerde aniden değiştiğini defalarca yazdık, yazdılar, yazacaklar.Bir gün önce kahraman olanların bir gün sonra hain olduğu veya bunun tam tersi değişikliklerin sıklıkla görüldüğü olmuştur ülkemizde.Bundan sonra da olacağı kesindir.
Hani bir Kızılderili Atasözü vardır; ‘‘Sular yükselince balıklar karıncaları yer, sular çekilince karıncalar balıkları, kimse bugünkü üstünlüğüne güvenmesin, çünkü kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verecektir.’’ Diye, işte tam olarak ülkemizde durum böyledir, bir gün karıncalar yem olur, sonra balıklar yem oluverir.
Suyun akışına göre değişir yani şartlar.
Yazıya gelelim, malumunuz bu Paralel meselesi hortlamadan önce gündemimizde Ergenekon vardı, Balyoz, Ayışığı, Sarıkız vardı.Ordu içindeki yapılanmalardan bahsedilip, bunca yıldır halkın seçtiği iktidarları aşağı indiren Gladyo’nun üstüne gidildiği algısı vardı, öyle lanse edildi, bizde öyle inandık, inandırıldık, çünkü bize bu operasyonlardaki yapının Adnan menderes’i, Turgut Özal’ı öldüren yapı olduğu, Erbakan gibi değerli insanları iktidardan uzaklaştırıp darbeler gerçekleştiren yapı olduğu anlatıldı.Ben hala aynı kanaatteyim o başka.
Sonra gizli tanıklarla, tuhaf operasyonlarla birbirinden bağımsız onlarca olay birbiriyle ilişkiliymiş gibi gösterildi, suçluların yanında pek çok masum ordu mensubu da işin içine çekildi ve adları lekelendi.
Sonrasında hükümet ile cemaat karşı karşıya geldi ve Ergenekon yani Gladio operasyonları son buldu, onlarca tutuklu serbest kaldı, Kahraman Savcı Zekeriya Öz bir anda suçlu oldu yaftalandı, suçlu denilen Doğu Perinçek bir anda serbest kaldı, masum oldu, izler birbirine karıştı ve sistemin yeni düşmanı artık adına paralel denilen bir yapı oldu.
Bugün bir zamanların Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Ergenekon Savcıları hakkında suç duyurusunda bulunmak için adliyedeydi, bir zamanların ordular komutanı olan, sonrasında örgüt liderliği suçlamasıyla hapse atılan, şimdiyse serbest olarak aramızda dolaşan Sayın Başbuğ, kendisi ve tüm mağdur ordu mensupları için yargı bağlamında bir adım attı.
Adına ister Paralel deyin, ister Balyoz, ya da Gladio, devlet içinde her zaman bu ve benzeri yapılar olmuştur, olacaktır, hangi yapının ne zaman hain, hangi yapının ne zaman kahraman olacağını ise güç dengesi, yani suyun akışı belirleyecektir, bu yüzden dün hapse girenler veya bugün hapisten çıkanların etiketlerine aldanmamak lazım, yarın öbür gün yine adına Paralel denilen sistemden birileri iktidara gelse İlker Başbuğ vs yine hapse girebilir.
Ama şunu bilmemiz gerekir ki devlet içinde yuvalanmış bu insanların hiçbirisi masum değildir, kendi gibi düşünmeyeni düşman sayan bu yapılar her zaman halk iradesi önünde bir engeldir.
İnancı yüzünden ordudan atılan subayları, veya inancı yüzünden namaz kılan polislerce işkence görenleri unutmadık çünkü biz.Dikkatli okudunuz mu? İnancı yüzünden ordudan atılan veya inancı yüzünden namaz kılan polislerce işkence gören dedim.
Bu kısmı iyi anlayın.
Kendi gibi düşünmeyeni düşman gören bu yapılar, ölçüsünü Kuran ve sünnetten almayan tüm yapılar gibi yıkılmaya mahkumdur.
Bu yüzden ne Paralelciler ne de Balyozcular sonuna kadar masum veya sonuna kadar suçlu değildirler.
Bunları akıldan çıkarmamak gerekir.
Yani çoğunuz masum değilsiniz, anladınız mı?
Adınız ister Balyoz olsun ister Paralel, hiçbiriniz tertemiz değilsiniz, isteğiniz kadar tribünlere oynayın, hepinizi tanıyoruz artık.
Masum değilsiniz.!
Tunar Çalışkan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.